Türkiye Büyük Millet Meclis’inin Cumhurbaşkanlığı Sistemi çerçevesinde yeniden yapılandırılması üzerine yazılarımıza devam ediyor.
Bu yazılarımızın ne kadar dikkate alıncağını, ne kadar uygulanacağını bilmiyorum. Meclis Başkanı değiliz, Başkan değiliz, Bakan ve milletvekili değiliz. Onun ötesinde ismimizin önünde (Dr,Yrd.Doç, Doç, Prof) unvanları da yok.
Bir tek, incelemelerimiz, gözlemlerimiz ve tecrübelerimiz var. Milletin içinde, milletin beklentilerine, milletin sorunlarına şahitliğimiz var. Tecrübelerimize binaen kaygılarımız var. Toplumsal taleplerin, millet iradesi şeklinde Meclis’te çözüm bulma imkanlarının heba edilmemesi gerektiğine inancımız var.
Perşembe günü İzmir’e Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunları buluşması için Ankara’dan yola çıkmıştım. Radyoyu dinlerken bir haber dikkatimi çekti. Haberde TOBB Genel Kurulu’na davet edilen Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un katılımı sırasında TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun Resmi karşılama yapmaması üzerine tepki olarak geri döndüğü ifade ediliyordu. Sonraki aşamada bu olayın değerlendirmelerine hiçbir medya organında rastlayamadım. Oysa böyle bir olay günlerce medyanın gündeminden inmezdi. Bu olay Cumhurbaşkanlığı Sistemi içinde Meclis’e STK’ların bilinçaltındaki algısını göstermesi açısından önemli bir göstergedir.
Güçlü Meclis için bir süredir yazmaya devam ettiğimiz ‘Meclis’in yeniden Yapılandırılması’nın ne kadar önemli olduğu bu olay sonrası ortaya çıkıyor.
İşte bu yazımızda Meclis’in saygınlığı ve önemini ortaya koyacak üçüncü yeni bir komisyon teklifi üzerinde duracağız. Bu ‘Kanun Uygulamalarını İzleme Komisyonu’dur.
Meclis’in yasalaştırdığı ve uygulanmakta olan kanunların ve kararların uygulamalarını takip ederek amaç ve ruhlarına uygunluğunu izleyecek, varsa aksaklıklar telafisini sağlayacaktır.
Uygulamadaki bütün kanun ve kararlar bu birim tarafından izlenecek, yürütmede ihtiyaç duyulan değişiklik ve yasalarla ilgili Meclis Genel Kurulu’na belli periyotlarla raporlar sunacak ve müzakereleri yapılacaktır. Bu komisyon alt komisyonlar şeklinde çalışacak. Alt komisyonlar uygulama alanlarına göre belirlenecek ve çalışacaktır.
Bu komisyonun benzeri şu an Fransız Parlamentosunda bulunuyor. Öyle ki Fransız bürokrasisi bu komisyondan korktuğu kadar Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan çekinmemektedir.
Bu komisyon sayesinde bir önceki yazımızda teklif ettiğimiz etki analizi görevini üstlenecek komisyonun etkinliği de artacaktır. Çıkarılan kanunların toplumsal talebi ne kadar karşıladığı bu komisyon sayesinde net olarak görülecektir.
Böylelikle kanunların güç odakları tarafından istismar edilmesi, çıkar amaçlı, keyfi uygulamalarının önüne geçilecektir.
“Güçlü Meclis, Güçlü Yürütme, Güçlü Yargı” =Güçlü Millet düsturumuzdur. Toplumun ihtiyaçlarını milletin temsilcileri belirler, Meclis kanunlaştırır, Yürütme yerine getirir. Kaideyi Meclis koyar, Yürütme uygular, Yargı denetler.
Kısaca daha etkin daha güçlü Meclis için, güçlü Milletvekili kadrosu, yeni birimler gerekmektedir. Son
Altı yazıdır kaleme aldıklarımızı özetleyecek olursak;
1-Yasama görevinden anlayan yeni danışman kadrosu oluşturulmalıdır,
2-Milletvekili ve gruplara kanun teklifi hazırlamada yardımcı olacak uzmanlardan oluşan yeni birimler kurulmalıdır.
3-Meclis’in çıkaracağı kanun ve kararların algı ve etki analizlerini önceden yapacak yeni bir birim kurulmalıdır.
4-Meclis’in çıkardığı kanun ve kararların çıkarılış amaçlarına göre uygulamasını denetleyecek yeni birim oluşturulmalıdır.
5-İhtisas Komisyonları, görev alanlarını ilgilendiren konularda etkin ve karar verici bir duruma getirilmelidir. Kanun yapıcılığının yanında kanunların denetleyiciliği de verilmelidir.
Altı yazıdır kaleme aldığımız “Meclis’in yeniden yapılandırılmasına” yönelik seri yazılarımızı şimdilik burada noktalıyoruz. Zaman zaman yazmaya devam edeceğiz.
Kalın sağlıcakla…