Sevgili okuyucularım hepinize iyi bir çalışma haftası geçirmenizi dilerim.
Çok değerli N GAZETE yazarları birbirinden güzel yazılar yazarak size gerçek haberleri,haber analizlerini ülkemiz ve dış dünya ile ilgili çok ciddi haber ve haber analiz,yorumlarını sizlere ulaştırıyorlar.
Bizimde N GAZETE yazarları sayesinde size aktarabileceğimiz bilgileri onların yazılarından aldığımız feyz ile ufkumuz açılıyor kaleme alıyoruz yazılarımızda.
N gazete yazarı Prof.Dr sayın POYRAZ GÜRSON ve N GAZETE imtiyaz sahibi ve yazarı sayın NURAY BAŞARAN hanfendi’nin son kaleme aldıkları yazılar çok önemli.
NATO konusuna şahsımla gireceğim kucağına doğduğum bir kuruluş.
Soğuk savaşın taraflarından BATININ en büyük savaş,güvenlik ve diplomasi aparatı.
Rahmetli babam derdi 1961 yılında 2.5 tl yatırım yaptığım lot ALMANYA’ da 80 tl çıktı büyük para kazandım der ve gülümserdi.
NATO o yıllarda TÜRKİYE’nin olmazsa olmazı,her attığımız adım tüm ülke hedeflerimiz NATO kontrolündeydi.
NATO bizlerin güvencesiydi,mahallelerimizde NATO sayesinde rahat,huzurlu,müreffef,dokunulmaz yaşıyorduk.
Ama sorunlar KIBRIS davamız ile 1963 sonrası 1973 ve 1975 ambargosu ile artarak devam ederken NATO ile yavaş yavaş çakılan çiviler yerinden oynamaya başladı.
Aslında bugün büyük şehirlerde yaşadığınız sosyal sıkıntıların ilk sebebi özellikle AVRUPA polisinin dünya POLİS teşkilatı(İPA) ile gelerek 1971 ve ondan sonraki ülkemizdeki sosyal doku kentleşme varoş ve gecekondu yapılanması hakkında çok ciddi çalışmalar götürmesi bugünkü yaşadıklarınız ve bundan sonraki yaşayacaklarınızın alt yapısı olduğunu unutmayın.
NATO ile ilk çok ciddi çatışmalarımızdan sonra 1977 yılında TÜRK DİPLOMASİSİ ve belirli bir vatansever kadroların bu ihanete çağre aramaları ülke için çok büyük gizli bir handikap oldu.
1977 yılının bu çalışmaları 2010 yılındaki KOZMİK ODA hadisesine kadar geldi.
Çünkü NATO’nun en büyük yönlendiricisi ABD(AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ) ve İNGİLTERE(BÜYÜK BİRİTANYA) müttefiki olduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİNE yapacağı her türlü siyasi,askeri,ekonomik saldırıyı bertaraf edecek kuruluşları,kişileri,malzemeleri ya imha etmek yada ele geçirmek veya etkisiz kılmak istemeleri.
NATO’nun en büyük planı yani bu planın hazırlayıcısı ABD 1991 yılında başladı suikast ve sabotajlar yaparak terör örgütleri ile bu zaman zarfında siyasi ve ekonomik yaptırımlarla sene 1998 yılının sonuna geldi.
Bu ikinci etap olarak 17-25 aralık 1998 operasyonu ile APO ülkeye taşındı FETÖ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNE ihraç edildi.
Hepsi planın bir parçası,arkasından yepyeni bir TÜRKİYE siyaseti ile ikinci körfez savaşı fakat ABD kurguladığı o ihanet planı yine 1.tezkere olarak TBMM geçmedi ABD’nin tüm planı bozuldu.
ABD tüm planları belirli zamanlarda bozulsa bile yine ağar aksak yürüdü her zaman.
3.etap ABD planı yani NATO konseptinde hazırlanan 2005 yılından sonra siyasi partiler içine etkili ülkeyi yönlendirecek insanları çeşitli görev tanımlamaları ile yerleştirerek ileri planı devreye sokmaktı.
Burda 2006 yılında bu seçilmiş kişilikler tek tek ABD yetkililerden veya onların GÜVERCİNLERİNDEN birifing alarak görevlerine azimle başladılar.
Görev neydi SURİYE’ de iç savaş çıkartarak ORTADOĞU’daki KAOS’tan yaralanıp TÜRKİYE’NİN İÇ dengelerini ikinci kere değiştirmek.
Birincisi PKK ve KÖRFEZ IRAK kırizi ile bölge insanını TÜRKİYENİN batı şehirlerine göç ettirmekti bu gerçekleşmişti.
Şimdide SURİYE içindeki iç savaştan yararlanarak SURİYE halkının bir kısmını çeşitli metodlarla ülke içine yerleştirmek iskan etmek özellikle büyük şehirlerde.
Doğu’daki tüm sınır kapılarını açarak ORTA ASYA bölgelerinden göç almayı hızlandırmak.
Evet ARAP politikamız özellikle İNGİLTERE tarafından 1975 yılından sonra bizim BARONLARIMIZA verildi bu ARAP ve körfez sermayesi ile birlikte olmak için çok çalışıldığı gibi İSKOÇYA kökenli BARONLARIMIZ özellikle 17-25 aralık 1998 yılından sonra iç dengeleri değiştirmek için sosyolojik,ekonomik,ticari tüm operasyonları yaptılar.
DİYARBAKIR doğunun başkenti dediklerinden sonraları PKK terör örgütünün bölgede şehir içlerinde BARIŞ projeleri altında silahlı yerleşimlerine izin verilmesi bu yuvalanmalardan sonra BARIŞ projelerinin rafa kalkması ile işte bir etap deneme daha başladı.
Şehir içlerinde MESKUN MAHAL savaşları.
Şerefli TÜRK ASKERİ,POLİSİ,yardımcı güçlerin büyük kan,ter akıtması ile hadiseleri uzun çarpışmalarla sonlandırdılar.
Ama NATO ve ABD bu konuda tatbikatını yaptı suya sabuna dokunmadan.
İkinci tatbikat 15 temmuz 2016 kalkışması NATO ve ABD için buda bir başarılı tatbikattı eğer istenilen olsaydı büyük planda hemen anında sahneye muharebe alanına sokulucaktı.
Bugünlerde değerli N gazete yazarlarının tarif ettiği NATO’ nu bu yeni konseptinde sunduğu ülkemizdeki ekonomik,sosyolojik,politik kırılma esnasında iç savaş çıkartmak.
Bu iç savaşı LÜBNAN’ daki gibi hızlandırarak tüm TÜRKİYE genelinde şehirlerde,kasabalarda MESKUN MAHAL SAVAŞINI yaratarak çatışmayı uzun zamana senelere yaymak ve TÜRKLÜĞÜ bu coğrafyada yok etmek OSMANLI DEVLETİNİN son kalesi TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ yok etmek.
Londra’nın çok RENKLİ sosyal barlarında eğlenen BARONLAR ve çocuklarını bulun o zaman size anlatsınlar bu planları.
Bizim kültürümüzden TÜRK KASABI çıkmaz TÜRK askeri çıkar.
TÜRKİYE’yi yok edecekler merak etmesin bizde SEFERBERLİK planı bitmez üç beş vatansever çıkar.
Babam ölürken anneme demiş merak etme ben ona bir yerde üç beş kuruş bıraktım.
Muhammet peygambere ibadet, dua ederken aslında neye ibadet ettiğinizi biliyoruz.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.