Son 1,5-2 yıldır sürekli rekor kıran konut fiyatları, ilk kez 2022 Aralık’ta hız kesmeye başlamıştı.
TCMB verilerine göre eylülde yıllık yüzde 190’a kadar yükselerek yeni rekorunu kıran konut fiyatları, ekimde yüzde 188’e gerileyerek hız kesmişti. Konut fiyatları 2023 Ocak’ta ise yıllık yüzde 153,1’e geriledi.
Yüksek enflasyona rağmen konut fiyatlarındaki artışın neden hız kestiği konusunu Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez kaleme aldı.
Kendi bloğunda ‘Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?’ başlıklı bir yazı yazan Dr. Eğilmez, “Önümüzdeki aylarda faizlerin enflasyona yaklaşmaya devam ettiği her adımda hem konut satışlarındaki düşüşü hem de fiyat artışlarındaki gerilemeyi çok daha açık biçimde göreceğiz” değerlendirmesini yaptı.
‘TALEP AZALDI, FİYATLAR ESKİSİ KADAR ARTMAZ OLDU’
Eğilmez’in aktardığına göre, konut fiyatlarında yaşanan çılgın artışın son dönemde yavaşlamasının birkaç nedeni var.
Bunlardan ilkinin ‘enflasyonun baz etkisiyle de olsa hız kesmesi’ olduğunu aktaran Eğilmez, ikinci ve asıl önemli nedenin ise ‘satışların düşmesi’ olduğunu aktardı.
“Normal koşullarda enflasyon yükselirse konut talebi düşer, fiyatlar da talep düşüklüğü nedeniyle enflasyon kadar hızlı yükselmez” diyen Dr. Eğilmez, “Bizde normal koşullar geçerli değil. Faiz enflasyonun 30 puan altında olunca insanlar birikimlerini koruyabilmek için bankaya veya tahvile yatırmak yerine konuta yatırıyor. Bu tercih, konuta talebi ve dolayısıyla konut fiyatlarını artırıyor. Son dönemde mevduat faizlerinde yavaş yavaş artış başladı. Bu gelişme konuta talebi azalttı ve fiyatlar da eskisi kadar artmaz oldu” dedi.
‘SATIŞLARDAKİ DÜŞÜŞÜ DAHA AÇIK GÖRECEĞİZ’
Öte yandan, mart sonu itibarıyla kur korumalı mevduatta faiz tavanı kaldırılınca mevduat faizleri ile tahvil faizlerindeki yükselmenin biraz daha hızlandığını anımsatan Eğilmez, yazısında şu öngörüye yer verdi:
“Önümüzdeki aylarda faizlerin enflasyona yaklaşmaya devam ettiği her adımda hem konut satışlarındaki düşüşü hem de fiyat artışlarındaki gerilemeyi çok daha açık biçimde göreceğiz.”
Eğilmez, şöyle devam etti:
“Türkiye, 2021’in ikinci yarısında büyüme modeli olarak faizi, enflasyonun çok altına düşürüp tüketimi körükleme yöntemini seçti.
Bu model, yüksek enflasyon yaratarak bir yandan paradan kaçmaya yol açan öne çekilmiş talep, bir yandan da insanların ellerindeki varlıkların değerlerinin arttığını düşünmesine yol açan servet etkisiyle tüketimlerini artırmalarını ve bu yolla büyümenin yüksek kalmasını sağladı.
Bu yaklaşım insanların zihninde bir yanılsama yarattı ve davranışlarını ona göre belirlemelerine yol açtı.”