Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır.
Çünkü siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini iyi bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır/John Lennon.
Neden böyle başladım? Çünkü Devrim Stadyumu’nda gerçekleşen ODTÜ 2018-2019 mezuniyet töreninde, öğrenciler yine her yıl olduğu gibi; kadına şiddet, çocuk tacizi ve yenilenen yerel seçimler gibi siyasi ve toplumsal konulara yönelik ince eleştirilerin yer aldığı pankart ve dövizler taşıdı da ondan.
“Orantısız Zeka”ürünü pankartlar yine gündem oldu da ondan.Geçtiğimiz aylarda ODTÜ Bahar Şenlikleri Rektörlük kararıyla iptal edilmiş, öğrencilerin protesto etmesi ve sosyal medya aracılığıyla başlatılan kampanyaya birçok ünlünün destek vermesiyle Bahar Şenlikleri düzenlenmişti.
Öğrenciler ve rektör arasındaki gerginlik sürerken, mezuniyet töreni öncesinde, 4 öğrenci “MLKP”li suçlamasıyla gözaltına alındı.
Sadece öğrenciler değil ODTÜ’lü akademisyenler de “Öğrencime Dokunma” yazılı pankartlar taşıdılar törende.
Daha dün ODTÜ öğrencisi yine ayaktaydı.Bu kez ağaçlar kesilerek yapılacak yurda karşı çıkıyorlardı.”KYK ye Hayır”pankartı ile.
Bu yılki pankartlardan “Bu pankartın dörtte biri sahte”, “Ben it demedim bitti dedim”,”ODTÜ lü de olsa benim kardeşim o da insan”,”13 saattir AA dan diploma bekliyoruz”,”Eskiden 2 diploma almak modaydı şimdi 2 mazbata almak moda oldu” ve “Bu diploma adama, kişiye, kişilere, gruplara, cemaatlere,vakıflara,derneklere,hizmet için kullanılmayacaktır” en çarpıcı olanlar arasındaydı.
Mizah insan anlayışını, yaratıcılığını geliştiren bir bakış açısı.Yaratıcılığa can katıyor,insanı diri tutuyor, yaşama sevinci veriyor.İnsanın mizah duyarlılığının kendisini yaratıcı kıldığının farkında olmaması bile belki bir mizah unsuru.
Mizah günlük olaylara sıradan bir bakış açısı ile değil olağan dışı bakıldığında ortaya çıkıyor.
Bunun için de zeka, birikim, kültür gerekiyor ki o nedenle Gezi olaylarında da,ODTÜ Mezuniyet Törenleri’nde de orantısız olarak ortaya çıkıyor.
Ben ODTÜ de bir dönem okumama rağmen diploma sahibi olamadım.Devrim Stadyumu’nda top peşinde koşmuş,üniversiteye gelip siyasi nutuklar atan dönemin genç liderlerinin takipçisi olmuşumdur.Öyle güzel anılarım var ki bir ikisini anlatmadan geçemeyeceğim.
O dönem biz eli kalem tutan öğrenciler bir mizah dergisine imza attık.(Daha 60 lara gidiyor demek ki bazı şeyleri mizah yoluyla anlatmak).Dergiyi fotokopi makinesinde çoğaltır,dağıtırdık.”Karga”dergimiz nedeniyle başımız sık sık emniyetle belaya girerdi.
Bir diğer anı..Yine bir toplumsal olay gündemde ve protesto edeceğiz.Bana verilen pankartı binanın çatısına asacağım.
Genelde yazı yeteneğim olmasına karşın el becerim yoktur. Şimdi duvara resim as deseniz çekiçi parmağıma vururum.Neyse aldım pankartı.Çıktım bir binanın çatısına.Bir tarafını bağladım diğerini bağlarken ayağım kaymasın mı? 5 kat aşağı düşmece.Herkes çığlık çığlığa bağırırken ben kum birikintisi üzerine düştüğümden bırakın hakkın rahmetine kavuşmayı kırık çıkık bile yok. Ve ayağa kalkar kalkmaz ilk sözüm “Ben çatılara değil de yol kenarlarına assam”
ODTÜ den niye ayrıldım? Hocam “Sen de kabiliyet yok”dediği için. Şehir Planlaması bölümünde okuyorum.
Dersler fena değil ama resim,çizim, tasarım sıkıntılı.Yetenek burada devreye giriyor.1.sınıf final ödevi verildi.
Bize tahta parçalarından ve kartondan bir eser yapın dendi.”Orda bir köy var uzakta”gibi bir şey tasarladım. Kartonlardan evler yaptım.Tahtalardan ağaçlar falan. Ve geldi sıra not almaya.
Hoca geldi anlattım.”Başarısız” notu aldım.Merak ettim diğer arkadaşlarım ne yapmışlar diye? En yüksek notu alan projeye baktım.Arkadaş bir kartonun bir kösesine tahta parçalarını üstüste dizmiş diğer köşesine de bir tahta parçası koymuş.
Eserin adı “Yalnızlık” Valla 100 gün düşünsem aklıma gelmezdi.Şimdi ODTÜ lü kardeşlerimin pankartlara yazdıklarını okuyunca bir kez daha niye ODTÜ den diploma alamadığımı anlıyorum.