Mollaveisoğlu'nun bugünkü "Bu bir yönetim krizi: Göz göre göre yandık!" başlıklı yazısı şöyle:
2019 yılı... Muğla yanıyordu... “THK uçakları neden yok” sorusunun peşine düştüm.
Sonuç; manşetten yayımladığımız 12 özel haber seli ile Sedat Simavi Ödülü’nü kazandık.
Yani, bakanlık yalanlasa da her cümlesi belgeli, doğru haberlerdi...
*
Bakanlık “uçaklar pahalı” dedi, olmadığını ispatladık, “hurda” dedi, devlet onaylı uçuş belgesini yayımladık...
Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme işinde kullanılacak hava araçlarını özel bir şirkete verdiğini yazdık...
Yani, THK devre dışı bırakılmış, helikopter ve uçak kiralama işi özel sektöre açılmıştı...
Ve o yılın sonunda Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi Rus yangın söndürme uçaklarını denerken izledik...
*
2019’da, 2020’de ve bu yıl, Türk Hava Kurumu’nun uçabilir durumdaki uçakları hangarlarda yatırıldı!
2019’da 15 bin 417 futbol sahası büyüklüğünde ormanımız yandı! 11 bin 332 hektar alan kül oldu.
2020’de 29 bin 487 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yandı...
Ve bu yıl... Durum daha şimdiden milli bir felaket halini aldı.
*
Bütün bölge milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, yurttaşlar...
Ve sahada kahramanca mücadele eden, canlarını veren itfaiye görevlileri, yangın söndürme ekipleri...
Herkesin gözü göklerde... Uçak yok, helikopter yok...
“Bakan şu kadar uçak, şu kadar helikopter müdahale ediyor” diyor...
Zaman zaman helikopterlerin gökyüzünü saran alevlere cılız müdahalesini izliyoruz...
Yaptığımız uyarılar dinlenseydi, şu ateşten günlerde gökyüzünde en az 10 uçağımız olurdu!
Türk Hava Kurumu uçakları, ister ideolojik neden deyin ister inat ya da beceriksizlik... Canlar yanarken hangarlarda tutuldular...
Korkunç bir sorumsuzluk örneği... Bakanın istifa etmesi için daha ne olması gerekiyor?
*
Orman Bakanı Pakdemirli, THK’yi bu yıl uçak ihalesinden dışlamak için, kiralayacağı uçakları tarif etmiş ve 5 tonun altında su kapasitesi olan uçakları ihaleye sokmayacaklarını söylemişti...
Hatırlayın, ormanlarımız henüz hayattayken bunu da yazdık... Yapmayın dedik... 100 litre fark ile THK’nin ateş kuşları olarak dünyada ün yapmış birikimini yok etmeyin dedik...
THK’nin uçabilir durumdaki uçaklarını yatırmayın dedik...
Haberlerimiz Meclis’te soru önergelerine konu oldu... Milletvekilleri de uzmanlar da adeta yalvardılar...
Orman Bakanı sağduyulu bu çağrılara kulağını tıkadı...
*
Şimdi Ege ve Akdeniz cayır cayır yanıyor... Yangınlar, orman alanları kül olduğunda, yanacak ağaç kalmadığında sönüyor!
Belediye başkanları köyleri, kentleri korumak için canla başla uyumadan çalışıyor...
Gözler göklerde uçakları arıyor!
Bakan son açıklamasında aynen şunu söyledi: “5 ton altı uçakları yangın bölgesindeki hava trafiği kalabalık olmasın diye uçurmuyoruz.”
Sanki gökyüzünde helikopterler ve uçaklar o kadar çok ki birbirine çarpacak!
Olmayan hava trafiğinin nesini kontrol ediyorsunuz?
*
Yangınla mücadele, ulusal güvenlik meselesidir...
Savaş uçağı, tank, tüfek almak için nasıl ki savaşın çıkmasını beklemiyorsak, yangın ile mücadele için gereken uçak ve helikopterlere sahip olmak için de yanmayı beklememek gerekirdi!
Şimdi dünyaya yakarsanız da iki kat fiyat da verseniz uçak bulamazsınız. Küresel ısınma yerküreyi yakıyor ve her ülke kendi derdine düşmüş...
AKP iktidarı, Saray burnunun ucunu göremeyecek acziyet içinde...
*
Tarıma ve ormana Bakan Pakdemirli, “Benim gördüğüm orman yerlerindeki sorumluluk belediyelerdedir” dedi...
Benim gördüğüm ise sizin sayenizde cayır cayır yanan yönetilemeyen bir ülkedir.