Melek İpek'in kızı mahkemede ifade verdi, yaşadıkları dehşeti anlattı

Kendisine işkence yapıp ölümle tehdit ettiği iddiasıyla eşi Ramazan İpek'i av tüfeğiyle öldüren 2 çocuk annesi Melek İpek'in (31) tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü.

İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek'i buldu.

İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek'i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu.

Kelepçeleri açılan Melek İpek'e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Cumhuriyet savcısının 'haksız tahrik' indirimi uygulanmasını istediği iddianamede, Melek İpek'in 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep edildi.

İKİNCİ KEZ HAKİM KARŞISINDA

Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Melek İpek, bugün saat 15.30'da Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci kez hakim karşısına çıktı. İpek, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile katıldı. Duruşma salonunda maktul Ramazan İpek ile Melek İpek'in yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmayı tarafların yakınlarının yanı sıra, STK'lar ve kadın dernekleri de takip etti.

112 Çağrı Merkezi’nden gelen ses kayıtları dosyaya dahil edildi. Duruşmada çiftin çocukları 9 yaşındaki C.İ. ve 6 yaşındaki İ.İ. SEGBİS ile tanık olarak dinlendi.

Melek İpek’in küçük kızı İ.İ. adli görüş odasında SEGBİS vasıtası ile uzman nezaretinde konuştu. Dedesi, anneannesi, dayısı ve teyzesi ile birlikte yaşadığını belirterek, “Babam ile aramız hiç iyi değildi. Ablam ve annemle aramız iyiydi. Babamız bizi dövüyordu. Bana ders olsun diye ablamı dövüyordu. Annem ile babamın arası kötüydü. Annem bir yere gittiği zaman 'neden geç kaldın' diye annemi dövmüştü" derken SEGBİS’teki Melek İpek ağlamaya başladı.

"BABAM ANNEMİ KELEPÇELEDİ"

Konuşmasının devamında cinayet için ifade verdiğini sözlerine ekleyen İ.İ., şunları anlattı:

“Annem bizi misafirliğe götürmek istedi. Biz gitmek istemedik. Babam sinirlendi. Anneme silahını doğrultu, 'Kelime-i şehadet getir' dedi. Silahı bize de doğrulttu. Babam anneme ateş etti. Cama geldi. Anneme silah arkası ile vurdu. Babam annemi içeriye götürüp dövdü. Banyoya götürüp attı. Annem orada yere düşmüş. Annem bayılmış. Sonra annemin yüzüne vurmuş. Annemin pek sesi çıkmıyordu. Duyduğumu ve gördüğümü söylüyorum. Ablam benim kulaklarımı kapattı. Sonra babam annemi kelepçeledi. Babamın elinde Rambo bıçağı da vardı. Annemin saçından sürükleyerek başka bir odaya götürdü. Uyuduk. Babam işe gitti. Babama 'Neden böyle yapıyorsun' dedik. O da ‘Biliyor musunuz? Anneniz beni aldatıyor. Sakın sesinizi çıkartmayın' dedi.

Ablam hiç uyumadı. Ablam beni uyandırınca annemin yanına koştuk. Annem yatak odasındaydı. Yanına gittik. Annemin yüzünde kan, ellerinde kelepçe vardı. Annem çıplaktı. Bizim oradan örtü istedi. Verdik üzerine örttü. Sonra bizim Semra diye komşumuz vardı. Oraya gittik. Semra komşudan ‘silah burada mı’ dedik ve eve döndük. Sonra annem 'Odaya geçin' dedi. Biz çocuk odasındaydık. Sonra babam geldi. Annem duvardaki tüfeği aldı. Babam merdivenlerden gelirken bağırarak ‘Sizi öldürmeye geliyorum’ diyordu. Sonra annem babama silah doğrultmuş, içeride mermi varmış. Annem babama sıkıp öldürmüş. Bir kere silah sesi geldi. Annem jandarmayı aradı. Annem ambulansı aradı. Annem bizi babamızın cesedini görmememiz için odadan çıkartmadı. Ambulans ve jandarma geldi. Annemi götürdüler."

Uzman, ifadesi alınan İ.İ.’nin fiziksel ve düşüncesinin diğer çocuklarla paralel olduğunu, kendisine sorulan sorulara anlaşılır yanıtlar verdiğini, beden dili ile sözlü ifadelerinin paralellik gösterdiğini ifade etti.

"ANNEME TÜFEKLE VURMAYA BAŞLADI"

Kardeşi İ.'nin ardından ifadesine başvurulan 9 yaşındaki C. ise dayısı, anneannesi, dedesi ve teyzesi ile kaldığını söyledi. C., "Onlarla aram çok iyi. Babam ile aramız kötüydü. Çünkü bize sürekli kötü davranıyordu. Anneme bağırıyordu. Annemi sık sık dövüyordu. Annem istemeden bir şey yaptığında dövüyordu. Bizi de dövüyordu. Sopa ile bizi dövüyordu. Anneme de sopayla vuruyordu. Bunları kimseye anlatmadım. Annem ve babam çok kavga ediyordu. Babam sürekli uzaklaştırma alıyordu. Buraya geliş sebebimiz, annemin mahkemesi olması ve bizim söylediklerime bağlı olarak annemin çıkması. Amcam ölmeden önce amcamın sevgilisi vardı. Amcam ölünce o kadın babamın peşine takıldı. O kadın bir gece bizim evde kaldı.

Annem ve babam tartıştılar. Babam elinde tüfekle içeri girdi. Anneme ‘kelime-i şehadet’ getir dedi. Anneme tüfekle vurmaya başladı. Kafasına vurdu. Annem 'yapma çocuklarım var' dedi. Annemin saçından tutarak televizyon odasına götürdü. Biz çocuk odasındaydık. Annemin çığlık sesleri geliyordu. Sonra babam annemi sürükleyerek banyoya götürdü. Orada da dövdü. Annemin sesi kesildi. Babama ‘annemizi neden dövüyorsun?’ dediğimizde ‘Anneniz beni aldatıyor’ dedi ama babam annemi aldatıyordu. Midem bulanıyordu. Babamdan izin istedim. Tuvalete gittim. Yine odamıza döndüm. Babamın elinde bıçak ve kelepçe ile banyoya gittiğini gördüm. Annemi sonra içeriye getirdi. Sesi geliyordu. Babam bize 'uyuyun' dedi. Banyodan televizyon odasına getirdi. Anneme tokat atma sesi geliyordu. İ. korkmasın diye onun kulağını tıkadım. İ. uyudu. Ben uyumadım" dedi.

"ANNEMİN ÇIĞLIK ATTIĞINI DUYDUM"

Sabah babasının servise gidiş sesini duyduğunu aktaran C., sözlerini şöyle sürdürdü:

"Annemin yanına gittin. Annemin üzerinde bir şey yoktu. Tamamen çıplaktı. Ellerinde kelepçe vardı. Kelepçeyi bıçakla çözmeye çalıştım. Çözemedik. Kaçmayı düşündük ama kelepçeyi çözemediğimiz için kaçamadık. Kaçsaydık babam anneanneme ve dedeme zarar verirdi. Komşumuz Semra’ya gittik. Annemle Semra komşumuz konuştu. Annem Semra abladan yardım istedi. Annemin üzerinde çarşaf vardı. Annem ‘Semra abla bana yardım eder misin kavga ettik’ dedi. Ama Semra abla konuyu değiştirdi. Annem yardım dışında başka bir şey istediğini duymadım. Sonra eve gittik. Duvarda silah vardı. Silah doluydu. Babam ‘Sizi öldüreceğim’ diyerek eve geliyordu. Biz odamızdaydık. Kapımız kapalıydı ama sesler duyuluyordu. Sonra dış kapı açıldı. Annem televizyon odasındaydı. Annemin çığlık attığını duydum. Babam anneme ‘hayır’ dediğini duyduk. Sonra ‘çık’ diye bir ses duydum. Ardından tüfek sesi geldi. Annem polisi, ambulansı aradı."

"DAHA ÇOK BENİ VE ANNEMİ DÖVERDİ"

Mahkeme başkanının ‘Babanızdan korkuyor musunuz? Babanla aran nasıldı?’ sorusuna C., "Babamla iyi günlerimiz de oldu. Yanlış yaptığımız şeylere hemen sinirlenirdi. Daha çok beni ve annemi döverdi. Kardeşimi bir kere dövdü. Bazen annemin yüzünde kan, morluklar oluyordu. Bir keresinde de okuldan döndüğümde annemin gözü mordu" dedi.

C., ‘Anneni daha önce kelepçeli gördün mü?’ şeklindeki soruya ise "Annemi daha önce kelepçeli gördüm" karşılığını verdi. ‘Babanın telefonunda başka bir kadına ait mesaj gördün mü?’ şeklindeki soruya da " 'Aşkım ayrıl. Mesut mutlu aile olalım' yazıyordu. Babam da ‘Tamam öyle yapalım’ cevabını verdi. Zaten olaylar da öyle başladı" dedi.

"ANNEMSİZ YAŞAYAMAM"

Konuşması biten C., başkandan söz isteyerek, "Kuzenim M. nasıl halamsız yaşayamaz ise ben de annemsiz yaşayamam" dedi. Uzman konuşma sonunda, C.'nin de kendisine sorulan soruları anlayabildiğini, ona göre cevap verdiğini belirterek, beden dili ile sözlü ifadelerinin uygun olduğunu ifade etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri