Cumhuriyet Üniversitesi, kentte domates üretimi yapan cam sera işletmeleriyle imzaladığı işbirliği protokolü kapsamında, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü son sınıf öğrencilerinin uygulamalı eğitim almasını sağlıyor.
Öğrenciler, böylece okulda öğrendikleri teorik bilgileri seralarda uygulama fırsatı buluyor.
Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Öğretim Görevlisi Volkan Yörük, AA muhabirine, eğitimde 3+1 sistemine geçtiklerini söyledi.
Öğrencilerin 3 dönem okulda eğitim aldıklarını, son sınıfta ise serada pratiğe geçtiğini belirten Yörük, "Aslında burası onlar için de bir okul oluyor. Okula gelmek yerine bir dönem boyunca seraya geliyorlar. Mezun olduklarında nasıl bir iş yapacaklarını, hangi sektörde çalışacaklarını ve kimlerle karşılaşacaklarını uygulamalı olarak öğreniyorlar." dedi.
Uygulama sayesinde öğrencilerin meslek tercihini de yaptığını aktaran Yörük, "Öğrenci buradan mezun olduğunda bu iş için hazır olup olmadığını görüyor. İşletme sahibi için de bir avantaj. Önceden çalışacağı ve iş vereceği kişilerin nasıl çalıştığını, performanslarını, katkılarını tamamen burada görebiliyor." diye konuştu.
Yörük, karşılıklı "kazan kazan" modeli olan bir eğitim sistemine geçtiklerini dile getirdi.
Öğrencilerin buralarda çalıştıklarını ve memnun kaldıklarını belirten Yörük, şunları kaydetti:
"İlerleyen dönemlerde bunun örneklerini ve sayılarını giderek artıracağız. İki döneme böldük ve bazı öğrenciler okulda kalıyor, bazıları da bu tip eğitim yerlerine geliyorlar. Bu seramızda 8, diğer serada da 8 öğrencimiz var. İşletmelere öğrencilerimizi eşit olarak dağıtıyoruz. Öğrencilerimiz geldiklerinde sanki buranın işçisi, burada çalışıyorlarmış gibi tarımsal ne iş varsa hepsini uygulamalı olarak yapıyorlar. Öğrencilerin işe hazır olup olmadıklarını test etmiş oluyoruz. Üniversite ve özel sektör işbirliği olduğu için sigortası üniversite tarafından yapılıyor, maaşlarının üçte birini işletme, diğer kısmını da üniversite ödüyor."
Öğrencilerden Zeynep İkbal Polat da serada hasat, seyreltme, bitkilere baston takma ve hasattan sonra tartı gibi işlemler yaptıklarını anlattı.
Polat, sağlanan imkandan mutlu olduklarını dile getirdi.
"Hem harçlığımızı çıkartıyoruz hem de kendimizi geliştiriyoruz"
Refika Eren de projenin iş hayatları açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Burada hem harçlığımızı çıkartıyoruz hem de kendimizi geliştiriyoruz. İlk diktiğimiz fidelerin ürün vermesinden dolayı aşırı sevinmiştik. Çok hoşumuza gidiyor ve gururlanıyoruz. Çöpten gelen enerjiyle de bunun yapılması çok güzel ve onur verici." diye konuştu.
Hüsne Adanacı ise eğitim hayatı sırasında tecrübe kazandığını belirterek, serada her ayrıntıyı uygulamalı olarak öğrendiklerini kaydetti.