Türkiye Cumhuriyeti devlet başkanlığı ,ülkemize, milletimize ve dünyanın dört bir yanında sıkıntı içinde ve savaş halinde olan mazlumlara ve yurt dışında ülkemizi en iyi şekilde temsilden yüce Türk halkına ve TC Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hayırlı olsun.
Bizler 3713 terörle mücadele sırasında yaralanıp uzuv kaybı, his kaybı, sinir kaybı ve hareket kabiliyeni kaybetmek suretiyle ve 13.07.1953 tarihli ve 4 / 1053 sayılı bakanlar kurulu kararı ile yürürlüğe konulan kanuna göre ; 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağdurları , son operasyonlarla sayıları 23 bine yaklaşan malul sayılmayan gaziler olarak , ülkemizin dış devletler karşısında eğitim , sağlık ordumuz ve askeri silah ile güçlü olması ve üretimde, saniyiileşmede, tarım ve hayvancılıkta, insan hakları ve hayvan haklarına sahip çıkan bir ülke olarak muassır medeniyetlerin en üstünü olma yolunda olması için görevimizi yerine getirdik.
Her birimiz anayasal hakkımız olan Türk gençleri olarak , dedelerimizi örnek ve lider görerek, askerlik şubelerine koşarak, vatani görevimizi yerine getirirken, dış güçler tarafından en modern ve her türlü silah ve techizatlı terör örgütü unsurlarıyla vatanımızın birlik ve bütünlüğüne göz diken dış unsurlar ve içimizdeki kandırılmış terör örgütleri mensuplarıyla sıcak temas esnasında çıkan çatışmada delici, kesici, yanıcı ve patlayıcı silahlar ile yaralanarak gazi olan, analarının kınalı kuzuları hastanede tedavisi yapıldıktan sonra…!!! Doktorların düzenlemiş olduğu eksik bilgi ve belgeler ile bizleri mağdur eden doktorlar ve bürokrasi tarafından yasalardaki yönetmelik, tüzük ve mevzuatlardaki tüzüğe göre, 13.07.1953 tarihli ve 4 / 1053 sayılı bakanlar kurulu kararı 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağdurları olarak Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanımızdan, artık gaziler arasındaki ayrımcılığa ve bizlere üvey evlat muamelesi gösterilmesine bir son verilmesini istiyoruz.
Devlet bize sahip çıkmadıkça , milllet de bize sahip çıkmıyor. Çıkmadığı gibi de, dövüyorlar , sövüyorlar, hor görüyorlar, aşağılıyorlar. Hakaret edici ve gözle, sözlü taciz , tahrik ve hedef gösteriliyoruz. Kaç tane vukuat oldu bir gaziyi, bir kişi de dövmüyor. Kalabalık gelerek dövüyorlar.. En son olay Rıza Özgan kardeşimiz. Bir, ‘ geçmiş olsun’ diyen de yok. Kader arkadaşlarımızdan başka bürokrasiyle mücadele etmek, cahil insanlarla mücadele etmekten daha zor.
Gerek hukukun, gerekse tıbbi prosedürün yanlış uygulanmasından dolayı, mağdur durumda kalan gazilerimizin durumunu meclis , enine boyuna incelenmelidir. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nda dosyalar bir araya getirilip, karşılaştırılıp gazilik ünvanımızı ve madalya ve beratimizi malul sayılmayan gazilerimizi, malul ya da yeni yasa ve düzenleme ile gazi olarak sunmalıdır.
Yeni kurulacak kabinenin yapacağı “iș kazaları" ile alakalı kanun çalışmasında, teröre karşı savaşan asker ve polisin istisnai durumu göz önüne alınmalı, gazilik durumları halinde uzman kadrolar tarafından değerlendirilmelidir.Meclisimiz, yeni kurulacak kabinede, "teröre karşı savaşan " asker ve polisin sosyal kanundaki yerini tekrar tarif etmek durumundadır!
Dünyanın hiçbir ordusunun, askeri 35 yıl durmadan, bıkmadan vatan ve millet için düşmana karşı savaşamaz! Türkiye'yi ayakta tutan sevgi budur! Ülkesi ve vatanının birlik ve bütünlüğünü sağlaması için sağlığını feda ederek gazi olan mehmetçiklerimizi unutmayıp, onların gazilik ünvanlarının verilmesi yolunda her türlü desteği tüm vekillerimizin vermesini bekliyoruz.
Çatışmalardan dönen asker ve polisinlerin , uzman kadro tarafından teşhis ve tedavi konusunda taramadan geçirilmesi şarttır.
Yeni kurulacak kabinenin, gazilerimizin mağdur durumlarını ele almalarını, yüzdeliğe girmeden bir sefere mahsus elinde nakdi tazminat almiş ise yaralı belgesi ve hastanede yatış belgesi, olay yeri tutanağı olan tüm asker ve polislerimizin kamu vicdanı adına, meclisimizden gazilik ünvanını madalya ve beraatini bekliyoruz
Yazmaya devam edeceğim.
Mustafa Kurubacak