Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, bugün İstanbul'da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya gelecek. Maas'ın görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye'deki durumun ele alınması ve bu bağlamda Berlin'in taleplerinin Ankara'ya iletilmesi bekleniyor. Ziyaretle ilgili bugün bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christofer Burger, Maas'ın Suriye'nin kuzeyin ilgili, acil olarak gördüğü üç nokta bulunduğunu söyledi. Bunlardan birinin ateşkesin bölgede kalıcı olarak sağlanması olduğunu kaydeden Burger, diğer iki konunun da bölgedeki sivillere insani yardım ulaştırılması ve Suriye'de siyasi sürecin hızla uygulamaya geçirilmesi olduğunu vurguladı.
Görüşmede Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerinin de gündeme getirileceğini belirten Dışişleri sözcüsü Christofer Burger, Maas'ın daha önce yaptığı açıklamalara atıfla, bölgeye insani yardımın BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile koordinasyon içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini ve BM Suriye Özel Temsilcisinin yönetiminde yürütülecek bir siyasi sürecin 31 Ekim'de toplanacak olan Anayasa Komitesi'yle birlikte ciddiyetle başlaması gerektiğini vurguladı.
Kramp-Karrenbauer'in önerisine Maas sıcak bakmıyor
Maas'ın ziyaretinde Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer'in Suriye'nin kuzeyinde oluşturulacak güvenli bölgenin uluslararası bir misyon tarafından korunması önerisini ise gündeme getirmesi beklenmiyor. Kramp-Karrenbauer'in önerisine sıcak bakmayan ve Savunma Bakanı'nın kendisiyle görüşmeden böyle bir öneriyi kamuoyuna açıklamasına da kızgın olan Maas, dün akşam ZDF televizyonunda katıldığı bir programda, Almanya dışında hiç kimsenin güvenli bölge konusunda tartışmadığını, böyle bir misyon için Almanya'nın uluslararası müttefikleriyle hareket edip edemeyeceğinin belirleyici olacağını dile getirdi. Maas ayrıca şimdiye kadar böyle bir misyona katılmak için hiç kimsenin talepte bulunmadığını da vurguladı.
Maas'ın ziyareti sırasında, Berlin'deki Suriye konusuna ilişkin görüş ayrılıklarının yanı sıra Almanya'nın Avrupa Birliği ve NATO'daki ortaklarının çıkarlarını ve Rusya'nın Suriye'deki nüfuzuna karşı tutumlarını da göz önünde bulundurması gerekecek. Heiko Maas'ın ziyareti öncesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin de bu nedenle olduğu tahmin ediliyor.
Erdoğan ve Çavuşoğlu'yla gerginlik
Ankara gündemine zorlu koşullarda hazırlanan Maas'ın ziyaretine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile yaşadığı gerginliğin de yansıması olası. Erdoğan, Suriye'nin kuzeyindeki operasyon nedeniyle Almanya'nın Türkiye'ye silah ihracatını sınırlandırılmasını talep eden Maas'a yönelik olarak "Alman Dışişleri Bakanı çıkmış, haddini bilmez bir adam, ‘Türkiye'ye silah satmayacağız‘ diyor. Aman yandık. Ben kaybetmem, siz kayberdersiniz. Sen siyaseti de bilmiyorsun, siyaset acemisisin" demişti. Maas da Erdoğan'a "Sonuçta Erdoğan'ın füzelerle değil, sözlerle vurmasını tercih ederim. Eğer bu konuda anlaşabilirsen kendisi bana hakaret etmeye devam edebilir" şeklinde yanıt vermişti.
Bu gerginliğin ardından Maas dün de Twitter'da Çavuşoğlu ile karşı karşıya geldi. Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyareti dün Twitter hesabından duyuran Maas’ın paylaşımına Almanca olarak yanıt veren Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Sevgili Heiko Mass, Türkiye'ye ziyaretinizden memnuniyet duyarım. Ziyaretiniz bizi her zaman sevindirir. Ancak parmak sallayarak değil. Türkiye'ye ders vermeye kalkanlar, buna uygun bir yanıtı da hesaba katmak zorunda" ifadelerini kullandı. Maas ise Çavuşoğlu'nun bu sözlerine yanıt gelmedi.
Türkiye'nin NATO üyeliği sorgulanıyor
Maas’ın ziyaretinde Türkiye’ye NATO üyeliği vurgusu yapması muhtemel. Zira Berlin'de Türkiye'nin Suriye'ye gerçekleştirdiği operasyon NATO üyeliği açısından da sorgulanıyor. Federal Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu'nun Hristiyan Demokrat (CDU) başkanı Norbert Röttgen, Berlin'de yapancı basın mensuplarını yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin NATO üyesi olarak yükümlülüklerine dikkat çekerek "Türkiye'nin kendi siyasi çıkarları için bir NATO ortağı olarak devletler hukukunu ihlal eden davranışlarda bulunması kabul edilemez" şeklinde konuştu. Röttgen, Türkiye'nin devletler hukukuna saygı duymek zorunda olduğunu da vurguladı.
Sosyal Demokrat Parti'nin Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich de Funke medya grubuna yaptığı açıklamada, Türkiye'nin NATO üyeliğinin gerçekleştirdiği operasyon nedeniyle sorgulanması gerektiğini ifade ederek NATO üyelerinin sadece değerleri paylaşmak değil, devletler hukukuna riayet etmekle de yükümlü olduğunu belirtti ve Türkiye'nin Suriye'deki varlığını "işgal" olarak nitelendirdi.
Almanya'da Federal Meclis Bilimsel Hizmetler Dairesi tarafından geçen hafta hazırlanan bilirkişi raporunda Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde başlattığı harekâtın devletlerarası hukuka aykırı olduğu kaydedilmişti. Harekâtın meşru müdafaa hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilen raporda, Kürt güçlerinin Türkiye'yi tehdit ettiğine dair bir kanıt olmadığı vurgulanmıştı. Bu raporun hazırlanmasının ardından da Alman hükümetinden yapılan açıklamalarda rapordaki tespitlere paralel olarak Suriye'deki operasyonun devletler hukukuna aykırı olduğu yönünde açıklamalar geldi.
Son yıllarda gerginlikle ilerleyen Türkiye-Almanya ilişkilerinin Suriye'deki kriz nedeniyle yeni bir zorlu dönemle karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor.