Ülkemizin içinde bulunduğu inanılmaz tahribatın kimse farkında değil mi acaba?
Cumhuriyet tarihinde ilk defa işsiz sayısı çalışan sayısından fazla oldu!
İşsiz sayısı yirmi iki milyon iken, çalışan sayısının yirmi milyon olması sizce de ekonomideki büyük tahribatı özetlemeye yetmiyor mu?
Dış politikalara gelecek olursak, Türkiye neredeyse bütün dünya ülkeleri ile kavgalı ve uçurumun eşiğinde bir kumpasa doğru sürüklenip duruyor.
Akdeniz’de, Suriye’de kısacası her tarafta problem yaşanmayan bir bölge yok gibi.
Ülke içinde ise toplumsal barış artık kontrolden çıkmış durumda.
Liyakatin olmadığı bu ülke gözümüzün önünde gitgide çürüyor.
Ne kadar beceriksiz, ne kadar bilgisiz, ne kadar düşük kalitede insan varsa gelip bütün kadrolara oturdular ve onların bu beceriksizlikleri neticesinde her alanda bir yıkım mevcut.
Bütün bunlar da yetmiyor gibi meclis devre dışı bırakılmış, hukuk bütünlüğü ortadan kaldırılmış, insanlar bedel ödüyorlar ve perişan vaziyetteler.
Bir ülkede yargı yoksa o ülke çöküyor demektir.
Enkaza dönüşen eğitimden bahsedecek olursak bu yazıya sığmayacaktır.
Milyonlarca genç umudunu kesmiş, ülkeyi terk etmenin yollarını arıyor.
Beş milyon yedi yüz bin genç okula gitmiyor ve çalışmıyor.
Toplumsal bütünlük olmaz ise bu ülke nasıl toparlanacak ve bu ayrışma nasıl ortadan kalkacak?
Bir tarafta otoriterlik, diğer tarafta ekonomik yıkım, başka tarafta dış politikadaki tahribat, inanç istismarı, liyakatin devre dışı bırakılmış olmasının sonucu oluşan çürüme, toplumu birbirinden ilmik ilmik ayıran değersizlik…
Her geçen gün sayıları katlanarak artan kadın ve çocuk istismarları ile cinayetlerini yazmıyorum bile.
Bütün bunların durdurulması gerekmiyor mu?
Yukarıda sayılan bütün sorunları bir yana itecek olursak, gündemi yeniden meşgul eden bir müjde çıktı karşımıza: “Müjdeler olsun! Tuna1 kuyusunda doğal gaz bulundu ve tahmini rezervin miktarı 800 milyar metreküp yani Türkiye’nin yaklaşık 20 yıllık enerji ihtiyacı kadar” olduğu söyleniyor.
Bu da kişi başı 10 bin metreküpe tekabül ediyormuş.
Sakın ha “artık bize bedava olur” düşüncesi ile doğalgazı sonuna kadar açmaya kalkmayın. Venezuela'nın topraklarından altın, petrol fışkırıyor ama vatandaşları açlıkla mücadele etmeye devam ediyor.
Dünya fındık üretiminin % 75'i Türkiye'de olmasına rağmen kişi başına düşen fındık sayısı hakkında fikri olan var mı?
Bu arada biz gazımız ile uğraşadururken, Resmi Gazetede “doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı” ikinci bir kolluk kuvveti oluşturulduğundan kaçınız haberdarsınız?
Yıllardır danışmanlık veren “SADAT” bu nedenle büyütülmüş olabilir mi acaba?
Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından Kariye Müzesinin de ibadete açılması tarihteki tekerrür oyunlarından başka bir şey ifade etmemektedir.
Güreşçilerin banka yönetim kurulu üyesi olduğu, ilkokul mezunu hanımların tıp profesörlerine konferans verdiği bir ülkede müjdeler olsun ki sözün sonu gelmiştir.
Uçuruma doğru gittiğimizi bir biz mi fark ediyoruz?
Yoksa herkes bu kaçınılmaz sonu görmezden mi geliyor?