Rusya'nın Soçi kentinde salgının başlangıcından beri ilk kez düzenlenen Astana formatındaki Suriye konulu görüşmelerin ardından garantör ülkelerin yaptığı ortak açıklamada, İran, Rusya ve Türkiye’nin İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını kınadığı belirtildi.
Rusya'nın Soçi kentinde salgının başlangıcından beri ilk kez düzenlenen Astana formatındaki Suriye konulu görüşmelerin ardından garantör ülkelerin yaptığı ortak açıklamada, İran, Rusya ve Türkiye’nin İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını kınadığı, saldırıların uluslararası hukuku ihlal ettiği ve bölgedeki güvenliği tehdit ettiği ifade edildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’in genel toplantıda okuduğu ortak açıklamanın metninde, “Rusya, Türkiye ve İran, İsrail’in Suriye’de devam eden, uluslararası hukuku ve uluslararası beşeri hukuku ihlal eden, Suriye ve komşu ülkelerin egemenliğini baltalayan, ayrıca bölgedeki istikrar ve güvenliği tehdit eden askeri saldırılarını kınadı ve sona erdirilmesi çağrısında bulundu” ifadelerine yer verildi.
Tarafların IŞİD, el-Nusra ve diğer terörist grupların nihai olarak ortadan kaldırılması için etkileşime devam etme konusunda anlaştıklarına dikkat çekilen açıklamada üç garantör ülkenin ayrıca İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesindeki durumu görüştüğü, ‘İdlib ile ilgili mevcut tüm anlaşmaları eksiksiz uygulayarak ‘sahada’ barışı koruma ihtiyacını vurguladığı’ kaydedildi.
“Taraflar, İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesi ve ötesinde sivilleri tehdit eden, BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanınan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve buna bağlı diğer terörist grupların artan varlığı ve terör faaliyetlerine ilişkin ciddi endişelerini dile getirdi” ifadelerinin kullanıldığı belge, şöyle devam etti:
“Garantör ülkeler, tutukluların/rehinelerin serbest bırakılması, cenazelerin teslim edilmesi ve kayıp kişilerin aranması ile ilgili çalışma grubu çerçevesinde işbirliğini geliştirme ve genişletme konusundaki kararlılıklarını yeniden teyit etti.”
Açıklama metninde, “Taraflar terörün her türlü şekli ve tezahürü ile mücadele etme, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne zarar verme ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit etme amaçlı ayrılıkçı planlara karşı koyma kararlılıklarını yineledi” denildi.
Suriye'deki insani durum ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisi konusunda duydukları derin endişeyi yineleyen taraflar, Birleşmiş Milletler’e (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) COVAX girişimi kapsamında Suriye halkının koronavirüs aşılamasına öncelik vermeleri çağrısında bulundu.
Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’nin kuzeydoğusundaki petrol yataklarına el konulmasını ve satış gelirlerinin transferini kınadıkları belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Suriye Arap Cumhuriyeti'ne ait olan petrolün yasadışı olarak ele geçirilmesinin ve satışından elde edilen gelirlerin transferinin kabul edilemez olduğu ifade edildi.”
Garantör ülkelerin Suriye’nin kuzeydoğusunda uzun vadeli güvenlik ve istikrarın ‘yalnızca ülkenin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde’ mümkün olduğu konusunda hemfikir oldukları kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Terörle mücadele bahanesiyle özyönetim için yasadışı girişimler de dahil olmak üzere ‘sahada’ yeni gerçeklikler yaratma girişimleri reddedildi, Fırat’ın doğusunda Suriye'nin birliğini baltalamayı ve komşu ülkelerin ulusal güvenliği tehdit etmeyi amaçlayan ayrılıkçı planlara karşı çıkma kararlılığı ifade edildi. Bu bağlamda, sivil nüfusa yönelik saldırıların yoğunlaşması konusundaki endişeler dile getirildi.”
Lavrentyev, tarafların Astana formatında Suriye konulu bir sonraki toplantının 2021 ortalarında Kazakistan'ın başkenti Nur-Sultan'da düzenlenmesini kararlaştırdıklarını sözlerine ekledi.