ELAZIĞ(AA) - Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümünde görev yaparken yakalandığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle plazma tedavisi gören Dr. Tarık Kıvrak ile Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şafak Özer Balin, virüse karşı verilen zorlu mücadeleyi anlattı.
İki çocuk babası Dr. Kıvrak'a 17 gün önce sırt ağrısı, baş ağrısı, üşüme ve titreme şikayeti üzerine görev yaptığı Fırat Üniversitesi Hastanesinde test yapıldı. Test sonucu pozitif çıkan Kıvrak'a pandemi servisinde plazma tedavisi uygulandı.
Tedavisi tamamlanan Kıvrak, hastanede AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastalıkla mücadelesini anlattı.
"Hayatımda geçirdiğim en ağır hastalık"
Süreci acılı ve ağır geçirdiğini belirten Kıvrak, "Kovid-19'da hangi hastada nasıl bir etki uyandıracağı belli olmadığı için daha fazla tedirginlik oluyor. Hem psikolojik hem de manevi olarak çok yıpratıyor. 38 yaşındayım, hayatımda geçirdiğim en ağır hastalık." dedi.
"Uyuyamıyorsunuz, ateşiniz çıkıyor, baş, vücut ve kas ağrısı oluyor. Tat alamıyorsun. İştahsızlıktan bahsetmiyorum bile. Nefes alamıyorsunuz. Bunu yaşamak korkunç bir şey." diyen Kıvrak, Kovid-19'un yıpratıcı bir hastalık olduğunu belirtti.
Kıvrak, ölüm korkusu yaşadığını anlatarak, "Hastalığı en ağır geçirdiğim gece gerçekten korkunç bir gündü. Defalarca ateşim çıktı. Nefes darlığım oldu. Bu süreçte ölüm korkusu herkesi sarabiliyor. Beni de sardı. Şükürler olsun ki iyilik sever insanların da desteğiyle plazma tedavisi ile gördüğüm tedavi iyi yanıt verdi. Allah herkese bu hastalıktan kurtulmayı nasip etsin. Gerçekten insan başına gelince anlıyor." diye konuştu.
"Hala maske takmayanları anlamakta zorlanıyorum"
Pandemi süreci boyunca hastalıkla mücadelede görev yaptığını aktaran Kıvrak, bilinçli olup, bu mücadeleyi göstermesine rağmen hastalığa yakalandığına işaret etti.
"Hala maske takmayanları anlamakta zorlanıyorum. Kendinden çok diğer insanlar için daha dikkatli olunması gerekir." ifadelerini kullanan Kıvrak, sosyal temastan kaçınılmasının, maske takılmasının önemine işaret etti.
Kıvrak, şöyle konuştu:
"Sadece kendimizi düşünmeyelim. Bugünler gelip geçecek ama birilerinin hayatına mal olmak çok kötü bir durum. Umarım kimse bu vebal ile yaşamak zorunda kalmaz. Bu virüs alacağımız önlemlerden güçlü değil. Benim gibi birçok hekim, hemşire arkadaşımız tüm gücü ile birçok insanın imtina edeceği ortamda canla başla çalışıyor. Dışarıda bilinçsizce gezenler, hasta olduğu halde hastalığını gizleyenler, hastalığına dikkat etmeyenler, yani temaslı olduğu halde izolasyonuna çok riayet etmeyenler var. Düğün, nişan ve diğer sosyal aktivitelere gidilmeye devam edildiği sürece bu virüsü herkese bulaşacaktır. İnsanların hakkına saygılı olalım. Son bir aydır evlatlarımla zaman geçiremiyorum, çocuklarıma sarılamıyorum. Ailelerimizle görüşemiyoruz. Bu bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Herkes, toplumun her bireyi bilinçli bir şekilde hareket etse bunların hiçbiri olmayacak ya da olsa bile daha hafif atlatacağız."
"Bu hastalık benim ve sevdiklerimin başına gelmez fırsatı tanımıyor bize"
Dr. Öğretim Üyesi Şafak Özer Balin de salgınla mücadelenin ilk gününden beri pandemi polikliniğinde görev yaptığını söyledi.
"Benim, sevdiklerimin başına gelmez diye düşünmemek lazım. Bu hastalık, benim ve sevdiklerimin başına gelmez fırsatını tanımıyor bize. O şansı vermiyor." ifadelerini kullanan Balin, bunun üzen ve iç acıtan bir durum olduğunu belirtti.
Balin, hastalığa yakalananların sevdiklerinden uzakta hastalıkla mücadelesini hastanede tek başına verdiğini aktararak, "Hastalarımız yakınları ile vedalaşıp servise yatıyor. Bir daha yakını ile görüşebilmesi için hastanın tamamen iyileşmesi gerekiyor. Bazı hastalar, yakınları ile vedalaşamadan maalesef hayatını kaybediyor. Bu yakınları için, bizler için çok büyük bir acı." diye konuştu.
Kovid-19'un ciddi bir hastalık olduğunu dile getiren Balin, şunları kaydetti:
"Bu kadar ciddi seyreden, ruhen yıpratıcı bir hastalığı yaşamak yerine çok basit tedbirleri yerine getirmenin daha kolay olduğunu biliyoruz. Hepimiz birbirimiz için tedbirlere uyalım. Durumu ciddi seyreden vakalarımız oldu ya da kaybettiklerimiz oldu. Sürecin uzayacağını bu gidişat ile görüyoruz. Sevdiklerimizin bu durumu yaşamaması için daha dikkatli, tedbirlere daha çok uyarak bu süreci atlatmamız gerekiyor."