Kurtulmuş, dünyanın en önemli temel sorunlarından birinin işgal, yabancıların saldırıları ve müdahaleleri olduğunu söyledi.
ABD, Afganistan'ı işgal etmeseydi, Taliban diye uluslararası bir örgüt ortaya çıkar, onun içerisinden de DEAŞ terör örgütü ortaya çıkar mıydı?
Kurtulmuş, "Amerika'nın işgali olmasa DEAŞ diye bir örgüt çıkmazdı ortaya. Bunu ben ben söylemiyorum. Amerika Savunma Bakanlığı'nın istihbarat başkanı söylüyor.
DEAŞ kim? Dünyanın dört bir tarafından toplanmışlar, bir ara 80 bin militanı vardı, ellerine ölüm makinelerini vermişler, 2 hafta içinde Suriye'nin batısından girdi, Irak'ın doğusundan çıktı. Kim verdi bunlara bu silahları?
Maalesef Irak'ın işgali olmasaydı, bugün belki DEAŞ olmayacaktı.Suriye'deki durum olmasa PYD/ YPG olmayacaktı.
SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDER
Kurtulmuş, Venezüella'da halkın seçtiği birinin iktidara geldiğini, bunun iktidardan gitmesinin yolunun da sandık olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Sandıkları kurarsınız, halk iktidarı istemiyorsa baş göz üstüne ama halkın iktidardan indirmediği, seçilmiş birisini sokaklarda silahlı çetelerle, darbelerle indirmek, maalesef o ülkelere yapılacak en büyük zarardır.
İşte Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi gecesini yaşadık.Eğer dışarıdan verilen desteklerle o darbe Türkiye'de başarılı olsaydı ne biz burada konuşuyor olacaktık ne de belki sizler Türkiye'de okuyor olacaktınız.
Çünkü sizin güçlü ve büyük Türkiye ile bağınızı kesecekler, sizin Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki yeni Türkiye'nin bir sevdalısı, bir dostu olmanızı önleyeceklerdi. Çok şükür milletçe bunu ortadan kaldırdık.
BÜYÜK RESİM, HİLALİN YOK EDİLMESİ MÜCADELESİDİR
Gençlerden karamsar bir tablo içinde olmamalarını isteyen Kurtulmuş, bu medeniyetinin çocuklarının irfan sahibi olmak mecburiyetleri olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Sadece parçalara bakarak olup bitenleri anlayamayız.Büyük resmi göreceğiz. Büyük resim, hilalin yok edilmesi mücadelesidir.
Büyük resim, İslam medeniyetinin bir defa daha tarihten silinme gayretleridir. Büyük resim ayağa kalkmakta olan Asya'nın, Afrika'nın, Latin Amerika'nın halklarına bir daha fırsat vermeme oyunudur.
Bu oyunu bozacağız. Neyle bozacağız?Bilgimizle bozacağız, ferasetimizle, dayanışmamızla bozacağız ve yeni bir dünyanın kurulması için gayret sarf edeceğiz.
DÜNYADA YENİ BİR FİNANSAL MİMARİYE İHTİYAÇ VAR
Kurtulmuş, dünyada yeni bir finansal mimariye ihtiyaç olduğunu, dünyanın para sisteminin, finansal sisteminin dikiş tutmadığını ve çöktüğünü söyleyerek, Dünya Bankası, IMF çalışmıyor.
Bir işe yaramıyor. Şu an dünyada ticaretin yaklaşık yüzde 65'i, dolar üzerinden yapılıyor. Şimdi bütün dünya bunu konuşuyor.
Bu sürdürülebilir bir yük değil. Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşların fonksiyonları yerinde değil.
Dünya Ticaret Örgütü, Asya veya Afrika'nın bir ülkesi, onun yasalarına aykırı davransa kıyamet koparıyor ama bir gecede ABD Başkanı Trump diyor ki 'gümrük duvarlarını kaldırdım, şu kadar yükselttim.
Çin'e karşı, şuna karşı, buna karşı. Liberal bir piyasa vardı? Dünya Ticaret Örgütü, gümrüklerin bir şekilde dengelenmesini kontrol ederdi?
Güç kimseyse o istediği şarkıyı söylüyor. Mühür kimseyse Süleyman odur. Hayatımız boyunca uğraşacağımız, yeni dönemdeki en önemli fırsatlarımızdan bir tanesi, yeni bir para sistemine geçmek ve milli paralar üzerinden yapılacak ticaretle dolarizasyonun, yani dolara bağımlılığın azaltılmasını temin etmek.
Kurtulmuş, "Bunu yapabilir miyiz? Tabii ki yapabiliriz. Onun için kararlı, şuurlu, gayretli ve gerçekten çekinmeden yol alacak ve yeni bir dünyada yeni bir finansal sistemi ve mekanizmayı kuracağız.
Evet, bunu siz kuracaksınız. Gayretle fedakarlıkla dünya mazlumları adına bunu yapacaksınız.
Geçmişte Amerikalılardan insansız hava araçları almak için kapıda beklediklerini, F-35'lerde olduğu gibi vermediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Sonunda teknolojimizi kendimiz yaptık. Şimdi Türkiye kendi teknolojisiyle teröre karşı çok daha güçlü bir şekilde mücadele ediyor.
105 ÜLKE, ZENGİN ÜLKELERİN AĞZININ İÇİNE BAKIYOR
Küresel sistemde yeni bir siyasal sistem inşasına ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
105 ülke, dünyanın zengin ülkelerinin ağzının içine bakıyor.Siyasette de 196 Birleşmiş Milletler üyesi ülke, 5 tane Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisinin ağzının içine bakıyor.
Evet' derlerse oluyor, 'hayır' derlerse olmuyor. Suriye, kimyasal silah kullanıyor, bütün delilleriyle ortada ama bir şey yapamıyorsunuz.
Güvenlik Konseyi'nde dayısı var, destekliyor, Suriye rejiminin elinden tutuyor.İsrail, Filistinlilere kan kusturuyor, 1967'den bu yana her gün zulmünü artırıyor, arkasında onun da dayısı var. Ne yaparsa yapsın, sırtını sıvazlıyor, hiçbir şey yapamıyorsunuz.
O yüzden sayın Cumhurbaşkanımız sadece Türkiye adına değil bütün mazlum milletler adına, Birleşmiş Milletler kürsüsü dahil, dünyanın bütün platformlarından haykırıyor, 'Dünya 5'ten büyüktür.
Dünya 5'ten büyüktür' demek, bir temenni değil, 'Dünya bu sistemle yürüyemez, yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç var demektir.' Bunu hep birlikte başaracağız.