İzmir ve bölgelerinde deprem felaketini yaşıyoruz. İzmir ve Ege halkına büyük geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum.
Kaybettiğimiz canlara Tanrı’dan rahmet, yaralılarımıza acil şifa dilerim.
Bu hafta Cumhuriyet gazetesinde gazeteci sayın İpek Özbey hanımefendinin STK (Seferberlik Tetkik Kurulu) personeli Albay Erkan Yılmaz Büyükköprülü ile yaptığı ‘Kozmik Oda’ hadisesinin konu ile ilgili röportajı vardı.
Röportajda sayın Albay Köprülü teknik olarak bir asker personel olarak Türk toplumuna bu konu ile ilgili olayın komplo başlangıcı ile ilgili her şeyi sonuna kadar doğru anlatım yaptığını okudum.
11ve16 numaralı odalardaki kayıtların nasıl ele geçirildiği bunun ABD devletinden nasıl bir ihbar ile başlatıldığını anlatıyor.
Aslında kimi takip ettiklerinin ismini verdiğinde bu kişinin ismini kapalı vermiş (B.K) ben daha evvelki anılarımda ve yazılarımda ismi açık yazmıştım.
Tabi ki sayın ALBAY olayın tarihi konularla nasıl geçmişten bugünlere geldiğini bilemez, ben bunları kaçırılıp beni sorgulayanlara bana soramadıkları halde konuştum ve anlattım.
Tarihi gerçekleri yansıtacağız diye Sağır Oda dizisini çekenler dizinin içinde konuyu İsrail devletine bağlayıp dizinin kahramanı Aras Dağlı öldü mü yaşıyor mu belli olmayacak şekilde diziyi bitirdiler.
Yani yıllarca baskı altında tuttukları, hala da baskı ile ülke içinde tuttukları Alp Tufan (ARAS DAĞLI)2009 yılında hayatını kaybetmiş, hastalıkla doğal yollardan ölmüş olsaydı ayağa kalkamasaydı hastane yatağından, bu olayında üstüne işkenceler hapishaneler gördüğü halde gitmeseydi TÜRKİYE ve dünyada bu olay hiç bilinmeyecek kapanmış olacaktı.
Nasıl olsa sahte Alp Tufan ile işi götürüyorlar İsviçre ve Almanya devletlerinde son vuruşu yapıp ele geçirmek istediklerini tamamen ele geçirmiş olacaklardı.
Bu olayı burada bırakıyorum.
Erkan albayımın oğlunun duyguları, benim çocuğumun da yaşadığı duygular çok iyi anlıyorum.
Bu ülkede namuslu insanlar korkak olduğu müddetçe ülkede huzur, mutluluk, refah ve bereket olmaz.
Sayın Emin Gürses hocaya söyleyeceğim, hocam ben bu işin tarihinden geliyorum, bırak bu Mustafa Kemal’in silah arkadaşları hep fakirdi sözlerini. Amcan ipsiz Recep’te para yoktu ama üstadı azam büyük birader Ketesteciyan’ da para vardı, o Mustafa Kemal’in silah arkadaşı değil mi?
Emin hocam ben büyük mahfillerde bulundurduğum dostlarımla geçmişte her türlü bilgiye ulaştım, vatansever insanlar orada da var.
Telaffuz edemeyeceğiniz konulara girmeyin, rakamları da doğru söyleyelim eksiltmeyelim; ‘kalede Konyalı var’
ZEKİ ARSLAN müstear ismimle yazdığım biyografimde 1977 yılında RİZE sahilindeki çay manzarasını seyredince, rahmetli babamın ÇAYKUR fabrikasındaki müdür beye konuştuklarını yansıttım.12 Eylül’ün en iyi yaptığı şey ÇAY olayını düzeltmesi oldu.
Eski başkanımız Mesut Yılmaz beyi kaybettik. Türk milletinin başı sağ olsun, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.
Emin hocaya buradan söyleyeyim bizde sallama çay yok ,demleme çay var. Bu Konyalıyı Allah uzun ömür versin eski Rize milletvekili sayın Şadan Tuzcu’ya sor o size ve Rizelilere beni anlatır, bendeki marifetleri. Eskiden Türk ordusunda kapı görevlerini Konyalıya verirlermiş, göreve verirlerken de özellikle söylerlermiş aslanım bak bu göreve seni koyuyoruz biz geçeceğimiz zaman bizi geçir olur mu?
Ben mahalleyi bıraktığımda şirazesi bozuk bir Konyalı vardı, Moskova’dan döndüm Konya’dan şirazesi bozuk adam sayısı bayağı artmış.
Emin hoca bu Aydınlık’çıların gemisinde konuşuyorsun onlar beni tanır ben onları daha iyi tanırım, o Beyoğlu’nun tozu benim ciğerimde, sabah kahvaltımı da AYDINLIĞIN kapısından alırdım her sabah.
Bu ülkede doğruları konuşmadığınız müddetçe yol alamazsınız, asker adam er adam doğru konuşur, komplo işkence gibi elindeki yetkiyi kötü işlerde kullanmaz.
Tanrı bize Mars üzerinde Ay üzerinde çirt başlıklı kartalın bayrağını dikmek nasip etsin.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.