Aslında bugün ABD Başkanı Trump’ın damadı ve çocuklarının yargı önüne çıkarılacağını yazacaktım. Ama gündeme getirilen konulara bakınca ve asıl meselelerin nasıl gündemin arkasına itildiğini görünce, bugünden bu bilgiyi paylaşmayı ve aslında bunun ne anlama geldiğini yazmayı, yarına bırakmaya karar verdim. Zira ABD’de verilen bu karar çok önemli ve bu çerçevede Zarrab’ın ‘Suşi menüsü’ nden daha neler ‘çıkabilir!’i de düşünmek gerekir.
Kuşkusuz bugün gündeme bomba gibi düşen bir başka konu da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İş Bankası’nın CHP üzerindeki hisselerinin hazineye devredilmesine ilişkin açıklamaları…Ve banka yönetiminin verdiği cevap. Görünen o ki, bu konu daha çok gündemimizi meşgul edecek.
Anlaşılan, önümüzdeki günlerde çok tartışacağımız Halk Bankası Olayı’ na, Sayın Cumhurbaşkanı İş Bankası’nı da eklemiş oldu da diyebiliriz. Bu konularda çok detay var. Haklı ya da haksız olunan taraflar var. Ve çekinmeden yazacağım hiç şüpheniz olmasın.
Ama bugün eğer İş Bankası üzerinden Atatürk ve O’nun Cumhuriyeti’nin mirasını tartışmaya açarsak, ortaya çok fazla konu ve sorun çıkacaktır. Ve elbette bu derhal açılmalı ve sorumlulardan da gerekirse hesap sorulmalıdır. Örneğin Cumhuriyet döneminde kurulmuş fabrikalar bir bir nasıl hiç edildi?. Örneğin un, şeker fabrikaları… Hatta kağıt fabrikalarımız….O kadar çok ki…Hangisini sayalım? Tek tek de ele alabiliriz. Almalıyız. Çünkü bunları sorgulamanın da, sorumluları bulmanın da, hatta bunları cezalandırmanın da tam zamanı geldi diye düşünüyorum. Hazır Cumhurbaşkanı Erdoğan da İş Bankası’nı tartışmaya açmışken…Tam da şimdi zamanı!
Oysa bugün okullar açıldı…
Dün avukat anne ve inşaat mühendisi babanın tek çocuklarını daha ortaöğretimde okutmanın ne kadar ekonomik olarak zor olduğunu yakın aile dostlarımla yaptığım sabah kahvaltısında bu aileden dinledim. Ki bu aile, Türkiye’deki şimdi kalmayan ‘ortadirek’ gelir üstü yaşayan bir aile. Avukat anne okul kitaplarının nasıl ikiye katlandığını, defterleri kırtasiyeden alabilmenin zorluğunu, hatta servis ücretleri nedeniyle nasıl eğitimin zor olduğunu ve bu kışı nasıl geçireceklerini uzun uzun sohbetin ana konusu yaptı.
İkinci çocuğuna da hamile olan anne, ‘çocuklarımızın yaşaması ve kaliteli eğitim alması giderek imkansız hale geliyor.’ Diyordu.
Bunun üzerine bugün sizlerle birkaç veriyi paylaşmayı da uygun buldum:
-Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı Eğitim Kalitesi 2018 raporuna göre Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan'ın ardından gelen Türkiye 137 ülke arasında 99. oldu.