Evet , evet Mart 2019 seçimleri sadece yerel seçim değildir. Tam tersine yerel seçim üzerinden küresel dengeleri de değiştirecek ve küresel güçlere de cevap verecek bir farklı seçimle karşı karşıyayız.
Neden?
Suriye’de 98 milyar varil petrol var. Türk kesiminde 48 milyar varil petrol var. Petrol olunca da Amerika, ‘ bu bölgeden gitmeyeceğim’ diyor ve buraya yerleşiyor. Ve bölgede ‘Garnizon Devleti’ kuruyor.
Bu çerçevede Türkiye ve Amerika karşı karşıya kaldığında da, (yani NATO anlamını kaybettiği bir dönemde) yaklaşan yerel yönetimler seçimleri öncesinde , bu bölgelerdeki belediyelerde normal bir belediyecilik yapılmayacağı gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır.
Gelişmelere baktığımızda, bölgede olaylara Arapların karışması, Kürtlerin sürüklenmesi, PKK’nın ortalığa çıkmasıyla, karışık bir dönemden geçtiğimiz ve bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya olduğumuz açık.
Nitekim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu hafta Isparta’dan ilan etti ki, Fırat’ın Doğu’su da temizlenecek.
Bu nedenle de yaklaşan yerel yönetim seçimleri öncesinde, Türkiye’de bazı belediyelerde ‘güvenlikçi’ bir seçim ve belediyecilik yapılması mecburiyeti var.
Bu bir yönüyle sınırların içinde Türkiye’nin savunması, bir yönüyle de savaş koşullarını yönetecek bir belediyecilik ihtiyacını beraberinde getirmektedir...
Çünkü buradaki savaş koşulları, sadece Suriye savaşı olmaktan çıkmış görünmektedir.
Ortadoğu Savaşı ise artık sadece Ortadoğu savaşı değildir. Artı Doğu Akdeniz Savaşıdır.
Bunları takip edecek Hatay’da, Antalya, Adana, Mersin arasında bir hakkı koruyacak, (hem içeriyi koruyacak, hem de bölgesel gelişmelerde oyunu oynayacak) , ülke adına Türkiye’nin oyununu oynayacak bir yapıya ihtiyaç vardır. En azından buna hazırlıklı olmak mecburiyeti ortadadır.
Nitekim mevcut hükümet de her gün zaten savaş koşullarıyla karşı karşıyadır. Bir gün Almanya, bir gün Amerika, bir gün İsrail…
Tablonun sıkıntılı olduğunu artık tüm Türkiye yaşayarak öğreniyor.
Görünen o ki, İran’da terör olayları tırmandırılacak. Kuzistan Bölgesi- İran Kürdistan’nın güneyi- Arap bölgesidir. İran’daki Araplar, acemlere karşı kışkırtılacak. Ve belki de bizde yerel seçimlerin yapılacağı tarihlerde bölge alev alev yanacak. En azından gelişmeler bunun ip uçlarını veriyor.
İşte tam da bu noktada daha önce yazdığım ‘Çukurova’ya Dikkat’ yazımdaki gibi, artık bu yerel seçimlerde partilerin adaylarını sadece partili olması sebebiyle belirlemesinin yeterli olmayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Partilerin belediye başkan adaylarındaki aradığı kriterleri bu noktaya taşımamaları ülke problemine dönüşeceğinden ; seçimi de güvenlik öncelikli tercihler belirleyeceğinden, bu seçimin galibi GÜVEN VE GÜVENLİKÇİ tercihler kazanacak.
Peki bu çerçevede hangi illerde, hangi kriterler ve hangi isimler bu yükü taşıyabilir? Başkentten İstanbul’a… Ege Cumhuriyeti yapılmaya çalışılan İzmir’den, Trakya Cumhuriyeti ilan edilmeye çalışılan Edirne’den Tekirdağ’a kadar şartları ve isimleri yarın yazacağım.