Çocuk sahibi olamayan, 19 yıllık evli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri Mustafa ile Gülgez Taş çifti, koruyucu aile olmaya karar verdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuran çift, değerlendirmelerin ardından 4 yıl önce Güneş, 14 ay önce de Elif Sude ile ilgilenmeye başladı.
Anne baba olmanın sevincini yaşayan Taş çifti, ilerleyen süreçte bir çocuğa daha evlerinin kapısını açmayı düşünüyor.
İkinci çocukla mutlulukları katlandı
Mustafa Taş (48) bu süreci başlatan ve kendisine cesaret verenin eşi olduğunu söyledi.
Çocuk sahibi olamadıkları için 10 yıldır üç yetim çocuğun ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade eden Taş, "Zaten koruyucu aile farkındalığımız vardı, kabullenmek zor olmadı." dedi.
Taş, koruyucu aile olmanın çok farklı bir duygu olduğunu belirterek, mutlu olduklarını aktardı.
"Biri 5, diğeri 1,5 yaşında iki kız evladımız oldu. İyi ki bunu yapmışız. Güneş'i aldığımızda 10 aylıktı. Prosedür gereği çocukla ünsiyet sağlanması açısından görüşmeler yapılması ve sürecin yavaş yavaş ilerlemesi gerekiyordu. Ancak Güneş'i getirdiklerinde hemen boynuma sarıldı. İnanılmaz bir keyifti." ifadelerini kullanan Taş, 1,5 yaşındaki Elif Sude'ye de 14 ay önce kapılarını açmalarıyla evlerinin neşesinin arttığını belirtti.
Amaçlarının iki çocuk arasındaki sevgi bağını güçlendirmek olduğunu dile getiren Taş, şu anda çocuklar arasında küçük rekabetler, sevgi ve paylaşmanın olduğunu kaydetti.
Taş, iki çocuğa koruyucu aile olduktan sonra bir çocuğun daha hayatına dokunma fikrinin geliştiğini aktardı.
"Önemli olan kan bağı değil, can bağı"
Çocukların üzerine titreyen 44 yaşındaki Gülgez Taş ise Güneş ve Elif Sude ile arasında çok büyük bir sevgi bağı olduğunu söyledi.
Yavaş yavaş, emek vererek aralarındaki sevgiyi yeşerttiklerini belirten Taş, şöyle konuştu:
"Sadece çocuğu olmayan ailelere değil, herkese tavsiye ediyorum. Kan bağı önemli değil, önemli olan can bağı. Biz bunu yakalayabildik. Elif Sude kundağıyla kucağıma verildi. Kundağı açtığımda masmavi gözleriyle bana bakıyordu. Onunla daha kolay uyum sağladık. Çünkü daha tecrübeliydik. En çok, Güneş ile karşılaşması nasıl olacak, diye merak ediyorduk. Çok güzel kabullendi. Geldiğinde yanına gitti, sarılıp öptü, kucağına aldı. Bu kadar hızlı bir kaynaşma beklemiyorduk. Sürekli, 'O benim kardeşim' diyor."
Güneş ve Elif Sude arasında uyum olmaz korkusu yaşarken, beklediklerinin çok ötesinde bir bağ oluştuğunu anlatan Taş, bir kere daha bu süreci yaşamaya hazır olduklarını belirtti.
Taş, "Üç çocuk alma hakkımız var. Nasip olursa bir çocuk daha almak isterim." ifadelerini kullandı.
Koruyucu aile olduklarını gören üç arkadaşlarının da kendilerinden cesaret alarak bu sürece girdiğini dile getiren Taş, onların da çocuklarına kavuştuğunu kaydetti.