MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, kontrollü kenevir üretiminde bitkinin uyuşturucu içeren kısmının imha edilmesi yerine ilaç sektöründe kullanılmasını önerdi.
Kaan, MÜSİAD ile Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi arasında sanayi işbirliği kapsamında başta kenevir yetiştiriciliği olmak üzere endüstri bitkileri alanında işbirliği protokolü imza törenine katıldı.
Akademi ve iş dünyasının sahip olduğu birikim ve tecrübenin birleştirilerek bir güç oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Kaan, "Bizler ülkemizin üreterek büyümesini desteklediğimiz gibi bu doğrultuda adımlar atıyoruz. Tüm yaptığımız çalışmaların sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz. Bunlardan bir tanesi Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle gündeme gelen kenevir üretim konusu. Kenevir üretiminin artırılmasıyla ilgili konu iş dünyası ve sanayide heyecanla karşılandı. Türkiye'nin tamamında üretim yapılması konusunda teklifler geliyor" ifadesini kullandı.
"STRATEJİK KISMI BURADA SAKLI"
Kaan, kenevirin bir çok sanayi ürününde kullanılan ekonomik değeri yüksek bir bitki olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Kenevir bitkisinin Anadolu'daki varlığı yüzyıllar öncesine dayanıyor. Anadolu'daki tür diğer çeşitlere göre kalitesi ve yüksek verimliliği ile ön plana çıkıyor. Üniversitemizin endüstriyel kenevir tohumunu üretmesiyle birlikte sanayide önemli bir hammaddenin üretimini de elimizde bulundurmuş olacağız. Bu konunun stratejik kısmı burada saklı. Tüm bu süreçlerin kontrollü bir şekilde devam etmesi için güzel bir adım atıldı. Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü kurulma çalışmaları başladı. Yerli ve milli kenevir üretimi çalışmalarının Samsun'da yapılması bizi mutlu ediyor. Üniversitemizle endüstriyel bitkilerinin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi adına yapacağımız bu iş birliği daha büyük bir önem kazanıyor."
Türk kenevir tohumu olan Narlısaray ve Vezirköprü tohumlarının binde 5 gibi uyuşturucu madde barındırdığına işaret eden Kaan, "Bu bakımdan elimizdeki tohumları incelediğimizde dünyada meşhur olan hint kenevirine göre çok düşük bir uyuşturucu oranı var. Hint kenevirinde binde 7 bizim yerli tohumlarımızla ektiğimiz kenevirde binde 5'dir. Biz bu bitkiyi kontrollü bir şekilde yetiştirdikten sonra kolluk kuvvetleri uyuşturucu kısmını imha ediyor. Bizim burada bir önerimiz var, özellikle Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı gözetiminde bu kenevirin tıbbı bir şekilde toplanıp tıbbı bir şekilde ilaç sektörüne aktarılmasıdır. Yani bunun imha edilmesinden ziyade belirlediğimiz bakanlıklar tarafından ilaç sektöründe kullanılmasını biz teklif ediyoruz" dedi.
"BU İSİMLE KURULACAK İLK ENSTİTÜ"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ise Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü ile ilgili bir gelişmeler hakkında bilgi vererek, "Bu perşembe itibariyle teklifimiz Yükseköğretim Genel Kurulu'nda kabul edildi. Cumhurbaşkanına takdim edildi. İnşallah Cumhurbaşkanımızın imzasıyla neticelenerek faaliyete geçireceğiz. Kenevirle ilgili faaliyetler bu enstitü aracılığı ile gerçekleşecek. Türkiye'de ilk bu isimle kurulacak enstitü Samsun için önemli bir fırsat. Bu işbirliği ile güç oluşturmuş olduk. Bu güç üretime, araştırmaya ve Türkiye'nin gelişmesine katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"5 BİN DEKAR ALANDA ÜRETİM YAPILACAK"
Samsun Valisi Osman Kaymak da kenevir tohumu konusunun gündeme gelmesinden sonra herkesin bu ürünün peşine düştüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bu ürünün dışarıdan gelen ürünlerle karışmaması için çiftçilerimize, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü dışında ürünü dışarı satılmaması önerisinde bulunduk. Çiftçilerimizle sözleşme yaparak üretilecek ürünleri alıyoruz. Şu an 450 dekar alanda daha ekim yapıldı. Bu yıl 15 ton tohum elde edeceğiz. Önümüzdeki sene 5 bin dekar alanda üretim yapılacak. 3 yıl içerisinde tohumlar düzenli ve kontrollü bir şekilde çoğaltılacak."
Konuşmanın ardından Kaan ve Prof. Dr. Bilgiç, iş birliğini protokolünü imzaladı.