İSTANBUL (AA) - Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ateşkesi ihlal ederek, sahada koşulları kendi lehine çevirmeye çalışıyor.
Libya'da, Başbakan Fayiz es-Serrac ve ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in siyasi müttefiki Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih 21 Ağustos'ta ateşkes kararı aldıklarını duyurdu. Halife Hafter'e bağlı güçler, 27 Ağustosta ateşkesi ihlal ederek ordu birliklerinin bulunduğu bölgelere 12'den fazla Grad füzesi attı.
Libya'da uluslararası diplomatik çabalar sonucunda Serrac ve Salih'in vardığı uzlaşıdan, bugüne kadar siyasi amaçlarını askeri yollardan elde etmeye çalışan Hafter, özellikle bu anlaşmanın ana taraflarından biri olmaması ve doğu milisleri üzerindeki gücünü rakip bir siyasi liderlik lehine zayıflatacak olmasından dolayı pek memnun değil.
Cephe hatları yeniden ısınıyor
Hafter, bu nedenle Libya'nın meşru yönetimi Serrac'ın idaresindeki Libya ordusu mevzilerine birçok güdümlü füze atarak savaş ve barış denkleminde temel oyunculardan biri olduğunu göstermeye çalışıyor. Saldırı, Libya Ordusunda bir kayba neden olmadı ancak cephe hatlarının yeniden ısınmasına neden oldu.
Uzmanlara göre, bu bombardımanın temel amacı, TM Başkanı Salih'i aciz duruma düşürerek, bugüne kadar Hafter'den emir alan doğulu milisleri kontrol edemediğini göstermek ve onları ateşkesi bozmaya mecbur etmekti.
Libya'yı devrik lider Muammer Kaddafi'nin yönettiği gibi yönetmek isteyen darbeci general Hafter, siyasi ve askeri gündemiyle ateşkesin uzamamasını istiyor bunun için de hedefine askeri seçenek üzerinden ulaşmaya çalışıyor.
Libya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Tahir es-Sunni konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Trablus ve çevresine savaş açanların ateşkese uymayacağını ve herhangi bir tehdidi kabul etmeyeceklerini belirtti.
Hafter Sirte'deki olayları örtmeye çalışıyor
Hafter milislerinin saldırılarıyla eş zamanlı olarak, devrik lider Kaddafi yanlılarından bir kişinin Hafter'e bağlı güçler tarafından öldürülmesi bölgede tansiyonu yükseltti. Kaddafi'nin de mensubu olduğu Kazazife kabilesiyle Hafter milisleri arasında ufak çaplı çatışmalar bile yaşandı.
Bölgede artan güvenlik eksikliği, medyanın bu konuya odaklanmasıyla daha görünür hale geldi. Yapılan haberlerle Hafter milislerinin gösterilerde protestoculara sert müdahelede bulunduğu ortaya çıktı.
Bunu örtmek ve medyanın odağını başka yere yönlendirmek için Hafter milisleri, Libya ordusuyla çatışma hatlarını bombalayarak başka cephelerde olaylar çıkarmaya başladı.
Hafter aynı zamanda, Trablus'ta daha iyi bir yaşam isteyen barışçıl gösterilere sızmaya çalışan yandaşlarının moralini de yükseltmeye çalışıyor.
Hafter saldırılarıyla nabız yokluyor
Hafter'e bağlı güçlerin ateşkesi delmesinden kısa bir süre önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) mevkidaşı Abdullah bin Zayid ve Ulusal Güvenlik Müsteşarı Tahnun bin Zayid ile Abu Dabi'de Libya'daki ateşkesi destekleme konusunu görüştü.
Birçok müttefikinin darbeci liderden uzaklaşmasına ve BAE üzerindeki Amerikan baskısına rağmen Abu Dabi hala Halife Hafter'in en büyük destekçisi konumunda bulunuyor.
Hafter, uluslararası toplumun ve Sirte'deki Libya askerlerinin tepkisini ölçmek için ateşkesi ihlal etti.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı birliklerin sözcüsü Muhammed Kanunu yaptığı açıklamada, ateşkese müdahale etmek için başkomutan yani Başbakan Serrac'ın emirlerini beklediklerini söyledi.
Ancak şu ana kadar Serrac tarafından kırılgan ateşkesi baltalayan Hafter'in kışkırtıcı saldırılarına karşılık verilmesine yönelik bir emir verilmedi.
Ateşkes anlaşmasının ardından Hafter'e bağlı güçler ve Rus paralı askerleri Sirte ve Cufra'dan çekilmedi. Bu güçler daha ziyade askeri varlıklarını pekiştirdi. Ayrıca yakın vadede petrol sahaları ve limanlarının açılmasına dair herhangi bir işaret olmaksızın petrol sektörünün kayıpları 9 milyar doları aştı.
Salih ve Serrac arasında yapılan anlaşmanın, Hafter'in tamamından çekildiği Paris, Roma, Abu Dabi, Moskova ve Berlin'deki anlaşmaların akıbetini paylaşmak üzere olduğu görüşü hakim.
Askeri sessizliğin yerini halk hareketliliği alıyor
Savaş bölgelerindeki sessizlik, elektrik kesintileri, bankalardaki finansal likidite eksikliği, yolsuzluğun yayılması, adam kaçırma ve suikastler nedeniyle, ateşkesten doğan askeri sessizlik yerini, halkın Recme bölgesinde geçen perşembe günü Bingazi'deki Hafter'in karargahına giden yolu kapatmasında olduğu gibi toplumsal hareketlere bırakıyor.
Hafter'e bağlı grupların son olarak 17 Ocak'ta petrol ihracatını durdurması, mali kriz, bankalar önünde kuyruklar ve elektrik kesintisine yol açmada büyük ölçüde etkili oldu.
Hafter taraftarları, Trablus’u ve Libya’nın batısındaki şehirleri besleyen Şuveyrif köyündeki yapay nehrin musluklarını Trablus’a saldırısı sırasında kapatarak, Hafter milislerinin yenilgisinden sonra da yankı uyandıran bir kriz yarattı.
Hafter ve milislerinin neden olduğu savaşlar, Afrika kıtasının en büyük kanıtlanmış petrol rezervine sahip Libya'da halkın fakirleşmesine sebep oldu.
Libya'nın petrol rezervlerinin yüzde 80'inden fazlasına ev sahipliği yapan doğu bölgelerini işgal altında tutan Hafter, petrolü Birleşmiş Milletler nezdinde tanınan meşru Libya hükümetine karşı siyasi koz olarak kullanmak için 18 Ocak'tan bu yana petrol liman ve tesisleri kapalı tutuyor.