15 Temmuz davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın İstinaf Mahkemesi'ndeki yargılamasına başlandı. Ilıcak, 'Bunlar sinsi bir örgüt. Aldandığımı bugün itiraf ediyorum' dedi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu yargılanan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Şükrü Turgut Özşengül ve Yakup Şimşek ile tutuksuz yargılanan Mehmet Altan katıldı. Duruşmaya Nazlı Ilıcak'ın savunması ile başlandı. Nazlı Ilıcak, savunması sırasında iki kez ağladı.
Ilıcak, alt derece mahkemeye çok delil sunduğunu ancak bu delillere gerekçeli kararda yer verilmediğini söyleyerek savunmasına başladı. Darbe gecesi çok sayıda darbe karşıtı tweet attığını söyleyen Ilıcak, "Ama maalesef bu belgelerin hiçbiri kayda alınmadı. Darbeden iki ay önce darbe karşıtı yazı yazdım. Ben bu kadar darbelere karşı bir insanım. Çünkü benim babam Yassıada'da yattı. Dolayısı ile darbe benim en nefret ettiğim konu. Ben askere falan düşman değilim ama askeri vesayete, müdahalelere ve darbelere karşıyım" dedi.
ZEKERİYA ÖZ İLE KARTOPU FOTOĞRAFI
Zekeriya Öz ile bir röportaj yaptığını hatırlatan Ilıcak, "Röportajı süslemek için bir kar topu fotoğrafı çektim. Şimdi bu terör örgütü üyesini övmek olarak değerlendiriliyor. Bir kere o tarihte Zekeriya Öz terör örgütü üyesi değil. Ben cezaevine gidip görüşmedim ki. Görevden uzaklaştırılmıştı. Kendisi savcıyken ben onun hakkında soruşturma açılsın diye Adalet Bakanı'nı arıyorum ve bunu gizli de tutmayıp açıklıyorum. Zekeriya Öz ile gazetecilik faaliyetim dışında hiçbir alakam yok" dedi.
'CEMAATİN KRİMİNAL YAPISIIN 15 TEMMUZ SONRASI GÖRDÜM'
FETÖ denilen o guruba ait hiçbir yayın organında çalışmadığını söyleyen Ilıcak, "Her yerde çalıştım, fakat hiçbir zaman bir cemaat gazetesinde çalışmadım. Ben Bugün'de çalıştım. Sabahtan çıkarıldım, Zamandan da teklif geldi. Hiç düşünmeden Bugün gazetesini tercih ettim. Çünkü bir işadamına aitti. Akın İpek'in o yapının sempatizanı olduğunu biliyordum. Akın İpek serbestçe dolaşıyordu, o zaman o yapı terör örgütü değildi" dedi.
15 Temmuz sonrası cemaatin kriminal yapısını gördüğünü, aldandığını bugün anladığını söyleyen Nazlı Ilıcak, "FETÖ'nün terör örgütü olup olmadığı hususunda bütün kafalar karışıktı. 15 Temmuz sonrası anladım. Ben cemaatin kriminal yüzünü 15 Temmuz sonrası gördüm. Çünkü bunlar sinsi bir örgüt. Güler yüz, güzel okullar, fakir fukaraya yardım eden dini yapı beni cezbetti. Benim bu sinsi ilerlemeleri bilmeme imkan yok. Ve aldandığımı bugün itiraf ediyorum" diye konuştu.
İKİNCİ KEZ AĞLADI
Sadece gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu iddia eden Ilıcak, "Benim yaptığım sadece gazeteciliktir. Ben öncelikle beraatimi talep ediyorum. Eğer beni beraat ettirmeyi düşünmüyorsanız tahliyemi talep ediyorum. Bugüne kadar ben savunmalarımda yaşımı ileri sürmemeye gayret ettim. Böyle mağdur görülmek istemem ben. Fakat şunu itiraf edeyim ki gerçekten çok yoruldum. Ben 74 yaşındayım. İki tane soğuk kışı, iki yanıcı yazı içeriden geçirdim. 42 yıllık gazeteciyim. Cumhuriyet tarihinde 74 yaşında 2 yıl cezaevinde yatan gazeteci yok. Bir Hüseyin Cahit Yalçın Demokrat Parti döneminde yattı. Cumhuriyet tarihinde örneği yok. Yatıyorum ve tahammül gösteriyorum, sabır gösteriyorum. Ve giderek kendime bakamadığımı görüyorum. Ben bunu da size hatırlatmak istiyorum. Adli kontrol yöntemi uygulanarak da istenen amaca ulaşılabilir. Ben kaçamam. Benim yaşımda birisi dostlarını, ailesini bırakıp nereye kaçar. İşkence yok ama manevi işkence çok var" dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede davanın istinaf aşamasında tahliye olan Mehmet Altan ile tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Turgut Özşengül, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddia ediliyor.
Davanın görüldüğü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018 tarihinde yaptığı karar duruşmasında, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Turgut Özşengül, "Anayasayı ihlal etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar. Sanıkların cezasında indirime gidilmedi. Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman'ın ise beraatine karar verildi.
Sanıkların avukatları davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. Dosyanın geldiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 18 Haziran 2018 tarihinde Mehmet Altan'ın tahliyesine karar vermişti.