Elimde iki belge var. Bunlardan biri “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne göre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yeniden Yapılandırılması Önerileri”, diğeri ‘Meclis’in 100. Açılış Yılında TBMM Vatandaş Algı Araştırması’ raporu. Bu iki belgeyi de çantamda iki yıldır gezdiriyorum. Muhatap bulurda anlatırım diye umudumu yitirmedim daha.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne göre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yeniden Yapılandırılması Önerileri”nin sunumunu 2020 yılı Ocak ayında Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a yapmıştım. Sağ olsun 45 dakika dinleme lütfünde bulunmuştu. Hatta bu konuda kendisinin de bir çalışma yaptırdığını aktarmıştı. Söz konusu önerilerden yararlanılması içinde bu çalışmayı yapan ekibe sunumu göndereceğini vurgulamıştı. Sunumunu yaptığım önerilerin söz konusu çalışma ekibine ulaştığını biliyorum.
Fakat aradan iki yıl geçmesine rağmen Meclis Başkanı Şentop’un hazırlattığı bu çalışma doğrultusunda TBMM’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik hiçbir hareketlilik olmadı. O gündür bu gündür yeniden yapılandırmanın ne kadar büyük ihtiyaç olduğu ortadadır.
Bu sunum sırasında farklı bir öneride gündeme getirmiştim. Meclis açıldığından bu yanan TBMM’nin kurumsal algısı ve vatandaşın Meclis’e bakışı üzerine hiçbir araştırma yapılmadığını tespit ettim. Oysa millet iradesinin temsil edildiği Meclis’e vatandaşın bakışı her şeyden çok önemlidir. Meclis’in varlığının nedeni milletin temsil yeri olmasıdır. Milletin seçip gönderdiği vekillerine genel olarak vatandaşın nasıl baktığı, onlardan beklentileri, Meclis’in çalışmalarından memnuniyetleri, kurumsal itibarı sürekli ölçülmesi gerekmektedir. En azından Meclis’in Açılışının 100. Yılı dolayısıyla böyle bir çalışmanın iyi olacağını dile getirmiştim.
Bu önerim sonrasında Meclis’in Açılışının 100. Yılı kutlama komitesine ulaşınca bir hazırlık yapıp gönderdim. Korona virüs salgını araya girince arada kaynadı bu hazırlık. Hazırlık heba olmasın diye bu çalışmayı maliyetini de üslenerek 23 Nisan 2020 tarihinden önce gerçekleştirdim. Bizimde Meclis’in Açılışının 100. Yılında bir katkımız olsun istedim. Araştırmanın 13 maddesini içeren bölümünü 24 Nisan 2020 tarihinde medya üzerinden kamuoyuna sundum. Medya organlarının ideolojik görüşlerine göre haberler verildi. Haberlerin ağırlığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işleyişi hakkındaki vatandaşın olumsuz sayılacak veriler oldu.
Bu araştırmanın daha önemli bir kısmı halen elimde duruyor. Araştırmanın açıklanmayan bölümünde vatandaşın Meclis’in kurumsal algısı, Meclis’ten beklentileri, Meclis’e güven oranları, Meclis’in yeniden yapılandırılmasına duyulan ihtiyaç, Meclis’in çalışmalarından memnuniyet gibi veriler ile milletvekillerinden memnuniyet ve görevlerini yapıp yapmadıkları konuları bulunuyor.
İki yıldır bu çalışmaları ne iktidar partisinde ne de muhalefet partilerinde yetkili bulup sunacak ikinci bir muhatap çıkmadı. Oysa hepsi laf başı geldiğinde mangalda kül bırakmıyorlar.
Sağ olsun hem yeniden yapılandırma önerilerini hem de araştırma sonuçlarını sadece BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye sunma fırsatı buldum. İnşallah değerlendirir.
Elimde bulunan bu iki belgeye göre Türkiye’nin en önemli temel sorunlarından biri Meclis İradesi ve milletvekili itibarıdır. Bu konu çözüme ulaşmadan siyasete olan güven imkânsızdır.
Bugün vatandaşın siyaset kurumundan ümidini kesmesinin en önemli nedeni Meclis iradesinin topluma yansımaması ve milletvekili itibarının zedelenmesidir.
Gelecek seçimlerde başarının anahtarı Meclis iradesinin milletin beklentileri doğrultusunda çalışmasını sağlayacak projeler ve milletvekillerinin hak ettikleri itibarlarını yansıtacak şekilde görevlerini yapmasını sağlayacak vaatlerdir.
Yoksa sıfıra yaklaşan Meclis çalışmalarından memnuniyet oranı ve sıfıra yaklaşan milletvekili itibarı ile Türkiye’de siyaset kurumunun yol alması mümkün değildir.
Kalın sağlıcakla…