Ancak çok kutuplu yeni dünya düzeninde ittifakların değişkenliği ve çeşitliliği de göz önüne alındığında, ülkelerin dostlukları da yanlışlıkları da bir o kadar hızlı değişim gösteriyor.
S400'leri alarak yılların müttefiki ABD'ye kafa tuttuğumuz Rusya ilişkilerindeki bu durum ne kadar doğruysa, Rusya ile Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusundaki çıkar çatışmamız da bir o kadar gerçeğimiz.
Zira Rusya’nın aleyhimizdeki bazı Kıbrıs tezlerini destekleyen açıklamaları da ortada.
Tam da bu noktada, 10-15 bin civarında Rus'un Güney Kıbrıs’ta yaşadığını bilmek önemlidir diye düşünüyorum. Ayrıca Rusya’nın Suriye’deki konumu, Türkiye’yle ilişkileri, Mısır’la artan silah ticareti, Libya’da isyancı Hafter güçlerine olan desteği de ayrı gerçeklerimiz.
Bu çerçevede yeni yılın ilk günlerinde Ankara'nın konuğu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in olacak. Putin , 8 Ocak'ta Türkiye'ye gelecek ve masada başta Libya olmak üzere diğer konular olacak.
Söz konusu seyahat öncesinde Rusya’ya giden Türk heyetinin, Libya'da General Hafter’e en büyük yardımı yapan Putin’e bağlı WAGNER isimli özel kuvvetlerin ve silahlarin gönderimini hemen durdurun çağrısını iletmesi gerektiğini düşünüyorum.
O Hafter ki; aynı zamanda CIA bağlantılarına sahip. O Hafter ki, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin hem yükselişinin, hem de düşüşünün arkasındaki isim.
Ne kadar ilginç değil mi?
Türk destekli Tripoli yönetimi ve ülkemiz arasında, bize Akdeniz'de nefes almayı sağlayan anlaşmalar ve bunların devamı; artık Türkiye'nin ensesine vurup ekmeğinin alınamayacağına dair yapılmış önemli anlaşmalardan. Zira Türkiye bu konuda Libya'ya asker gönderecek kadar kararlı.
Bu anlaşmalar ile sadece ABD'ye değil , aslında bölgede başka ülkelere de varlık gösterdiğimiz ortada.
Rusya- Türkiye arasındaki meseleler bu kadarla da sınırlı değil. Her ne kadar S400 ile ABD'ye çıkış yapsak da, Suriye'de ise bir başka durumla karşı karşıyayız.
Türkiye'nin şu anda Esat ile ilişkilerini Rusya ve Putin üzerinden sağladığı dikkate alındığında; Esat ve Rusya'nın Türkiye'ye gelen mülteci akınını durdurabilecek güce sahip olduğu da unutulmamalıdır.
Çok karmaşık duruyor değil mi?
Evet Rusya ve Türkiye ilişkileri hem karmaşık, hem önemli, hem de en titiz yürütülmesi gereken ilişkilerden. Hatta hata affetmeyen türden. ABD ilişkileri gibi de değil.
Zira hem Putin- Trump ve Netenyahu ilişkileri , hem de Suriye üzerinden en yakın sınır komşumuz olan Rusya gerçeği, yeni dönemde bize 'sakal-bıyık' durumu yaşatabilir türden.
Bu arada ABD'de Türkiye'ye yaptırımlar konusundaki işlemler her geçen gün ilerliyor.
Görünen gerçek; Trump Ailesi Türkiye'yi yaptırımlardan korumaya çalışıyor. Kuşkusuz burada Mehmet Ali Yalçındağ'ın büyük katkıları var. Ancak Yalçındağ'a bu günlerde tavsiyem; sürekli teyakkuzda kalması. Zira Trump'ın ABD'deki yaşadıklarına bakınca gördüğüm gerçek şu:
Bir gece ansızın, Trump biz uyurken yaptırımları imzalayabilir!
Çünkü ABD'deki son görüntüde herkes yaptırım tarafında kendini konumlandırmış durumda. Şu anda bir tek Trump karşı çıkıyor. Biz de bir tek Trump üzerinden çalışma yapıyoruz.