Türkiye büyük bir gayrimenkul krizinin içinden geçiyor.
Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar şiddete dönüşmüş durumda. Bir yanda kira yüzünden ölenler, yaralananlar diğer yanda kiracısını tahliye etmek için mahkemelerin kapısını aşındıranlar...
AKP iktidarının Mayıs 2023 seçimlerine kadar uyguladığı ve yaklaşık 1,5 yıl süren ekonomi politikası emlak piyasasını da alt üst etti.
Ev fiyatları uçtu, kira bedelleri astronomik seviyelere ulaştı.
İşte tam bu süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan çok çarpıcı bir açıklama yaptı.
Hürriyet gazetesinden Ahmet Hakan'a konuşan paranın patronu, "İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz" dedi.
Merkez Bankası, Ankara'dan İstanbul Finans Merkezi'nde milyarlarca lira bedelle inşa edilen yeni binasına taşınmaya hazırlanıyor. Sadece Merkez Bankası değil, kamu bankaları, BDDK ve SPK'da genel merkezlerini İFM'ye taşıyacak. İşte bu kurumlarda yaşayanlar kara kara İstanbul'a göçü düşünüyor. Sosyal medyada "Merkez Bankası Başkanı'nın bile kirayı karşıyalamadığı kentte memur ne yapsın" yorumları yapılıyor...
Peki Türk gayrimenkul piyasası bu hale nasıl geldi?
KONUT FİYATLARI NEDEN UÇTU?
Eylül 2021'de Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla başlatılan faiz indirim süreci, döviz kurları ve enflasyonla birlikte konut fiyatlarının ve kiraların sıçramasında baş rolü oynadı.
Düşük faizli krediye erişebilen zenginler, yatırım ya da enflasyondan korunma amaçlı konut alımına yönelince konut fiyatları hızla arttı.
Devletin, vatandaşların barınma hakkını karşılamak üzere yeterli sayıda konut üretiminde bulunmaması, konut krizinde etkili oldu.
İnşaat maliyetlerindeki artış ve konut arzındaki yavaşlama da bu süreçte konut fiyatlarındaki artışta etkili oldu.
Bir diğer neden, yabancılara konut satışının hükümet tarafından teşvik edilmesi oldu. Yabancıların on binlerce konut alımı, başta Antalya ve İstanbul olmak üzere ülke genelinde konut artış hızını artırdı.
Hükümetin teşvikiyle Türkiye'ye sığınmacı akını olması da hem konut fiyatlarını hem de kiraları artıran bir diğer neden oldu.
Özetle, hükümetin son yıllarda uyguladığı politikaların doğrudan sonucu olarak konut fiyatları ve kiralar katlandı.
KONUT FİYAT ARTIŞINDA ZİRVEDEYİZ
Türkiye, son yıllarda dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı ülke konumunda.
Merkez Bankası (TCMB) eylül ayı verilerine göre, Türkiye genelinde konut fiyatları son bir yılda yüzde 89,2 arttı. Bu dönemde resmi enflasyon yüzde 61,36 idi.
Faiz indirimleriyle döviz kurlarının ve enflasyonun patlatıldığı son iki yılda ise konut fiyatlarında artış oranı tam yüzde 447'ye ulaştı. Bu dönemde birikimli resmi enflasyon yüzde 206,5 oldu.
TCMB verilerine göre, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen Temmuz 2018'den bu yana ise konut fiyatlarında toplam artış oranı yüzde 897 gibi astronomik bir orana ulaştı. Bu dönemde birikimli resmi enflasyon yüzde 389,3 oldu.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde ortalama konut kiraları ise son bir yılda yüzde 101, son iki yılda yüzde 183, son beş yılda yüzde 288 oranında arttı.
Gerçek kira artışları ise TÜİK'in açıkladığı oranın çok üzerinde oldu.
Örneğin; Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) sahibinden.com verilerinden yaptığı hesaplamaya göre ise Eylül 2021 ile Temmuz 2023 arasındaki dönemde ortalama kiralık konut metrakera ilan fiyatı yüzde 472 oranında arttı.
YÜZDE 25'LİK SINIR İŞE YARAMADI
Hükümet, Haziran 2022'de bir düzenlemeye imza atarak, konut kiralarında zam oranına yüzde 25'lik sınır getirdi ancak gerçek kira artışları bu sınırın çok üzerinde olurken yüzbinlerce kiracı ev sahibiyle ya karakolluk ya da davalık oldu.
Hükümet, kiralarla ilgili başka bir önlem almazken, milyonlarca kiracı kaderine terk edildi.