Arap sosyal medya kullanıcıları ve aktivistler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Beyrut'taki patlamanın ardından gerçekleştirdiği Lübnan ziyareti sırasındaki tutumu ve üslubunun arkasında "sömürge zihniyetinin" yattığı yorumlarında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 6 Ağustos'ta büyük patlamanın yaşandığı Beyrut'a gitti. Lübnanlı yetkililerle bir araya gelen Macron, ziyaretinin, "Fransa halkının Lübnan halkıyla dayanışma içinde olduğu mesajını vermek", "yaralılar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanında olmak" ve "patlamanın nedenine ilişkin bir açıklama duymak" gibi hedefleri bulunduğunu ifade ederken, ziyaret sırasındaki üslubu tepki çekti.
Arap sosyal medya kullanıcıları, Macron'un ziyareti sırasında yaptığı "Lübnan'da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiği" yönündeki gibi çeşitli açıklamalarını ve patlamanın ardından sergilediği tutumu eleştirdi.
İngiltere'de yaşayan Filistinli tarihçi Beşir Nafi, Twitter hesabında Macron'un ziyareti hakkında "Fransa, bir süredir Emmanuel Macron gibi emperyalist yanını frenleyemeyen bir cumhurbaşkanı görmemişti." ifadelerini kullandı.
Nafi, "Adam (Macron), utanmadan Lübnan siyasi hayatı için yeni bir döneme girmekten bahsediyor. Felakete uğramış Beyrut'a yaptığı kısa ziyarette Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor." yorumunu yaptı.
Yemenli aktivist Yemani bin İslam es-Salimi, "21. yüzyılda yaşıyoruz. Dünya artık daha güçlü. Sömürge zamanları geçti. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un zihninde devam ediyor." ifadelerine yer verdi.
Salimi, "Macron, Lübnan'da siyasi, ekonomik, toplumsal rejim değişikliğinden bahsediyor. Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş ya da kendine bağlı bir köymüş gibi davranıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Fransa, Beyrut felaketini, bölgede yeniden konumlanmak için kullanıyor gibi"
Filistinli gazeteci Abdulkadir Fayiz, "Macron, ülke içi krizleri ve uluslararası başarısızlığını bir kenara bırakıp, sanki Lübnan, Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor. Rejim değişikliğinden, yeni bir siyasi dönemden ve yeni Lübnan'dan bahsediyor." ifadelerini kullandı.
Fayiz, "Bölgedeki rolü büyük ölçüde gerileyen Fransa, Beyrut felaketini, bölgede yeniden konumlanmak için kullanıyor gibi." tespitinde bulundu.
Mısırlı aktivist Nur ed-Din de "Macron, yeni Lübnan'dan, daha iyi bir ekonomiden bahsediyor. Sanki Lübnan, Fransız sömürgesi." ifadelerine yer verdi.
Beyrut'taki patlama ve Macron'un ziyareti
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm Beyrut'u sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti. Patlamada, 154 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 5 bin kişi yaralandı.
Patlamadan 2 gün sonra Beyrut'a gelen Macron, mevkidaşı Mişel Avn, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya gelmişti.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Macron, sokaklardaki insanların öfkeli olduğunu hissettiklerini aktararak, "Yolsuzlukla mücadele için hızlı siyasi girişimler başlatılmalı. Lübnan yıllardır ekonomik kriz sıkıntısı yaşıyor. Bu krizin çözümü için siyasi girişim gerekiyor." ifadelerine yer vermişti.
Daha sonra Fransa'nın Beyrut Büyükelçiliği resmi konutunda basın toplantısı düzenleyen Macron, Lübnanlı yöneticilerle görüşmelerinde açık bir dil kullandığını, onlardan da sorularına şeffaf cevaplar beklediğini belirtmişti.
"Eylül ayının başında Lübnan'a geri döneceğim. Bu büyük sıçramanın yapılabileceği kanaatindeyim." diyen Macron "büyük sıçrama" ifadesine açıklık getirmemişti.
Fransa'nın başkenti Paris'te 2018'de düzenlenen Lübnan'a destek konferansı CEDRE'de vadedilen yardımların, elektrik, su ve kurumlarda yapılacak reformlar ile yolsuzlukla mücadelenin gerçekleştirilmesini beklediğini kaydeden Macron, Lübnan'da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.