MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamayla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "idam tartışmalarına" ilişkin açıklamaları sonrasındaki gelişmeleri değerlendirdi.
İdam açıklamasının maksadının gayet sarih bir şekilde ortaya konulduğunu belirten Büyükataman, buna karşılık belli siyasi çevrelerin Bahçeli'yi hedef alan bir karalama kampanyası başlattığını vurguladı.
Büyükataman, Türkiye'de kadınlara ve çocuklara yönelik artan cinsel istismar ve vahşice işlenen cinayetlerin durmak yerine her geçen gün tahammül edilemeyecek sınırlara ulaştığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu kadarı da olamaz dediğimiz vahşilikler, maalesef sıradanlaşmaya başlamıştır. Oysa her gün yeni bir çığlık yüreğimizi yakmakta, uykularımızı kaçırmakta, vicdanı olanların vicdanını sızlatmaktadır. Diğer yandan Türkiye'nin kalkınma hamlelerini sekteye uğratmak isteyenlerin, Türkiye'yi demokrasi dışı yöntemlere başvurmak suretiyle dize getireceğini zanneden çevrelerin, FETÖ benzeri yapılanmaları paravan olarak kullanıp anayasal düzeni ortadan kaldırma hazırlıklarını görmezden gelmek ülkeye en büyük ihanettir."
Bahçeli'nin açıklamasında, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan "Çocukların Cinsel İstismarı", "Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" ve "Cebir ve Şiddet Kullanarak Anayasanın Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya Çalışmak" suçlarına idam cezası getirilmesinin istendiğini aktaran Büyükataman, "Muhakkak ki yargı, cezanın uygulanmasında ölçülülük ilkesine bağlı kalmak suretiyle işlenen suç ve verilen ceza dengesini tartacak bir teraziye sahip olacaktır." ifadelerini kullandı.
"MHP'nin teklifi karşısında paniğe kapıldılar"
Büyükataman, anayasal düzeni cebir ve şiddetle yıkma hayali kuranların MHP'nin bu teklifi karşısında paniğe kapıldığını ileri sürerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Anlaşılmaz olan ise CHP'nin başını çektiği ittifakın, Türk milletinin haklı beklentilerini dile getiren Sayın Genel Başkanımızın idamla ilgili talebine karşı yaklaşımlarıdır. Karşı çıkışlarının sebeplerini kamuoyu ile paylaşmak, varsa kangren halini almış bu soruna çözüm tekliflerini ortaya koymak, Türkiye Cumhuriyeti Devletini katil olarak göstermeye kalkan CHP'li yöneticilerin ve CHP'nin ipiyle kuyuya inen ittifak ortaklarının görevidir."
Açıklamasında "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'tam bağımsızlık' mücadelesinden mandacılığa evrilen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin ve gayriresmi şubelerinin toplumun huzuru, dirliği ve güvenliği söz konusu iken Avrupa Birliğini işaret etmesi kendileri açısından hem utanç verici hem de gayri samimidir." ifadelerine yer veren Büyükataman, "Partisini ve partililerini terör örgütünün siyasi uzantılarına topyekün paravan yapanların idam yasasına önce şahsen destek vereceğini söyleyip ardından 'brexit-trexit' sözleriyle konuyu Avrupa Birliğine bağlaması iradelerinin ipotek altında olduğunun en net kanıtıdır." görüşünü paylaştı.
Büyükataman, açıklamasında şunları kaydetti:
"Şehirlere bombalar yağarken sıvışacak yer arayanların bugün mikrofonlar karşısındaki sahte pehlivanlıkları güreş meydanına çıkıncaya kadardır. Türk milleti ile güreşe tutuşmaya kalkanlar yenilmeye mahkumdur. Toplumun kanayan yaralarına ilaç vermek yerine, yarayı açanların menfaatlerini önceleyenlerin FETÖ'ye gizli af ve erken seçim yatırımı iddiaları tıpkı siyasetleri gibi ucubeliktir. Bir çözüm önerisi olmayanların içi boş söylemleri, Türkiye’nin ayağına zincir vurma maksadını taşımaktadır. Büyük Türk milletinin bu zincirleri kıralı, zincirlerin sahiplerine tarihi ders vereli çok zaman geçmemiştir."