AKP Sincan Belediye Meclis Üyesi Nihat Yalçın, Mansur Yavaş'ın Kabe resminin Boğaziçi Üniversitesi'ndeki sergide yerde sergilenmesine neden tepki göstermediğini sordu. Yavaş, "Hep kendinizi dindar görüyorsunuz, milleti dinsiz görüyorsunuz. Bunun için kaybedeceksiniz. Kendinizi Allah'ın yerine koymayın" diye yanıt verdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başkanlığında yapılan Şubat ayı Meclis 1. Birleşimi’nde Boğaziçi Üniversitesi protestolarına yönelik tartışma yaşandı.
‘NEDEN SES ÇIKARMADIN’ DİYE SORDU
AKP Sincan Belediye Meclis Üyesi Nihat Yalçın, ‘Sayın Yavaş geçtiğimiz yıllarda yapmış olduğu açıklamalarında ‘belediye başkanları siyaset yapmamalı. Ucuz ve kolay erişilebilir hizmet üretmelidir’ açıklamasını yapmıştır. Sayın Başkan aslında böyle düşünürken şimdi ne oldu da, ne değişti de, kimlerin baskısı altında kaldı da milliyetçi ve muhafazakar kesimlerin desteğiyle belediye başkanı seçilmiş olmasına rağmen Kabe-i Muazzama’nın resminin orada Boğaziçi Üniversitesi’nde ayaklar altına alındığında en ufak bir şekilde açıklama yapmayıp sesini çıkarmamışken, böyle bir olay karşısında nasıl bir açıklama yapmıştır, neyin etkisinde kalmıştır?” diye konuştu.
“KİMSE BUNU İDDİA EDEMEZ”
Nihat Yalçın’ın konuşmasının ardından açıklama yapan Yavaş, önce ‘siyasileşme’ iddiasına yanıt verdi. Yavaş, şöyle konuştu:
*Mansur Yavaş’ın 2 seneye yaklaşıncaya kadar bir tane AK Parti, Milliyetçi Hareket Parti, İYİ Parti, CHP veya herhangi bir partiliyle alakalı herhangi bir siyasi demeci olmuş mudur? Kimse bunu iddia edemez. Halbuki siz alışkınsınız.
*Belediye başkanlarının yangına körükle gittiğini görmeye alışkınsınız. Belediye başkanlarının CHP’nin genel başkanlarına görevi esnasında, hatta ‘Tayyip Erdoğan’ı silerim’ diye görevindeyken ortaya çıkmasını, Milliyetçi Hareket Parti’sinin kapatılması gerektiği AK Parti’ye katılması yönünde açıklamalar yaptığını hatırlıyor olmanız lazım.
*Milliyetçi Hareket Partisi’nin önündeki yol ‘çift yol’ olsun diye dilekçe verilmiş. ‘Niye, sizin tek bir yolunuz yok mu’ gibi alaylı cevaplar verilmiş. Ben bunları gördüğüm için belediye başkanı asla siyaset yapmamalı. Sosyal medyayı da sadece ve sadece iletişim yoluyla kullanmalıdır diye açıklamalar yaptım. Aynen devam ediyorum.
MEKTUBU ANLATTI
Boğaziçi Üniversitesi rektörü Melih Bulu’ya yazdığı açık mektubu neden paylaştığını da anlatan Yavaş, “Bir defa şuradan yanlış gidiyorsunuz. Ben rektöre ‘istifa ettirin’ diye kimseden talep etmedim. Rektörün herhangi bir şekilde ve şunun bunun haklı olduğu tartışmasına da girmedim. Ben yazıda (mektup) kabullenmediğiniz yer neresi anlamıyorum. Yakında AK Parti’ye yakın yazarların da birçoğunun kendisini istifaya davet ettiğini göreceksiniz. Her şeyden evvel ülkenin huzuru açısından durduk yere bir sürü tartışma oluyor” ifadelerini kullandı. Yavaş, o mektubu anlatmaya şöyle devam etti;
*Öncelikle şunu ifade edeyim, ülke kaygısıyla yani Ankara’ya sıçraması nedeniyle, Ankara’ya sıçradıktan sonra bu açıklamayı yaptık. İtidal, olgunluk ve feragat önerdiğim bu mektup kendi adıma avukat Mansur Yavaş olarak yayınlanmıştır.
*Bu mektubu sadece bir istifa çağrısı olarak nitelemek ve şahsımı genel siyasete bulaştırmak haksızlıktır. Her kelimenin titizlikle seçildiği bu mektupta rektör bey artan gerilimin düşürülmesi için fedakarlığa davet edilmiştir.
*Çünkü ülkeyi sarma ihtimali olan provakatif yangına karşı tansiyonu düşürücü bir yöntem önerilmiştir. Zaten gerginlikten ve kutuplaşmalardan yorulmuş olan milletimiz adına fedakarlığın sayın Bulu’ya düştüğü hatırlatılmıştır. Terör örgütlerinin ve provakatörlerin fırsat kolladığı bir ortamda ülke sorumluluğu taşıyan, olayların yayılma riskine karşı endişe duyan, birlikten ve kardeşlikten yana olan herkese göreve düşmüştür.
“BU KONUDA ADİL OLALIM”
*Ben de büyükşehir belediye başkanı ve vatandaş olarak bu görevimi makul bir üslupla yerine getirdim. Benim, çocuklarımız incinmesin, insanlarımız yeni bir gündemle kamplaşmasın, terör örgütleri aradıkları iklimi bulamasın diye aldığım sorumluluk genel siyasete ilişmek değil ülke kaygımın bir gereğidir.
*Terör örgütleriyle savaşırken bir askerimiz şehit düştüğünde veya ordumuz büyük bir operasyona başladığında kalbimizden gelen sesleri de bazen acıyla, bazen gurur ve sevinçle paylaşıyoruz. O zaman da mı siyaset yapmış oluyoruz? Lütfen bu konuda adil olalım. Saygınlıkla karşılanması gereken davranışlarımızı karalamak için kendimizi küçük düşürmeyelim.
Mektubun siyasi bir tavrı olmadığını tekrardan vurgulayan Yavaş, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Esas siyaset bizim yaptığımız değil, sorumluluk gereği bu yaptığımızdan rahatsızlık duyarak sözde yıpratma faaliyeti başlatmaktır. Ama toplumda karşılığı çok şükür yoktur. Ben rozetsiz başkanlık yapacağıma söz verdim.
*Genel siyasete karışmadan aynı yolda yürümeye devam edeceğim. İçinizde ‘sana çok oy çıkan şu köye internet götürdün, az oy çıkana götürmedin’ diyebilen var mı?
*’Ben belediye başkanı olursam sosyal yardımları keseceğim’ diyenlere soruyorum. Siyaset yaptığımı, ayrımcılık yaptığımı, ekmeği, çorbayı, kömürü partizanlığa göre dağıttırdığımı yüzü kızarmadan söyleyen var mı? İçinizde siyaset gereği imar işlerinde ayrımcılık yaptığımızı ağzına alabilen var mı?
“BUNUN İÇİN KAYBEDECEKSİNİZ”
AKP Sincan Belediye Meclis Üyesi Nihat Yalçın’ın ‘Kabe’ sorusuna da yanıt veren Yavaş, “Kabe-i Muazzama orada terbiyesizlik yapacaklar ve bunu biz kabulleneceğiz. Bunu ima etmeniz bile size yakışır. Hep kendinizi dindar görüyorsunuz, milleti dinsiz görüyorsunuz. Bunun için kaybedeceksiniz. Kendinizi Allah’ın yerine koymayın. CHP Genel Başkanı dahil herkes onu eleştirmiştir” ifadelerini kullandı.
Yavaş’ın sözleri üzerine mecliste oturan Nihat Yalçın ayaklanarak sesini yükseltti. Yavaş’ın konuşmasının tamamlanmasıyla oturuma ara verildi.