MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, siyasetin eğer tarihe sırtını vermezse, gücünü ve güvenini milletten almazsa ve değerlerle bütünleşemezse üreteceğinin yalnızca kriz ve kutuplaşma olacağını, şu anda "rehin altında" olduklarını söylediği muhalefet partilerinin açmazının da bu olduğunu belirtti.
Doğru siyaset için öncelikle aranılan cevapların doğru olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, muhalefetin ne cevabının cevap ne de siyasetinin siyaset olduğunu söyledi.
Geleceği düşünmeleri gerektiğini vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu geleceğin muharrik ve müessir kaldıracı da Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümüdür. Başkaları günübirlik siyaset yapabilir. Başkaları sadece çıkarlarının peşinden koşabilir. Ancak biz öyle yapamayız, öyle davranamayız. Bizim farkımız Türk milletine duyduğumuz aidiyet bilinciyle engin sevgide saklıdır. Bizim aklımızın bütününde Türklüğün ve Türkiye'nin kıyamete kadar varoluşu yer almaktadır. Bu nedenle çalışıyoruz, çabalıyoruz, milletimizin her güzel insanıyla kucaklaşıyoruz."
Bir yanda "Adım Adım 2023; Köyüm Benim Sohbet Toplantıları"nı sürdürürken, diğer yanda vatandaşlarla yüz yüze teması esas alan "Komşum Nasılsın" çalışmalarına başladıklarını anlatan Bahçeli, "Meydanlardan dolup taşacağız, hanelere sığmayıp coşacağız, nihayet Türkiye'yi zilletin boyunduruğuna almak için fırsat kollayanlara asla göz açtırmayacağız, asla müsaade etmeyeceğiz. Elbette yapacağız, her birlikte başaracağız. Nerede bir insanımız varsa iradesine talibiz. Hiç kimseyi ayırmadan, hiç kimseyi ayrı görmeden, herkesi kardeş bilerek, her insanımızı kutsal bir emanet sayarak Cumhur İttifakı’nın muhteşem zaferine Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünde birlikte imza atacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Canilere ihanetlerinin bedeli mutlaka ödettirilecek"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Beyoğlu İstiklal Caddesi saldırısından hemen sonra bölücü terör örgütüne çok daha şiddetli darbeler vurulduğunu, teröristlere kaçacak ve saklanacak muhit bırakılmadığını söyledi. Şu anda temizlik ve imha harekatının kararlılıkla ve kahramanca devam ettiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye 2023 yılında, yani Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümünde terör belasından Allah'ın izniyle kurtulacak, tek bir terörist dahi yakayı kurtaramayacaktır. Sabır ve tahammülümüz kalmamıştır. Bebek, çocuk ve kadın katillerine, Mehmetlerimizin, polislerimizin ve korucularımızın kanını döken canilere ihanetlerinin bedeli mutlaka ödettirilecektir. Terörle mücadelemiz hakkın, hukukun ve helalin müdafaasıdır. Terörle mücadelemiz asayişin, bekanın, güvenliğin, huzurun ve egemenlik çıkarlarının meşru gerekçesidir."
Bahçeli, son günlerde bölücü terör örgütünün hain ve hunhar saldırılarında şehit olan kahramanların yüreklere hem ateş düşürdüğünü hem de mücadele azmini kamçıladığını vurgulayarak, Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, Sözleşmeli Er İsmail Ünal, Uzman Çavuş Mustafa Yıldız, Uzman Çavuş Eyyüp Uğurlu, Sözleşmeli Er Mehmet Demir, Uzman Çavuş Mustafa Işık, Sözleşmeli Er Hakan Köroğlu ve Uzman Çavuş Halil İbrahim Yiğit'in şehadete yürüdüklerini hatırlattı.
Aziz şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşları ve millete başsağlığı dileyen Bahçeli, "Sınırlarımızın mücavir bölgelerinde bütün hainler açık hedefimizdir. Münbiç, Tel Rıfat ve Ayn El Arap mıntıkasında canlı terörist bırakılmamalıdır. Alayı birden ekin gibi biçilmeli, silindir gibi ezilmelidir." diye konuştu.
"Cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır"
MHP lideri Bahçeli, bazı yorumcuların, televizyonlardan Türkiye'nin kara harekatı ve askerlik konusunda görüş bildirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Hep aynı isimler, hep aynı simalar, hep aynı maskaralıklar, hep aynı akıl danelikleri devamlı surette gözümüzün içine sokulmaktadır. Hallerine bakmazlar, Hasan Dağı'na oduna giderler. Türkiye'nin askeri stratejisini küçücük akıllarınca belirlemeye çalışırlar. Aslında potansiyel maksatları terörle mücadeleyi sabote etmek, terör örgütünün muhtemel gelişmelerden haberdar olmasını sağlamaktır. Bunlardan bıktık usandık, bu edepsiz, bilgisiz, cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır. Türkiye'nin ne zaman ve hangi şartlarda muhtemel kara harekatı yapacağının yetki ve görevi olmayan kişiler tarafından ulu orta dillendirilmesi güvenlik zaafıdır, buna da muhakkak bir sınır konulmalıdır."
Bölücü terörün kaynağında vurulması, böylelikle güney sınırlarının A'dan Z'ye emniyete alınmasının temel gündem maddelerinden biri olduğunu; dost ve müttefik pozu veren ülkelerin teröristlere canlı kalkan olmasının mücadelelerini sekteye uğratmaması gerektiğini belirten Bahçeli, "Sykes-Picot haritasının paramparça edilme vakti gelmiştir. Dayatılan coğrafyaların sorgulanma vakti gelmiştir. Masa başında cetvelle sınır çizen sömürgeci anlayışın açtığı dipsiz kuyuların kapatılması milli varlığımız ve milli güvenliğimiz adına bir mecburiyet, bir mesuliyettir. Kandil'den Ayn El Arap'a kadar havadan tahrip, karadan da süpürme harekatıyla bölücü terör örgütünün kafası koparılmalıdır." değerlendirmelerinde bulundu.
"Göbek bağımızı kesebilecek yeterlilikteyiz"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, binlerce kilometre uzaktan gelip Türkiye sınırlarının dibine konuşlanan ülkelerin terörle mücadeleye karşı çıkmasının, PKK/YPG'yi korumaya almasının haksızlığın ve hukuksuzluğun tescilinden başka bir şey olmadığını da ifade etti.
İkili anlaşmalara uymayan, terör örgütünün yuvalandığı alanlardan çıkarılacağını söyleyip sonra da bu sözü yiyip yutan ülkelerden duyacakları ve öğrenecekleri bir şey olamayacağına işaret eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kurt kendi işini kendi gördüğünden dolayı boynu kalındır. Bu kalınlık dosta güven, düşmana da korkudur. Göbek bağımızı kendimiz kesebilecek yeterlilikteyiz. Yurt içinde ve sınır ötesinde hiçbir terör örgütüne sessiz ve seyirci kalamayız, kalmadık, kalmayacağız. Buradan Türk'e kefen biçmeye hazırlananları bir kez daha uyarıyorum: Türk milleti, kokuşmuş zillet zihniyetinden ibaret değildir. Sakın aldanmayın. Yanlış hesap yapmayın. Bu hatanın bedelini Çanakkale'de ödediniz. Bu yanlışın faturasına Kocatepe'de katlandınız. İş birlikçilerinize bakarak milletimizi çaresiz sanmayın."
Bahçeli, MHP-Ülkücü Hareketi'ni dimdik ayakta, Cumhur İttifakı'nın ise sıkılmış yumruk olduğunu dile getirerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, tarihinin, mukaddesatının aradığı inancı, gücü ve kararı Cumhur İttifakı'nda bulduğunu belirtti.
Türk milleti ve onunla anlam taşıyan MHP için zorlu bir dönem bulunduğunu anlatan Bahçeli, "Türkiye'yi siyasi ve ekonomik türbülansa sokmak için geceyi gündüze katan iç ve dış odaklara karşı uyanık durmalıyız. En küçük ihmalimiz büyük badirelerin kapılarını açabilecektir. En küçük rehavet ve zaafımız tahmin edemeyeceğimiz sorunlara davetiye çıkarabilecektir. Doğru zamanda uygulayacağımız yanlış bir siyasetin bizleri ve bize umut bağlamış milletimizi felakete götüreceğini biliyoruz. Yanlış zamanda uygulayacağımız doğru siyasetin de bize ve bize inanlara bir şey kazandırmayacağının farkındayız. Çarenin tükenmediği ve ışığın tamamen kaybolmadığı hiçbir ortamda 'ya hep ya hiç' diyerek yol alamayız." diye konuştu.
"Kelimenin tam manasıyla zırva"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, gelecek yıl yapılacak seçimler için çok sıkı bir hazırlık sürecinden geçtiklerini ve bunu sandık açılana kadar devam ettireceklerini bildirdi. Cumhur İttifakı adayının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anımsatan Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın TBMM'de nitelikli çoğunluğa ulaşıp, millete ve ülkeye yeni anayasa kazandırmasının başlıca gayeleri olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, MHP olarak 4 Mayıs 2021'de Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünü kucaklayacak 100 maddelik yeni anayasa teklif metnini, milletle ve siyasi muhataplarla paylaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Önerimiz ve önceliğimiz 12 Eylül darbe anayasasında tadilat yapmak değildir. Maksadımız yırtıklara yama dikmek, eksik ve gedikleri pansumanla kapatmak hiç değildir. Zillet ittifakının dün açıkladığı 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi' ölü doğmuş, deyim yerindeyse dağın fare doğurması bile mümkün olmamıştır. 1982 Anayasası'nın 84 maddesinde, 9 bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlığında yapılan değişiklik önerileri tamamıyla avunma ve avutmaya dayalı beyhude bir çabadır. Birbirlerinin kulağını çekmek için pozisyon alanların ortak bir akılla anayasa yazması, anayasa hazırlaması ham bir hayaldir. Bu kadar zahmete niye girdikleri, bugüne kadar zillet partilerinin 55 defa birbirlerini hangi amaçla ziyaret ettikleri, 9 defa niçin toplanıp dağıldıkları, belirsizliğin kuytusunda asılmış bir muamma levhası olarak karşımızdadır. Bunların kafası karmakarışıktır. 1982 Anayasası'nda çalakalem yaptıkları mevzi değişiklikleri, 150 yıllık anayasa geleneğinde yeni bir sayfa açmanın heyecanı ve gururu olarak takdim etmeleri, kelimenin tam manasıyla zırvadır, işin özünde de tevili imkansız bir çarpıklıktır."
"Bunlardan hiçbir yol, hiçbir halt olmaz"
Devlet Bahçeli, Altılı Masa'nın anayasa değişiklik önerisinin, tarihi geriye sarmak, akıntıya karşı kürek çekmek, devletin temellerine dinamit yerleştirmek, güçlenen Türkiye'ye pranga vurmak, milletin takdir ve tercihine kara çalmak olduğunu savundu. Bahçeli, "Zillet ittifakı, Türkiye'nin çivisini çıkarmak için zehirli önerilerini sıralamış, esas itibarıyla da geçmişin tezahüründen başka hiçbir şey söyleyememiştir. Ülkemizin hızını kesmek için bariyer oluşturan, barikat diken, hendek açan, siper kazan zillet ittifakının hevesi kursağında kalacak, yayından çıkan ok, bir daha sadağına girmeyecektir." diye konuştu.
Bu çalışmanın amacının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yürürlükten kaldırıp, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlamak şeklinde gösterilmesinin, özürlü bir siyasi zekanın komplosu olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Diyorum ki, bunlardan hiçbir yol, hiçbir halt olmaz, olamaz. Bunların yapacağı veya değiştireceği anayasa yıkım anayasası, yenilgilerin egemen olduğu toplum sözleşmesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'keyfi' demek, anayasal hak ve hürriyetleri güvencesiz bıraktığını iddia etmek, hukuk devletinin mekanizmalarını tamamıyla aşındırdığını ileri sürmek, çok ağır bir bühtandır, bu bühtan faillerinin yakasına kara bir leke gibi yapışmıştır."
"Altısını bir araya getirsen bir Milliyetçi Hareket yapmaz"
Altılı Masa'nın yarının Türkiye'sini inşa etmeyeceğini, 1982 darbe yıllarının Türkiye'sine hizmet ettiklerinin yalın ve sarsıcı bir gerçek halinde ortada olduğunu söyleyen Bahçeli, "Zillet ittifakını oluşturan partilere çağrım, gelin Cumhur İttifakı'nın yeni anayasa hazırlığına ve hedefine siz de katılın. Gelin siz de bu tarihi sorumluluğa ortak olun. Geçmişe takılarak geleceğin vizyonunu kurmak gibi bir hezeyandan geri dönün." değerlendirmesinde bulundu.
Altılı Masa'yı oluşturan parti liderlerinin dün akşam yaptığı açıklamaya işaret eden Bahçeli, "Altısını bir araya getirsen bir Milliyetçi Hareket yapmaz." ifadesini kullandı.
MHP'nin daha önce hazırladığı Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında 100 maddelik anayasa önerisinin metnini gösteren Bahçeli, "Gelsinler, bir de bunu okusunlar. Bunu gördükleri zaman en yakın çöplüğe altısını birden atın." dedi.
"Altılı ganyan duysun"
Bahçeli, farklı bir anayasa çalışmasını da eline alarak, "İşte size altıya karşı iki, bu Cumhur İttifakı demek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yaşaması için Cumhur'un bir kanadı olan AK Parti de değerli yönetici ve bilim insanlarıyla çalışmaktadır. Onların da hazırlayacağı anayasa metinleri burada buluşursa, 100. yıl dönümünde Türkiye yepyeni bir anayasaya, yepyeni bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne kavuşacaktır." diye konuştu.
Altılı Masa'nın, 7 yılda bir seçim yapılmasını ve cumhurbaşkanının bir kez görev yapmasını önerdiğini anımsatan Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir dönemi tamamladığını, ikinci dönemine hazırlandıklarını anlattı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şu görüşleri paylaştı:
"Cumhur İttifakı milletin ittifakıysa, iki yetmez üç olsun dersek ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, beşer yıllık üç dönem olsa da yeni yüzyılın 25 yılını tamamen lider ülkeye doğru hızla götürsek. 'Altılı ganyan' duysun, bugün veya yarın, belki başka gün, nerede ne yapıyorlarsa yapsınlar, bunu yapmazsanız tarih ve millet huzurunda nankör ve inkarcı olarak anılacaksınız. Hiçbir zaman da milletimizden geçer not alamayacaksınız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye'nin arayıp bulduğu şifadır."