Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 17 Temmuz 2022 Pazar günü (bugün) Twitter’dan yaptığı paylaşımlarla, eğitim, sağlık ve sosyal harcamalarda 2002’den bugüne yaşanan bir dizi değişimi gözler önüne koydu. Nebati, paylaşımlarını “Eğitimin, sağlığın ve huzurlu bir toplumun ülke kalkınmamızdaki kritik rolünün farkındayız. Bu sebeple beşeri ve fiziki kapasitenin artırılmasına önem veriyor, bu yöndeki iyileştirmelere aralıksız devam ediyoruz” dedi.
SÖZCÜ'nün haberine göre Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin paylaşmadığı 2002’den günümüze bir dizi başlıkta ekonomide yaşanan değişimi gösteren veriler:
1 – AKP iktidara geldiğinde 2002 yılı sonunda Türkiye'nin milli geliri 240 milyar dolardı. Bu rakam, 2013'te TL'nin aşırı değerli olmasının da etkisiyle 957 milyar dolara kadar yükseldi. Ancak sonraki yıllarda hem ekonomideki yavaşlama ve krizler hem de TL'nin dolar karşısındaki büyük değer kaybıyla 775 milyar dolara geriledi.
İLK 20’DEN ÇIKTIK
2- AKP iktidarının en büyük iddialarından biri Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023 yılında Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasında yer almasını sağlamaktı. Ancak 2015’te dünyanın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye, IMF'nin Nisan ayı raporuna göre, geçen yıl 806,8 milyar dolarlık GSYH ile en büyük ilk 20 ekonomi içerisinden çıkarak 21. sıraya geriledi.
3- 2002 yılı sonunda Türkiye'nin kişi başı milli geliri 3 bin 620 dolardı. 2013'te 12 bin 490 dolara kadar yükselen bu rakam, 2022'da 9 bin 44 dolara indi. 2002 yılında dolar cinsinden kişi başı milli gelirde Türkiye 73. sıradaydı, 2021 yılı sonu itibariyle 78’inci sıraya geriledi. Türkiye'de kişi başına milli gelir dolar bazında 2014'ten bu yana düşme eğiliminde. Resmi verilere göre kişi başına milli gelir 2021 yılı sonu itibariyle Cumhuriyet tarihinde ilk kez 7 yıl üst üste düşüş gösterdi.
TL TARİHİN EN DEĞERSİZ SEVİYESİNDE
4- Son yıllara TL'deki değer kaybı damga vurdu. Öyle ki, son bir yılda dolar karşısında dünyada en fazla değer kaybı yaşayan para birimi Türkiye oldu. 4 Kasım 2002'de 1,67 olan dolar/TL kuru, bugün 17.40 seviyelerinde. TL'nin değerini Türkiye'nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre ve enflasyondan arındırarak kıyaslayan reel efektif döviz kuru verilerine göre de TL ekim ayında, 1994'ten bu yana olan dönemin en değersiz seviyesine geriledi.
İŞSİZLİK SORUNU BÜYÜDÜ
5- 2001 krizi öncesinde 2000 yılında Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 6 idi. 2002'de bu oran yüzde 9,8'e fırladı. AKP döneminde işsizlikte en düşük nokta 2012 yılında yüzde 8,4 oldu. Son TÜİK verisine göre 2022'de ise dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 11,3 oldu. Geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 21.7 seviyesinde.
YÜKSEK ENFLASYON SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ
6- 90'lı yıllar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enflasyonun (yıl sonu tüketici enflasyonu) yüksek olduğu yıllardı. 2000'lerden sonra tüm dünya ile birlikte Türkiye'de enflasyon önemli oranda geriledi ancak Türkiye dünya ortalamasının çok üzerinde kaldı. 2002 yılında yıllık enflasyon dünyada ortalama yüzde 4,1, gelişen ülkelerde yüzde 6,7 iken Türkiye'de yüzde 29,7 idi. 2019'da Türkiye'de enflasyon yüzde 11,8 olurken, dünyada ortalama yüzde 3,9, gelişen ülkelerde yüzde 5,7 oldu. Bugün ise TÜİK’in yayımladığı son veri olan Haziran 2022 enflasyonu yüzde 78,62 seviyesinde.
EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ CARİ AÇIK
7- AKP'li yıllarda Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri, yüksek dış ticaret açıklarından yani ithalata bağımlılıktan kaynaklı olarak verilen yüksek cari açıklardı. Türkiye'de milli gelire oranla cari açık 2002'de yüzde 0,3 iken, bugün yüzde 3,8 seviyesinde.
DIŞ BORÇ YÜKÜ ARTTI
8- Yüksek cari açık ve ithalata bağımlılık nedeniyle Türkiye'nin dış borç stoku AKP döneminde ciddi şekilde arttı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2002'de 129,6 milyar olan Türkiye'nin brüt dış borç stoku, 2022 mart sonu itibariyle 451 milyar dolar oldu.