Suriye'nin kuzeydoğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) Mazlum Kobani, El Arabiya'nın El Hadath televizyonuna verdiği röportajda, "Yeni ABD yönetimiyle SDG arasında ortak bir program hazırlanacağını" söyledi.
Ancak ABD yönetiminden kimlerle görüştüğü ya da nasıl bir program hazırlanacağına dair detay vermedi.
"Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmiş olmasının kendisine Suriye krizinin gerçekçi çözümü için daha büyük bir umut verdiğini" söyleyen Mazlum Kobani, Rusya ile koordinasyonun da devam ettiğini belirtti ve "Washington ve Moskova ile ilişkilerimizde dengeyi sağlamak her zaman zorlu oldu" dedi.
Mazlum Abdi ya da kullandığı diğer adıyla Mazlum Kobani, Türkiye'nin Ekim 2019'da SDG kontrolündeki bölgeye başlattığı Barış Pınarı Harekatı sırasında sıkça gündeme gelen bir isimdi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın harekat ve sonrasında yaşanan süreçte Kobani'ye birkaç kez teşekkür etmesi, hem Trump hem de bölgedeki ABD'li komutanların kendisiyle görüşmesi, Ankara'da tepkiyle karşılanmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerika bu adamı bize teslim etmeli" açıklamasını yapmıştı.
Joe Biden, Trump'tan önceki Demokrat Başkan Barack Obama döneminde IŞİD'le mücadele koalisyonu özel temsilcisi Brett McGurk'ü, "Beyaz Saray'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü" olarak atadı.
McGurk'ün IŞİD'le mücadelede SDG'ye destek verilmesi konusunda oynadığı belirleyici rol de Ankara'da tepkiyle karşılanmıştı. Ankara, PKK ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle SDG'nin temelini oluşturan Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) terör örgütü olarak kabul ediyor.
Suriye Ordusu ile YPG arasında çatışma çıktı
Mazlum Kobani, röportajda Suriye hükümetine bağlı ordu ile SDG arasında gerilimin arttığını; SDG'ye bağlı savaşçıların Suriye polisi tarafından gözaltına alındığını söyledi.
Rusya, bir süredir Şam ile SDG arasında işbirliği sağlamak için yürütülen görüşmelerde arabuluculuk yapıyor. Ancak görüşmeler henüz bir sonuca bağlanmadı.
Suriye devlet haber ajansı SANA da, Pazar günü SDG'ye bağlı savaşçıların hükümeti destekleyen protestoculara ateş açtığını; bir Suriyeli sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Türkiye'nin operasyonu sonrası Ankara ile Moskova arasında ateşkes anlaşması imzalanmış; bunun sonucunda Rus ve Suriye ordusu Kamışlı ve Haseke'nin bazı bölgelerine konuşlanarak Türk ordusu ile SDG arasında tampon bölge oluşturmuştu.
2012'de bölgeden savaşmadan çekilen Suriye ordusu, Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu şehirlerde devlet kurumlarında ve havalimanlarında varlığı korumuş; ancak kontrolü büyük oranda YPG'ye bırakmıştı.
Zaman zaman taraflar arasında görüşmeler yürütüldü, zaman zaman da gerilim yaşandı.
Son haftalarda yapılan görüşmelere rağmen, malların taşınması ve bölgeler arası geçişi konusunda çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle gerilim arttı.
SANA, pazar günü Haseke'de "Kürt güçlerinin kuşatmasına karşı" bir protesto gösterisi düzenlendiğini, protestoculara ateş açan YPG'nin ise bir sivili öldürdüğünü yazdı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlem Merkezi (SOHR) de olayda üç kişinin yaralandığını duyurdu. Ölen kişinin ise sivil değil, Suriye polisi olduğunu belirtti.
SOHR'a göre Şam, Afrin'in kuzeyindeki YPG bölgesiyle ülkenin kuzeydoğusundaki SDG bölgesi arasındaki geçişleri kısıtladı; malların geçişi için yüksek ücret talep etmeye başladı.
SANA ise SDG'nin Haseke'de ve Kamışlı çevresinde hükümet kontrolündeki bölgeye yakıt ve un ulaşımına engel olduğunu savunuyor.