Son günlerde corona virüs ile 7’den 70’e hepimizin dilinden düşmeyen mutasyon , Fransızca dilinden Türkçe’ye geçmiş.
TDK’ye göre mutasyon kelimesi şu anlama gelmekte:
- Değişinim
Zaten coronanın kendisi de alıştığımız ve bildiğimiz her şeyi değiştirdiğinden olacak ki, bir de bunun mutasyona uğramışının neleri değiştireceğini kestirmek zor görünüyor.
Bu nedenle de, bilmediğimiz her şeyden olduğu gibi, mutasyona uğramış coronadan da çok korkuyoruz..
Belki de böyle olduğu için de ‘virüs ‘ istediğini elde ediyor.
Eldeki verilere göre ; yeni dijital çağdan, Bill Gates’in ‘Çipleme Projesi’ ne, Georgia Guidestones’in üzerinde yazan , ‘insan nüfusunu daima doğa ile uyumlu olarak 500.000.000’un altında tut’ talimatına, The Economist Dergisi’nin her yıl yaptığı kapak resimlerinin mesajlarına kadar… her şeyi yorumlayabilen insanoğlu için hazırlanan gelecek projesi olan ‘Dünya İmparatorluğu’ adım adım geliyor.
Zira annelerimizden kardeşlerimize kadar, bizi birbirimizden koparmayı başaran virüs; ülkeleri ve şehirleri de birbirinden koparmayı çoktan başardı.
Öyle ki , şehirler virüsün etkisiyle giriş ve çıkışları geçici de olsa kapattı. Son yıllardaki bölgedeki büyük projeler ile ‘şehir devletleri’ tartışılırken, bir bilinmez virüs öylesine sıradan ve öylesine kendiliğinden bu denemeyi yapıverdi…
Tam , ‘yanıldık mı?’ ve‘ oh be şehirlerarası kapanmadan kurtulduk’ derken; dünyada yerleşik düzenin temsilcisi olan İngiltere üzerinden , virüs bu kez mutasyona uğradı ve 70 kat hızlı yayılan haliyle geldi.
Gelişmeler ne gösterecek bekleyip göreceğiz.
Tabii bu arada yeni dünya düzeni oluşurken, yeni dünyaya bizi hazırlayacak olan siyasi yapılar da, aktörler de değişiyor. Sanki onlar da mutasyondan payını alıyor.
ABD seçimleri ile Trump gider, Biden gelirken; ‘bir dönemin dünyayı yöneten aktörlerinin de bir bir değişimi başladı ‘ demek yanlış olmaz.
Daha önce de yazdığım gibi, Netanyahu’nun gidişinin fitili çoktan ateşlendi. İsrail 2021 baharında yapılacak erken seçim ile yeni liderine kavuşacak.
Sırada Putin’in olduğunu şimdiden yazmak doğru olur. Merkel’in gideceği ise zaten sır değil.
Bunların ne anlama geldiğini tek tek yazacağım. Ama bir de giderayak liderlerin yakın zaman projeleri var ki; burada ülke faydasına neler yapılabileceğinin hesabının iyi yapılması gerekiyor.
20 Ocak’ta koltuğunu Biden’a devredecek olan Trump, gitmeden önce bölgede önemli ticari adımlar ve anlaşmalar için kolları sıvamış durumda.
İlk hamlesi de İsrail gazı için doğal gaz boru hattı. Bu günlerde İsrail LPG/LNG lerinin Türkiye'ye satılması ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya satılması var. Trump damadına giderayak para kazandırmak istiyor.
Türkiye ve Netanyahu ile bir an önce bu anlaşmayı yapmak istediği bilinen Trump’ın , Türkiye hükümetine hazırladığı iki seçenekli teklifinin de masasında durduğu kulislere çoktan sızmış durumda.
Türkiye’den Sunni dünyasına katılıp İran’a karşı mücadele etmesini isteyen Trump’ın ikinci talebi ise ,Türkiye’de var olduğunu iddia ettiği Hamas Temsilciliklerinin kapatılması.
Elbette Trump’ın önceki gün başlattığı ‘AF’ kampanyası da bir o kadar ilginç.
Önceki gün 20 kisiye af getiren Trump’ın affettikleri arasından 4 kişi, ABD'nin en güçlü paralı askeri birimi Blackwater ekibinden. Affedilen en önemli kişi ise Nicholas Slatten.
Slatten , 2007 yılında Bağdat’da 14 silahsız çocuk , kadın ve halka ateş açmaktan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer 3 Blackwater elemanı da benzer suçlardan dolayı 12-15 yıl hapis cezası almışlardı.
Blackwater’in sahibi Eric Prince ise, ABD Eğitim Bakanı Betsy DeVos’un kardeşi ve Dubai’de yaşıyor. Aynı zamanda Birleşik Arap Emirliklerinde büyük kontratlar almış birisi.
Görüldüğü gibi ticaret ve siyaset hız kesmiyor.
Şimdiden Netanyahu’nun gidiş süreci başlarken, Netanyahu'yu mahkeme süreçleri bekliyor. ABD’nin yeni Başkanı Biden ile de arası hiç iyi değil. Biden'in yeni İsrail Büyükelçisi de büyük olasılıkla Daniel Shapiro olacak.
Evet son gelişmeler böyle. Virüsün yeni mutasyon hallerinin, hangi ülkelerde kimleri ve neleri mutasyona uğratacak göreceğiz .
Şimdiden net olan bir şey var ki, bu mutasyon hız kesmeyecek. Sadece dışarıda değil, Türkiye’deki iç politikada da bunun etkilerini göreceğimizi şimdiden söylemek yanlış olmaz.