TARIM BAKANLIĞI’NDA NELER OLUYOR (6) BAKANIN YAKINLARININ OTELERİ BOŞ KALMASIN DİYE YAPILAN EĞİTİMDE, EĞİTİMİ VERİLECEK OLAN TABLETLER, 1 YIL SONRA DAĞITILDI. AÇIK DANSÖZLE GİDERİLDİ
NURAY BAŞARAN
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı her gün yazsak yeridir. Zira buradaki uygulamalarda aylarca yazılabilecek malzeme var.
Elbette 3 milyona yakın çiftçinin olduğu ülkemizde , tarımın ne hale geldiğini hem patlıcan- biber kuyrukları, hem de hayvan ithalatı mecburiyeti açıklıyor.
Ancak ne yazık ki sorunları çözmek için üretilen yeni projelerdeki istismarlar da bir o kadar vahim. Ve tüm bu sorunların üzerine tuz- biber oluyor.
2002 yılında Türkiye’nin Tarım ile ilgili tüm emarını çeken proje ise kimsenin işine gelmediği için, onca harcanan paraya rağmen çoktan rafa kaldırıldı.
Oysa ne zorluklarla hayata geçmişti ne emekler verilmişti…Ne paralar harcanmıştı….
Üstelik de bu projenin olmazsa olmaz eğitimi için, dönemin bakanının yakınlarına ait oteller boş kalmasın diye erkenden eğitim planlanmıştı.
O dönem medyaya sadece ‘dansöz oynatıldı’ diye yansıyan bu ‘eğitim(!)’ dillere destan olmuştu. Ancak bu eğitimin ‘büyüklüğü’ (!) sadece dansözden ibaret değildi.
Neden mi?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı Kasım ve Aralık aylarında birden bire 5 yıldızlı iki lüks otelde hizmet içi eğitim planlandı.
Ve bu eğitimin gerekçesi de yine o meşhur TARBİL projesi kapsamında 10 bin kişinin eğitimini öngörüyordu.
Elbette bu kadar yatırım yapılan ve hala daha Türk Tarımının kurtuluşu için reçete durumundaki önemli projeler arasında olan ve atıl bir şekilde rafa kaldırılan bu projenin, nasıl hiç edildiğinin en önemli örnekleri arasında bu eğitim programı da var…
Öyle bir eğitim ki, dillere destan olacak ve hiç unutulmayacaktı!
Her ne kadar o dönemde medyaya ‘ Tarım Bakanlığının eğitim programında dansöz oynatıldı’ başlıkları ile taşınsa da, aslında dansöz den de büyük oyun oynayıp eğitim adı altında kıvıranlar vardı...
Zira ilk hedef; mevsim nedeniyle boş olan ve müşterisiz kalan (o dönemin bakanının yakınlarına ait olduğu söylenen otellerin )o sırada müşteri ihtiyacının giderilmesi olunca işler de farklı işleyecekti.
Ve amaç boş kalan otelleri doldurmak olunca, imdada da bakan yetişecekti. Ve hali hazırda 10 bin kişilik portföyü olan TARBİL ‘deki eğitime tabii tutulacak kadroları derhal ‘eğitim’ için otele göndererek sorunu çözecekti…
3-4 gün içinde ‘acil’ kodu ile eğitim kararı alındı. Ve otellere rezervasyon yapıldı.
Başta eğitimi verecek olan hocalar olmak üzere, programa herkes nasıl yetişeceğini bilemeyecekti…Herkes yetişebildiği ölçüde katılım sağlayacaktı.
Fakat önemli bir sorun vardı.
Zira, proje kapsamında eğitimin nedeni olan tabletler ortada yoktu…
Amacı tabletleri kullanmayı öğretmek olan program ve eğitim tabletsiz de olsa yapılacaktı.
Eğitimde hiç kimsenin tableti yoktu…Ama olmasa da oldu. Ve olmayan tabletlerin kullanımının eğitimi verildi. Zaten 1 yıl sonra da tabletler verilecekti (!)…1 yıl o kadar da uzun bir süre değildi.
Üstelik bu bilgiler unutulmasın diye eğitime gelenlere dansözlü program da yapılmıştı!
Dansözle eğlenenler de, 1 yıl sonra temin edilen tabletler sayesinde eğitimlerini tamamlayabilmişti. Dansöz skandalını ise bakanlık yetkilileri bizim dışımızda otelin tasarrufu olarak açıklayacaklardı…
Burada oteller kış günü bu kadar müşteri bulunca sevinçlerinden oynatmışlardır diye yorum yapılabilirdi ama bu da otellerin konseptine uygun değildi.
Zira seçilen otellerden birisi, İngiliz kültürünü temsil eden Queen Elizabeth Elite Suite Hotel Spa, diğeri de Fransız kültürünü temsil eden Le Chateau De Prestige Hotel adını taşıyordu. Tüm bu uygulamalar ise tarımı teslim ettiğimiz kişilerin tarıma ne kadar Fransız olduklarının en önemli örnekleriydi!!!
Maalesef örnekler çok. Ama bugün gelinen noktada; artık filenin dolmadığı ve tanzim satışlar oluşturarak vatandaşa sebze yetiştirmeye çalışan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmeden edemeyeceğim:
Ey uzun ve yalnız adam, ‘racon’ bakan değişikliği ile kesilmiş gibi görünse de, bundan sonrasının denetimi nasıl olacak? Kime hangi kriterler ile sorumluluk yüklenecek? Yeni sistemin denetim mekanizmaları nasıl gerçekleşecek? Zira tarımın geldiği durumun hikayesinde, daha çok örnekler ile anlatılacak, soruşturmak mecburiyetinde olunacak konular ve alanlar var.
Yazmaya devam edeceğim.