Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kıbrıs meselesinin Türkiye için milli bir mesele olduğunu belirterek, "Türk askerinin Ada'daki varlığını farklı şekillerde yorumlamak son derece yanlıştır, gerçekleri yansıtmamaktadır. TSK bölgede mevcut anlaşmalar çerçevesinde garantör sıfatıyla bulunmaktadır ve bulunmaya devam edecektir" dedi.
Bakan Akar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve KKTC Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Gazi Orduevi'nde düzenlenen resepsiyona katıldı. Türkiye'nin son günlerde yaşanan Karadeniz'deki sel ve güneydeki yangınlarla derinden sarsıldığını dile getiren Akar, "Derin bir üzüntü içindeyiz. Ormanlarımız, tabiat varlıklarımız milli zenginliklerimizdir. Onların zarar görmesi bizleri derinden üzmektedir" şeklinde konuştu. Kıbrıs'ın fethinin 450'inci, KKTC Türk Mukavemet Teşkilatının 63'üncü, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının 45'inci kuruluş yıl dönümü ile Kıbrıs Türkünün "Toplumsal Direniş Bayramı"nı ve KKTC Silahlı Kuvvetler Günü'nü kutlayan Akar, "Bundan 47 yıl önce icra edilen Barış Harekatı ile sadece Kıbrıs Türkünün değil Rumların da acısı sona erdirildi, adaya sulh ve sükun geldi. Barış Harekatı'nın bir sonucu olarak ortaya çıkan barış ortamı devam etmektedir" diye konuştu.
"Biz 1974'te neredeysek aynı yerdeyiz" ifadesini kullanan Akar, Türkiye'nin anlaşmalar çerçevesinde garantör ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek şunları kaydetti: "Türk askerinin adadaki varlığını farklı şekillerde yorumlamak son derece yanlıştır, gerçekleri yansıtmamaktadır. TSK bölgede mevcut anlaşmalar çerçevesinde garantör sıfatıyla bulunmaktadır ve bulunmaya devam edecektir. Bunun mecrasından çıkarılması, farklı yorumlarla oradaki varlığımızın meşruiyetinin tartışma haline getirilmesinden Yunan ve Rum tarafının vazgeçmesi lazım. Ada'daki mevcut statükoyu belirleyen anlaşmalara uymalarını bekliyoruz. Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliği, eşit uluslararası statüsü, TSK ile birlikte Ada'daki Türk halkının varlığının ve meşruiyetinin kabul edilmesi de temel esastır. Anlaşmaların yürürlüğe geçmesi, barışın, huzurun kalıcı hale dönüşmesi için bunun mutlaka sağlanması, Rumlar, Yunanlar tarafından anlaşılması ve özümsenmesi gerekiyor."
"BARIŞ, HUZUR VE İSTİKRAR İÇİN ADA'DA EŞİT, EGEMEN İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM ŞARTTIR"
Kıbrıs meselesinde yapılan toplantıların ve görüşmelerin etkili olmadığını bildiren Bakan Akar, "Artık anlaşıldı ki bu formüllerle herhangi bir şekilde Ada'da kalıcı çözümü bulmak mümkün değil. Dolayısıyla bunlardan vazgeçmek lazım. Bu konuda her türlü barışçıl, uluslararası teamüllere uygun şekilde ve Ada halkının güvenliği ve refahı için ortaya atılan formülleri reddeden Rum tarafının artık bu tutumundan vazgeçip daha barışçıl, çözüme odaklı, olumlu bir yaklaşıma geçmesi kalıcı bir çözüm için şarttır. Provokatif söylemlerle bir yere varılamayacağının anlaşılması da bizim için çok önemli. Artık anlaşılmıştır ki barış, huzur ve istikrar için Ada'da eşit, egemen iki devletli bir çözüm şarttır" açıklamalarında bulundu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın açıkladığı formül çerçevesinde tarafların kendilerini hazırlaması gerektiğini aktaran Akar, şu açıklamalarda bulundu: "Biz başından beri olumlu bir gündem takip ettik, yapıcı yaklaşım içinde bulunduk, barış, çözüm, huzur istedik. Yine bu tutumumuzu sürdürüyoruz. Bunun da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan tarafından anlaşılması ve uluslararası aktörlerin de bunu özümseyip destek sağlaması lazım. Taraf olmak yerine çözümü destekleyici bir konum içinde olmaları lazım. Özetle Kıbrıs Rum tarafının bu statükocu ve uzlaşmaz tutumundan bir an önce vazgeçip KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Tatar tarafından dile getirilen 6 maddelik çözüm önerisini bir an önce olumlu bir yaklaşımla değerlendirmesi ve o istikamette ilerlemek suretiyle Ada'ya kalıcı barış ve huzurun gelmesine katkı sağlamalarını bekliyoruz."
Yunanistan'ın mültecilere yönelik insanlık dışı davranışlarına da değinen Bakan Akar, "Yunan komşularımızın mülteci, göçmen duruma düşmüş çoluk, çocuk, kadın, bebek biçare insanları itişleri, her türlü insanlık dışı faaliyette bulunulması gerçekten son derece utanç verici. Bunların saklanması mümkün değil. Bunlar görülüyor. Yapılan karşı propagandalara rağmen AB dahi insanlık suçlarını araştırma, soruşturma ihtiyacı hissediyor" dedi.
BAKAN AKAR KONUŞMASININ SONUNDA ŞEHİTLERE RAHMET DİLEDİ, GAZİLERİ DE ŞÜKRANLA YAD ETTİ
İstiklal Marşı ve Mücahit Marşı'nın okunmasıyla başlayan resepsiyona Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve çok sayıda davetli de katıldı.
Yangın ve sel felaketleri nedeniyle mini konserin iptal edildiği resepsiyonun önceki yıllara oranla daha kısa sürede tamamlandığı belirtildi.