Çiçek, "Türk devleti hainleri bu alandan temizlemeli ya da o karanlık ele esir olarak düştülerse onları kurtarmalı" ifadelerini kullandı.
Yıldıray Çiçek, MHP'nin yayın organı Türkgün'de kaleme aldığı "Camdaki ve Çukur'daki hain" başlıklı yazısında Sürer ve Kesal'ın, yaklaşık 3 buçuk yıldır Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a sahip çıktıkları ileri sürerek, "Türkiye'deki sanat camiasında gerçekten hain potansiyelimiz oldukça fazla… Bu hainler bazen milyonların dinlediği şarkıcı olarak, bazen milyonların izlediği dizi, sinema sanatçısı olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Nur Sürer'in katıldığı bir TV programında Demirtaş'la ilgili “Çok samimi ve zeki buluyorum. MHP’li birinin bile ‘Keşke bizim partimizde olsaydı’ dediğini duydum. Benim annem bile mesela CHP seçmeniydi ama ölmeden iki sene önce ‘Ben çok seviyorum bu çocuğu’ diyordu. Selahattin Demirtaş çok yana yakın, herkesi kucaklayan birisi. Demirtaş gerçekten hediye gibi bir şeydi. Ama Şimdi siyasi rehine gibi tutuluyor. Orada tutuluyor. Ne yaptı Selahattin Demirtaş? Öyle yazılıyor okuyorum ki. Yav bunlar hiç mi araştırmazlar. Şu kadar insanı öldürdü diye yazılar var. Diyarbakır’daki olaylar falan. Demirtaş’ın yaptığını düşünen aymazlar var. Cahillik bu, okumamışsın. Bu kadar da değil. Eskisi gibi değiliz. Önümüzdeki habere ulaşacak birçok araç var. Araştır öğren, bunları kimin yaptığını” sözlerine ve Ercan Kesal'ın da Demirtaş’ın ‘Seher’ isimli kitabın imza törenine katılmasına tepki gösteren Çiçek, iki sanatçı ile ilgili şu satırları kaleme aldı:
"Sanatçı kimliği altında ihanete destek veren, bu terör örgütlerine propaganda desteği sağlayan çok kişi var… Bir karanlık el var, bunları ihanet yoluna ve hain olmaya sürükleyen…Yoksa milliyetçi- vatansever olarak başladığı, Mehmet Akif Ersoy’un “Eşele bir yerleri örten karı / Ot değil onlar dedenin saçları/ Dinle şehit sesleridir rüzgârı/ Haydi git evladım uğurlar ola” şeklindeki eserini seslendiren, Kurtuluş Savaşı’na, milli kahramanlara şarkılar, marşlar okuyan Ahmet Kaya gibi birisi “Vallahi dostu özledim, Vallahi Apo’yu özledim” diye teröristbaşı yaratığa şarkı söyler hâle nasıl getirilmiştir? Türk devleti, sanatçı kimliklerini kullanarak terör propagandası yapan, teröristlere sahip çıkan hainleri ya bu alandan temizlemeli ya da o karanlık ele esir olarak düştülerse onları kurtarmalıdır.
Şimdi söyleyin bakalım Nur Sürer ve Ercan Kesal… Siz bu işi gönüllü mü yapıyorsunuz yoksa karanlık ellerde esir misiniz?"