HDP operasyonu bir çok bakımdan soru işaretleriyle doludur. Bir kere "suçüstü" kavramıyla yürütülebilinecek bir soruşturma ve buna dayalı tedbirleri uygulama gereği varken 6 sene sonra bulgulara, suçlayıcı delil ve belgelere ulaştık deyip, tutuklamalara geçilmesi hukuk garabetidir.
Bugün suçlanan ve gözaltına alınan kişilerin mensubu oldukları ve toptan bir şekilde Parti olarak da bu yasal olmayan işlere zemin gösterilmeye çalışılan "HDP" o zaman kim/kimler tarafından Hükümete ortak edildi?..
HDP'ye kim bakanlıklar verdi?
HDP ye bakanlık verip, hükûmet ettirenlerin cezai sorumluluğu yok mudur?
Altı (6) sene durduktan sonra, HDP lilere Kobani Faturası kestiren zihniyet, altı (6) sene önce onlarla ortaklık etmiyor muydu?
Halkı ayaklandırdılar,
isyana teşvik suçu işlediler diyorlar.
O tarihte ayaklandığı söylenen halka lahmacun/kebap yediren yöneticiler nerde?..
O yöneticilere öyle davranmalarını kim talimat olarak vermişti?
Altı (6) sene önce sorulmamış sorular altı (6) sene sonra yamultularak soruluyorsa, bu neyin gayretidir?..
Belki Davutoğlu anlatır!..
Muslim Doğan ve Ali Haydar Konca, Davutoglu 'na bakan yapılmadılar mı?..
HDP operasyonu ile altı (6) sene sonra gözaltılar gerçekleştirildi.
Sahi, unuttuk mu Habur Sınır Kapısı'nda kurulan "Çadır Mahkemelerini" ?..
Çadır Mahkemesi kurup, davul zurna ile karşılayıp, içeri doğru salıverdiklerimiz ne oldu?..
Bilen var mı?
Kaç kişiydiler?
Kimlerdi, kimler karsılamıstı?.
HDP gözaltılarını başlatan ve altı (6) sene sonra akli başına gelen hukukçularımız (her kimseler) şu Habur işine de enine, boyuna bir el atsalar ya!..
Demirtaş'a sahip çıkmayı veya gözaltılara karşı çıkmayı "Hainlik" diye nitelendirenleri görüyoruz...
Aynı hassasiyeti meselâ Habur Kapısi için de gösterseler...