FATF Başkanı Marcus Pleyer, basın toplantısında Türkiye'de mali sektörün, emlakçı ya da değerli maden ticareti yapan kişiler gibi farklı aktörlerin daha sıkı denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Gri listede yer alan 22 diğer ülke arasında Arnavutluk, Fas, Suriye, Güney Sudan ve Yemen yer alıyor.
Bu kararla beraber Türkiye, kurumun Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu tarafından izlemeye tabi tutulacak. Türkiye dışında bu toplantı sonunda Ürdün ve Mali de gri listeye alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen temmuz ayında yayımladığı genelgede FATF tavsiyelerinin dikkate alınarak, "Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadelede ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021-2025)"nin hazırlandığını duyurmuştu.
IMF ARAŞTIRMASI: GRİ LİSTEDEKİ ÜLKELERE YABANCI YATIRIM AZALIYOR
İngiltere merkezli Financial Times gazetesi, bu hafta içinde yayımladığı ve iki Batılı kaynağa dayandırdığı haberinde Türkiye'nin gri listeye alınmasının beklendiğini kaleme almıştı.
Haberde halihazırda yabancı yatırımcı çekmekte zorlanan Türkiye'nin bu kararla daha zora girebileceği belirtilmişti. IMF'in yaptığı bir araştırmaya göre gri listeye alınan ülkeler, yabancı yatırım çekmekte zorluk yaşıyor.
Araştırmanın yazarlarına göre gri liste, sıcak para olarak tabir edilen bir ülkeye giren portföy akışının azalmasına neden oluyor. Bu azalma bir ülkenin GSYH'sının yüzde 3'ü oranında gerçekleşiyor, benzer bir azalma doğrudan yabancı yatırım oranında da yaşanıyor.
'TÜRKİYE'DE DENETİM GELİŞMİŞ FAKAT KURALLARA UYULMAZSA ETKİLİ YAPTIRIM YOK'
Kurum, 2019 yılında Türkiye'ye dair yaptığı değerlendirmede "terörizmle ve kitle imha silahlarının yaygınlaşmasıyla ilişkili varlıkların dondurulması" tarafında iyileşmelerin yapılması gerektiğini vurgulamıştı.
Türkiye'nin son yıllarda kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla ilgili kanunlarını ve düzenlemelerini güçlendirdiği aktarılmış; ancak kara para aklama soruşturmalarının sayısının çoğaltılması gerektiğini belirtmişti. 2019 yılındaki raporda bu alanda çok az sayıda hüküm verildiği ifade edildi.
Terörizmin finansmanı açısından ise Türkiye'deki yetkililerin sadece terör zanlılarının elindeki varlıkların tespit edilmesinde rol oynadığı aktarılmış, ancak bu varlıkların toplanması, mali hareketin önüne geçilmesi, fonların kullanılmasının engellenmesi açısından da önlem alınması gerektiği vurgulanmıştı.
2019'daki değerlendirmede Türk yetkililerin yabancı mevkidaşlarıyla işbirliği ve bilgi paylaşımında verimli olduğu ifade edildi.
Türkiye'deki bankaların ise suçlara ilişkin mali işlemlere dair iyi bir anlayışının olduğu, ancak terörizmin finansmanıyla ilgili bu kadar gelişmiş bir kavrayışının olmadığı belirtilmişti.
Finansal sistem dışında kalan emlakçı ya da değerli maden ticareti yapan kişiler gibi farklı aktörlerin ise maruz kaldıkları risk açısından yeterli bilgisinin olmadığı kaleme alınmıştı.
Finans sektörünün ve diğer sektörlerin denetiminin gelişmiş olduğu, ancak kurallara uyulmaması takdirinde uygulanan yaptırımların etkili olmadığının altı çizilmişti.