Sevgili okurlarım tabi günlük basın yayın ve sosyal medyayı izlediğimizde dezenformasyonun nasıl yapıldığı yalan haberin nasıl medya ve sosyal medya ile kamuoyuna sunulduğunu görüyoruz, mecburen kalemi alıp siz değerli okuyucularımızla gerçekleri paylaşmak istiyoruz.
2010 yılı KOZMİK ODAYA girildikten sonra kamuoyunda özellikle sağ muhafazakar kesimin televizyonlarında çok ciddi konularda yayınlar yapıldı.
Bunlardan biride ülke tv programcılarından sayın TURGAY GÜLER beyin yönetiminde sayın akademisyen ÖMER ÖZKAYA ve rahmetli AYTUNÇ ALTINDAL beyefendinin katıldığı bir programda merhum ALTINDAL ismini veremediği bir kişi için şunları söylüyordu devamlı.
Sen ver o kimliğini, pasaportunu şu elindeki cep telefonu ver hadi şimdi nereye gidersen git.
O kimliğin olmadan cep telefonu dahi alamazsın diye söyleniyordu merhum Altındal, ÇERKEZ olduğunu yayında belirtiyordu.
İstediklerini kendisine iletecektim, iki ay sonra maalesef amansız bir hastalığa yakalandı akabinde rahmete kavuştu.
Dört mayısta sayın EMİN GÜRSES işin aslı programının 40.dakikasında KOZMİK ODA ile dahi fikirlerini ortaya sürdü, birde VATİKAN ,AMERİKA sosu kullanarak hadiseyi yorumladı, illaki bir yorum yapma mecburiyeti duyuyor bu konuda.
Bakın sevgili dostlarım bu kırk yıllık süreçte KOZMİK ODA nın 2009 yılının aralık ayında artık kapısından içeri girip tüm dosyaları incelemeye ve kaybetme operasyonuna gelene kadarki hedef ben ve ailemdi.
Bu ihanetin başlangıç noktası Masonik bir Yapı içinde olan KERESTECİYAN yapılanmasıdır.
Bu yapı öyle bir sinsi ve tuzak yapıdır operasyonun 12 eylül 1980 başlangıç kabul edersek ailenin konularla ilgili iki kilit ismini diğer kardeşten aldıkları yurt içi ve yurt dışı bilgilerinden sonra imha etmek olmuştur.
Bu zayıf karakterde olan kardeş bu Masonik yapı kontrolüne girmiş ve hizmetini ihanetleri ile ölene kadar götürmüştür.
Tabi dev bir örümcek ağının ilk nüvesi olan bu yapılanmada yine ölen kilit isimdeki kişinin en yakın arkadaşı bu Masonik yapı içinde VEZİR konumundadır o dönemde oda özellikle yurt dışı faaliyetlerde çalışmış aynı zamanda seferberlik kapsamında görevli olduğu için 1967 ve 1974 Kıbrıs harekatında önemli kritik görevlerde bulunmuş beynelminel bir zatı muhteremdir.
Kozmik Oda’ya ilk giriş yapmanın planları 4 temmuz 2003 hadisesinden sonra hızlandırılmış ve bunun için zaten Masonik yapı içinde olan FETÖ güçleri ile ahbap çavuş ilişkisi ile tüm bu konuda operasyonlara askeri görünüm verilerek yapılmış ve saha yeni bir düzen için temizlenmiştir.
Kozmik Odaya ilk girileceğinin istihbari bilgisini bir yakın beni seven dostum tarafından YEŞİL YURT SPOR kulübünde 2006 yılında aldım.
Devlet istihbaratı yöneten bazı istihbaratçıların bu kulüpte etkileri muazzam bir durumdadır, orda bir arkadaşım bu operasyonun olacağını şahsıma aktardı.
Bu operasyonu yöneten o dönemdeki devlet istihbarat yöneticileri daha sonra biri 2010 yılından sonra KGT(KAMU GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARI) kendisi Karadenizlidir eşi hanım efendi ERZURUMLU olup rahmetli babası FETTULLAH GÜLENE hocalık yapmış bir din alimidir.
2010 yılında sahte bir operasyonla evimin basılması FETÖ cü polislerce bu Erzurumlu hanımefendinin mason locasından bir hanımı evimize sızdırarak ondan aldığı bilgiler ile bu pravokasyonları yaptırmışlardır.
Diğerleri biri SİİRT kökenli yakın akrabalarımla çok sıcak diyaloğu olan bir kişidir Yeşilköy semtinde okuyarak büyümüştür.
Diğeri tatar lakaplı 1970 li yıllardan beri semtimizde akrabaları ile bulunan bir kişidir.
Beni kaçırtıp imha etmek isteyen gurubun başındadır bunlar, bu anlattıklarım yüzlerce sayfa şahsıma açılan MİT tarafından dava dosyasında vardır.
Uzun yıllardır giden bu hadisede devamlı şekilde toplumda bizi küçük düşürmek, kirli göstermek için yapmadıkları hadise kalmamıştır.
Engelli olan kız kardeşimi bile lafları sözleri ile bu konuların içine hala sokmaktadırlar.
Hiç suçumuz günahımız olmayan konulardan sadece insan olmanın vasfı olan hak hukuk aramak ve olayları sorgulamak istediğimizde TOPYÖKÜN karşı atağa geçmeleri ve saldırmaları ev basmalar, iftira atmalar, ortada hiçbir şey yokken kaçırmalar ve hapse atmalar tamamen hukuk dışında yapılan hadiselerdir ama maalesef bizim tarafımızda olacak kimseler yok ,mahkemelere avukat bulamadım, en sonunda DEVLETTEN istedim.
Engelli olan görme özürlü olan kız kardeşim kaçırıldığımda ve sonra salıverildikten sonra ve hapishane günlerimde o zor şartlarında beni yalnız bırakmamak için çok uğraştı, bunlar yedikleri ekmeğin sahibine bile bu kadar gaddarlardır.
O günlerde diğer parti liderlerine hepsine haber yolladım böyle bir hukuksuzluk var kimse yanımızda olmadı.
Onun için birbirlerine şantaj malzemesi olarak kullandıkları bilgileri gerçek anlamda kimse açıklayamaz.
Dört yıldır terörist değiliz, mafya değiliz yurt dışına çıkamıyoruz.
Maalesef ülkemizde ARİSTOKRASİDEN gelen aileler Anadolu insanını içine taşıdığında CUMHURİYETİN nimetlerinden uzun yıllar yararlanamamış bir kitle tarafından kıskançlıktan dolayı MASONİK bazı yapıların örgütlenmesi ile hedef alınıyor ve saldırılıyor.
Yaşayarak gördük örnek isterseniz rahmetli FUAT BEZMEN, sayın NAİL KEÇİLİ sayın MEHMET EMİN KARAMEHMET bunlar yine aynı yapıların hedeflerinde olmuşlardır.
Yani bu KOZMİK ODA hadisesinde tüm şimdiye kadar televizyonda fikir beyan eden asker, siyasetçi vs doğruyu söylemiyor.
800 ajan ölmedi ama 800 rakamlı bir konuyu öldürmeye niyetleri var ARİSTOKRASİYE karşılar çünkü KOMİNİST oldular.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN