Kerime Yıldız
Truva Atı, TBMM’ne getirilmiş ve yoğun ilgi görmüş. Kendisine oy vermeyenleri “içimizdeki truva atları” diye mimleyenlerin, “Bu atın burada ne işi var?” demesini bekledim ama nafile!
3000 yıldır yaşayan bu atın hikâyesini kısaca hatırlatmak istiyorum.
M. Ö. 12. asırda Batı Anadolu’da yaşayan Truvalılar ile antik Yunan halklarından Akhalar arasında on yıl süren bir savaş meydana geldi. Korsan yayılmacı bir krallık olan ve Çanakkale Boğazı’na gözünü diken Aka Krallığı, zengin ve görkemli Truva (Troya) şehrine sâhip olmadan Boğaz’a hâkim olamayacağını biliyordu.
Günümüzdeki arkeolojik kazılar, savaş sebebini, böyle yorumluyor. Savaştan yaklaşık dört asır sonra yaşayan Yunan şâiri Homeros’a göre Truva prensi Paris, Sparta Kralı Menelaos’un güzel karısı Helena’yı kaçırıp Truva’ya götürdü. Menelaos, ağabeyi Mykenai Kralı Agamemnon’dan yardım isteyince Agamemnon, kısa bir sürede diğer Yunan krallarını da çağırarak yardıma gitti. Troia kralı Priamos da kendi müttefiklerini topladı. Böylece savaş, bir doğu-batı savaşı hâline geldi. On yıl süren savaşın sonunda Truva düştü ve Akhalar tarafından yağmalandı.
Truva Savaşı sonunda, tesirleri günümüze kadar gelen bir at doğdu.
Akhalar, on yıl boyunca Truva’yı ele geçiremeyince “tahta at” hilesini kurdular. Homeros’un anlatımına göre, Tanrıça Athena’nın verdiği akılla komutan Odysseus, bir tahta at inşâ etti. Tahta atı Troia surlarının önüne bırakan Akhalar, ülkelerine dönmek üzere gemilere bindiler. Bozcaada tarafına saklanıp beklediler. Bu hileye inanan Truvalılar, tahta atı, şehrin içine aldılar. Gece zafer kutlamalarına daldıkları sırada tahta atın içine saklanan Akha askerleri dışarı çıkıp şehrin kapılarını açtılar. Dışarıda bekleyen Aka ordusu, içeri girerek şehri ele geçirdi.
Truva atı hilesi, iki bin yıl sonra Çanakkale’ye saldıran haçlı ordusuna da ilham verdi. 25 Nisan 1915 sabahı Seddülbahir sâhiline yapılan çıkarmada River Clyde isimli eski bir kömür şilebi, Truva Atı olarak kullanıldı. Geminin original adı, Truva Atı’nın mîmârı ve Akhaların en zekisi Odysseus idi. River Clyde’ı akıl edenlerden biri olan Teğmen Josiah Wedgwood, kendi deyimiyle eski şilebi modern bir tahta ata dönüştürmüştü.
River Clyde’ın içine gizlenen askerler, sâhile çıkmaya başladıklarında karşılarında hayâl ettikleri alık Truvalıları değil, onları bekleyen Türkleri buldular. At hilesi, işe yaramadı. Çıkarma, başarısız oldu.
2017 yılında La Stampa gazetesinde çıkan bir habere göre, İtalyan araştırmacı Francesco Tiboni, Homeros’un destânındaki ifâdelerin yanlış yorumlandığını; Yunan komutan Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için kullandığı aracın tam anlamıyla tahtadan bir at değil, at figürlü gemi olduğunu açıkladı. Tiboni, söz konusu iddiâsını, Archeologia Viva adlı arkeoloji dergisinde de yayımladı.
Mezkûr savaş aracı ister gemi isterse at olsun, Truva Atı fikrinin 3000 yıl sonra Çanakkale Savaşı’nda kullanılmış olması, Homeros’un Batı medeniyetine çok işe yarayan bir savaş hilesi mîras bıraktığını gösteriyor. Bu mirası, şöyle ifâde edelim:
“Cephede yenemediğiniz Doğulu halkları, hile hurdayla içeriden çökerterek yenebilirsiniz. Çünkü zeki değiller. Hileye çok kolay inanırlar.”
Evet, Truva Atı hilesi, Batılıların zekâsının; Doğuluların ise kolay aldatıldığının sembolü.
Homeros’dan “Anadolulu Ozan” diye bahsetmek, işin başka bir hilesi. Evet Homeros, İyonyalılar zamanında İzmir’de yaşadı. Iyonyalılar; Dor istilası sebebiyle Batı Anadolu’ya kaçan Yunanlılardır. Yâni Homeros, Helen medeniyetinin ozanıdır.
1915’de geçirtmediğimiz Çanakkale’ye, 1973 ve 2004’de iki Truva Atı maketi dikip, “Yaşasın iki Truva atımız oldu!” diye sevinmemiz yeterince garip bir durumken şimdi de Troya belgeseli sebebiyle TBMM’nde sergilenmesine sevinmek de ne oluyor?
Azıcık eleştiri yapanlara bile “Truva Atı” benzetmesi yapanların, TBMM’deki Truva Atı’ndan rahatsız olmamaları, Homeros’u haklı çıkarıyor mu?
O atı icad edenler, nasıl 3000 yıl evvel Troya’yı yakıp yıktılarsa bir asır evvel de torunları Anadolu’yu işgal edip ateşe verdiler.
İstiklâl Harbi şehidlerimizin kemiklerini sızlatmayalım. Truva Atı’nın sergilenip ilgi göreceği yer, TBMM değil; Atina’daki Yunanistan meclisidir.