NURAY BAŞARAN
Bizim nesil, ‘Bir Türk dünyaya bedeldir’ ruhu ile yetiştik. Hala da o ruhu kaybetmeyen guruptayız…Çok şükür…
Bu da nereden mi çıktı?
Sebep: BMC
NEDİR BU BMC?
BMC; 1964 yılında İzmir’de Ergün Özakat tarafından kurulmuştur. Şirketin açılımı ise “British Motor Company” şeklindedir.
1989 yılında BMC’nin tüm hisseleri Çukurova Holding ve Mehmet Emin Karamehmet tarafından satın alınmıştır. Türkiye’nin tek, dünyanın en büyük 4 kamyon üreticisinden biri olan BMC; başlangıçta %74 miktarında yerli sermayeye sahip iken bu oran 1989 yılında %100 yerli sermayeye çıkmıştır..
2010 yılına kadar BMC; Çukurova Holding’in himayesinde istikrarlı bir dönem yaşamış, sürekli yükselen bir grafik çizmiştir.
Taa ki 2013 yılına kadar..
Pamukbank’a el konmasıyla başlayan süreçte; Çukurova Holding’in birçok şirketiyle beraber BMC’ye de TMSF tarafından el konulmuştur.
BMC’NİN YILLARA GÖRE GELİŞİMİ:
Yıl 1973: Türkiye’nin ilk Otomotiv Dökümhanesi BMC bünyesinde kuruldu.
Yıl 1976:Ege Bölgesi’ndeki İlk Çıraklık Eğitim Merkezi BMC bünyesinde açıldı.
Yıl 1990:MD Serisi hafif ticari araç üretimine başlandI.
Yıl 1992:İlk defa bir Türk firması, Renç Koçibey’in pilotluğunu yaptığı (6×6) özel bir kamyonla Paris Dakar Rallisi’ne katıldı.
Yıl 1996:Fikri ve sınai mülkiyeti bir Türk firmasına ait, %100 yerli ilk kamyon “Profesyonel Serisi” üretildi.
Yıl 1999:Askeri araç üretimine başlandı.
Yıl 2007:Çevreye duyarlı İlk doğal gazlı otobüs üretimi gerçekleştirildi.
Yıl 2008:%100 yerli üretim ilk tam alçak tabanlı solo ve körüklü otobüs serisi Procity üretimine başlandı.
VE TMSF’DEN SATIŞ
Kısa bir süre TMSF’nin elinde çalışmaya devam eden BMC; 2014 yılında yapılan ihaleyle Ethem Sancak’a yani Es Mali Yatırım ve Danışmanlık şirketine satılmıştır.
O dönem Star ve Akşam Gazetelerinin patronu Sancak, TMSF’nin sattığı BMC’yi 751 milyon liraya aldı. Şirketin sadece arsası 1.5 milyar TL ediyordu.
BMC şirketi satıldığında ; TSK’nın yeni aracı olan Kirpi, kamyon ve otobüs gibi zırhlı araç ihtiyaçlarını da karşılıyordu. 2009’da yapılan anlaşma gereği TSK’ya teslim edilecek 190 araçlık hazır sipariş listesi bulunuyordu. Ayrıca şirketin, kazandığı bir çok otobüs ihalesi de bulunuyordu. Bu kapsamda, belediyeler tarafından verilmiş 35 otobüs siparişi bulunuyordu.
Neyse geçenlerde yeniden yeni sahibinin BMC’yi alma hikayesine dönük açıklamalarıyla gündemimize bomba gibi düştü BMC.
Kendisini eski bir sosyalist yeni bir Müslüman (nasıl oluyorsa?) olarak tanımlayan Sancak şöyle dedi:
“Liderimiz bana dedi ki; ‘Sen o otomotiv şirketinin altından kalkabilir misin?’ Valla ne emrederseniz onu yaparım. Ama buna gücüm yetmeyebilir. Elimdeki varidatım bu. Savunma sanayine girmek o gün için bir macera. Ben de eski bir sosyalist yeni bir Müslüman olarak kardeşlerim arasında adil bölüşmüştüm serveti. 16’da bir parçası kalmıştı.
Dedim; ‘Bu para var. Bununla alınabiliyorsa ihaleye gireyim. Ama diyelim ki aldım. Bunu emrettiğiniz gibi güçlü bir sanayi şirketi haline getirebilmem için güçlü bir fon olması lazım arkamda. ‘Ne yaparız’ dedi. Sizin büyük ferasetinizle Arapların onurlu bir bölümünü kendine getirttiniz. Katar’la neredeyse tek millet iki devlet haline geldik. Allah da gani gani para vermiş Katar’a. Emir’de sizi kırmaz. Katar devletini ve silahlı kuvvetlerini bana ortak ederseniz bu işin altından kalkarız. Sağ olsun sayın Emir’i aradı o da kırmadı. BMC’nin yüzde 50 eksi birini Katar ordusuna sattım. Tek başına yapmak istemiyordum. Benim gibi deli bir Laz ortak da önerdi bana Sayın Cumhurbaşkanım. Onu da yanıma aldım; Talip Öztürk, eşit bölüştük.”
Bu arada KATAR, KKTC’yi tanımıyor!
Katar, PKK-PYD’yi terör örgütü saymıyor!
Katar, Kıbrıs’ta Rumların izniyle petrol arıyor!
Milli sermaye ve milli savunmaya BMC’yi kazandırdığı ileri sürülen ve 2014 yılında TMSF’den alarak sahip olan İş adamı Ethem Sancak, son röportajında ;
“Benim için İslâm’a sarılmış, dik duran bir Arap, ruhunu Batıya satmış olan 50 Türk’e bedeldir’ diyor.
Aynı Ethem Sancak 16 Mayıs 2016’da ise; Haliç Kongre Merkezi'nde, Mektebim Okulları'nın düzenlediği bir programda, bir kuvvet komutanı ile arasında geçen konuşmayı anlatarak, "BMC diye çok önemli bir markamız var. Kirpi diye askeri alanda kullanılan aracımız var. Geçen gün bir kuvvet komutanı 'sana gazilik ünvanı vereceğim. Binlerce askeri şehit olmaktan kurtardınız' diye" ifadelerini kullanmıştı.
Bu da, Ethem Sancak başarı hikayesi elbette…..
SONSÖZ:
Türkiye’de bugün terörle mücadele eden ve sayıları 23 bini bulan gazi sayılmayan gazimiz var. zamanla vücutlarında taşıdıkları kurşun ve şarapnel parçaları onları arsenik zehirlenmesi yapıyor. Aralarında bu nedenle gazi olamadan ölenler var. Ve onların acı hikayeleri…
BMC’ye sahibi olduğu dönemde en büyük başarı ve yükselme sağlayan ve yüzde yüz yerli sermaye oluşturan Mehmet Emin Karamehmet ise, ( O Mehmet Emin Karamehmet ki, değil devletinden para almak, devletine bankasından -Fiskobirlik’e- kredi verdiği için önce bankasına, sonra tüm varlıklarına el konan Mehmet Emin Karamehmet’tir) uzun bir süredir amansız bir hastalıkla mücadele ediyor. Üç büyük ameliyat oldu. Evinde şimdilerde istirahat ediyor. Ve bu ülkede; ona ‘ödül’ olarak, herhangi bir şirkette görev alma mahrumiyeti verildi!!! Elindeki avcundaki alındı, hiçbir iş yapmasına izin verilmiyor.
SONUÇ:
Bir ‘İlmi siyaset hikayesi’ vardır. Bir çoğumuzun bildiği. O hikayeden hareket edelim:
ETHEM SANCAK’A NE YAPSAK AZ. DEĞİL Kİ ONUN SAKALINDAN BİR KIL ALMAK; VALLAHİ ONA DUA EDEN CENNNETE GİRER! KENDİ DEYİMİYLE , NE DE OLSA O BİR ŞEMS!!!
Kaynak: BİR ‘BMC’ VE ETHEM SANCAK BAŞARI HİKAYESİ… - Nuray Başaran