Merkez Bankası'nın (MB) son faiz indirimiyle birlikte Türkiye yüzde 11.8 oranında cari enflasyona göre hesaplanan reel faizde yüzde 0.59 ile negatif faiz veren ülkeler kervanına katıldı. Böylece tasarruflarını vadeli TL hesaplarda değerlendiren vatandaşlar eksi faizle tanışmış oldu.
Paranın mevduat hesaplarında tutulması yatırımcının reel olarak zarar etmesi anlamına geliyor. TL tasarruflara uygulanan ortalama mevduat faizi yüzde 15'lik stopaj düşüldükten sonra yüzde 7.8'e kadar geriledi. Peki bu durumda vatandaş tasarruflarını nasıl değerlendirecek, birikimler hangi adrese yönelecek?
Düşük faiz ortamında risklere karşı TL'nin daha korunaksız kaldığını belirten ekonomist ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Sağman, negatif faiz oranı ile döviz, borsa ve altına girişlerin artabileceğini söyledi. Nitekim, döviz tevdiat hesapları her hafta yeni bir rekor kırıyor.
MB verilerine göre, 17 Ocak haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı (DTH) parite etkisinden arındırılmış olarak 1 milyar dolar arttı. Böylece son 3 haftada DTH artışı 3.6 milyar dolar artışla 197.1 milyar dolar oldu.
ASIL RİSK HEDEFİN TUTMAMASI
Özellikle son dönemde hisse senedine endeksli yatırım fonlarına ilginin arttığını söyleyen Sağman, “Düşük faiz ortamında konutta da hareketlenme mutlaka görülür. Kısa vadede tasarrufların reel getirileri azalsa da, uzun vadede yatırım ile enflasyon düşüşü de gerçekleşirse reel getiri pozitife de dönebilir” dedi. Yeni Ekonomi Programı'nda enflasyon hedefinin yüzde 8.5 olduğunu hatırlatan Sağman, asıl riskin enflasyonun bu seviyeye düşmemesi olduğunu söyledi. TL tasarruf sahiplerinin TL mevduatta kalmak yerine farklı arayışlara girebileceğini kaydeden Erten&Erten Danışmanlık sahibi Mehmet Erten ise “Artan ölçüde döviz mevduatına yönelmenin devam edeceğini tahmin ediyorum. Oysa ekonominin daha da dengelenmesi için döviz mevduatlarından TL'ye geçişi görmememiz gerekiyor” diye konuştu.
TL TASARRUF KORUNMALI
Türkiye'nin son 2 yıldır küresel likiditeden pay alamadığını söyleyen eski bankacı Kerim Rota ise “TL tercihinin iç tasarruflarda korunması gereken bir dönemde negatif faizin derinleşmesi dolarizasyonun kırılmasını engeller” dedi.
Finansal yapı sağlam olmalı
Negatif reel faiz politikası her ülke için aynı sonucu yaratmıyor. Negatif faiz, sağlam finansal yapıya ve büyük sermaye girişlerine sahip ülkelerde paranın yatırıma dönmesini sağlayabiliyor. Bugün İngiltere, Kanada, Japonya, Hong Kong, Yeni Zelanda, Polonya, Avustralya gibi ülkeler tasarrufların yatırıma ve tüketime kayması için negatif reel faiz veriyor. Ancak Türkiye gibi sermaye girişine bağımlı ülkeler daha fazla portföy yatırımı çekebilmek için rekabetçi reel faiz politikası uygulamak zorunda. Türkiye'nin rakipleri Hindistan hariç Brezilya, G.Afrika, G.Kore, Rusya gibi gelişmekte olan ülkeler pozitif reel faiz uyguluyor. Negatif reel faiz TL'yi diğer piyasalara göre daha az cazip yapıyor.
Sanayicinin yatırım yapması için güven şart
ÖTE yandan, son yıllarda sadece borca ve faiz ödemelerine çalışan sanayicinin yatırım yapması için düşük faiz ortamı tek başına yeterli değil. Türkiye ekonomisi koşullarında sanayici için negatif faiz ortamının avantajlı bir olanak sunduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını belirten ekonomist Murat Sağman, “Sanayici daha düşük maliyetle borçlanabilir ve yatırım yapabilir. Ayrıca geleceğe yönelik beklentilerin olumlu olması, belirsizliklerin azalması ve güven ortamı gerekiyor” dedi.