Sultanbeyli'de yeğenlerini miras yüzünden silahla vurarak öldüren amca Nusrettin Elitaş hakkında, "kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet talebiyle dava açıldı. İfadelere yer verilen iddianamede, şüphelinin, "Ben şeker hastasıyım, kendimi kaybettim" diyerek kendini savunması pes dedirtti.
Sultanbeyli'de 11 Mart 2021 tarihinde yeğenlerini miras yüzünden silahla vurarak öldüren amca Nusrettin Elitaş hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 11 Mart 2021 tarihinde Nusrettin Elitaş'ın miras konusunda husumetli olduğu yeğenleri Emrah Elitaş ve Seher Türk'ü silahla ateş öldürdüğü anlatıldı. Olayın hemen ardından kaçan şüphelinin polis ekiplerince yakalandığı ve üzerinden 1 adet silah ele geçirildiği belirtildi. Emniyette susma hakkını kullanan şüpheli Nusrettin Elitaş mahkemedeki sorgusunda, "Maktuller Seher Türk ve Emrah Elitaş, öz ağabeyimin çocukları olur. Benim abimle yaklaşık 20 sene öncesine dayanan babamdan kalan mallardan ötürü aramızda anlaşmazlık ve husumet vardı. Yine köydeki arazi ve arsalar yüzünden aramızda anlaşmazlıklar oldu. Bu yüzden ben 20 senedir abimlerle görüşmüyordum. Maktuller olan yeğenlerimi bugüne kadar hiç görmedim" dedi.
Yeğeni Seher Türk'ün kendisine babasının üzerine kayıtlı araba yüzünden dava açtığını, bundan dolayı icralık olduğunu söyleyen şüpheli, "Bu yüzden aile huzurum bozuldu. Yaklaşık 2 ay önce eşimden boşandım. Çocuklarım ile huzurum bozuldu. Çocuklarım bana, "sen bizi hacizlik ettin, hayatımızı dağıttın" diyerek tepki gösterdi. Eşim de bundan dolayı beni suçladı. Olay günü artık bu haciz işlerine son vermek için kardeşimin eşi olan yengemi aradım" dedi.
"BEN ŞEKER HASTASIYIM, KENDİMİ KAYBETTİM"
Aralarındaki sorunu çözmek için buluşma ayarladıklarını, olay yerine gittiğinde yengesinin aradığını, telefonu yeğeni Seher Türk'ün açtığını ve kendisine küfür ve hakaret ettiğini belirtti. Daha sonra eşi Yusuf Türk'ün de kendisini arayıp küfür ettiğini söyleyerek, "Ben de aynı şekilde kendisine tehdit ve hakaret içerikli ifadelerde bulundum. Bu esnada çok sinirlenmiştim. Ben şeker hastasıyım, kendimi kaybettim. Tam oradan ayrılmayı düşünüyordum. Arkamı dönüp ilerlediğimde arabanın çalıştığını duydum. Arabanın içerisinde bulunan erkek şahsı, yeğenim Seher'in eşi Yusuf zannettim. O anda üzerimde bulunan babamdan kalma silahla 1 el ateş ettim. Vurduğum kişinin yeğenim Emrah olduğunu bilmiyordum. Emrah'ı vurunca yeğenim Seher üzerime doğru geldi, çanta ile bana vurmaya başladı. O an ikimiz de yere düştük. Ben de elimdeki silahla 1 el omzuna doğru ateş ettim, daha sonra kaçtım. Son bir kez torunumu görüp teslim olmayı düşünüyordum, gidip torunumu gördüm. Oradan çıktıktan sonra kardeşim ve oğlumun mezarının başına gittim. Burada 1 saat kadar kaldım. Oradaki köylü bir çocuğa suç işlediğimi ve 155'i aramasını söyledim. Sonra polisler gelip beni gözaltına aldılar" diye konuştu. Köyde yıllardır süren kan davası olduğunu ve bu nedenle silah taşıdığını öne süren şüpheli Elitaş, "Bu olay nedeniyle çok pişmanım" dedi.
2 KEZ MÜEBBET HAPİS TALEBİ
İddianamede, tutuklu şüpheli Nusrettin Elitaş'ın 2 kişiye yönelik eylemlerinden dolayı "kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis cezası istendi. Nusrettin Elitaş'ı cinayete azmettirdiği iddia edilen kardeşi Sultan Elitaş'ın da "Kasten öldürmeye azmettirme" suçundan müebbetle cezalandırılması talep edildi. İddianame gönderildiği Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.