Alaçatı üzerine siz deyin 10 ben diyeyim 20 çok sayıda kitap yazılmıştır. Gazete haberlerini, röportajları, dergi yazılarını falan eklersiniz ciddi bir külliyat var. Ama bu kitap gerçekten farklı. Bu şirin ilçede farklı tarihlerde neler olmuşu, hangi ahaliler geçmişi ve ne hayatlar yaşanmışı kah bilimsel ,kah sosyolojik, kah roman tadında anlatıyor.Kitabın yazarı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi eski öğretim üyelerinden Engin Önen.
Önen doğma büyüme Çeşme’li. Hala Germiyan’da yaşıyor. Her türlü doğaya ,canlıya, insana karşı yapılan saldırıda ön saflarda. Yıllarca biriktirdiklerini tutmuş kağıda dökmüş. “Yazmasam çıldıracağım” demiş ya Sait Faik o hesap. Adeta “aile yadigarı eşyaları sandığa kaldırma duygusuna kapıldım.Okuru olur olmaz önemli değil.Meraklısı çıkarsa sandıkta bulunsun”diyor Önen.
Wesida Kitap’ın ilk yayını. Kitap okunmayan ya da az okunan bu ülkede çiçeği burnunda yayınevi ilginç kitaplarla okuru buluşturmaya Engin Önen ‘in “Alaçatı:Farklı Tarihler, Farklı Ahaliler ve Farklı Hayatlar”ı ile başladı. Nedir bu kitabın farkı. Onu da tanıtım yazısından aktaralım..
“Alaçatı yerleşim yeri olarak eşine ender rastlanan bir tarihe sahip. Son iki üç yüz yıl içinde adeta dört defa yeniden kurulmuş. Alacaat, Alatsata, Alaçatı ve Yeni Alaçatı. Bütün bu dönüşümler oldukça dramatik ve bir önceki ile bağlarını kopararak gerçekleşmiş. Yani Alaçatı sürekliliği olan bir tarihe sahip değil. Ahalisi hep değişmiş. Gelenler burada olanları dolaylı veya doğrudan yerinden etmişler hep.
Kent sosyolojisi, şehircilik disiplini ve şehir monografileri yazını açısından eşi benzeri olmayan bir örnek olarak Alaçatı araştırmayı ve hakkında makale ve kitaplar yazılmayı hak ediyor. Ben de bunu denedim. Değişik bir yöntem ve değişik bir tasarım ile Alaçatı’yı anlatmaya çalıştım. Ama bu Alaçatı’ya ilişkin anlatılacak konu ve öykülerin bittiği anlamına gelmiyor”
Kitabın ilk imza günü Alaçatı Kitabevi’nde yapıldı. İlgi inanılmazdı. Ha bu arada hatırlatayım kitap tüm dijital platformlarda, internet sitelerinde ve kitabevlerinde satışa sunulmuş durumda.Son sözler yine Engin Önen’den.
“Sosyal tarih çok moda oldu.ama kolay iş değil gerçekten. Öznelliğin ve hafızanın yanıltıcı tuzaklarına dikkat etmek gerekirherşeyden önce. Her duyduğumu ve dinlediğimi yazsaydım birçok hatalı bilgiyi kitaba taşımış olacaktım. Bilgilerin çoğunu belgelere dayandırmaya özen gösterdim. Belgesi olmayan ama toplumsal hafızada halen yerini koruyan ve kişisel öyküleri de kaynak kişilere dayandırmaya gayret ettim.
Alaçatı yeniden kendini kurmaya çalışırken bazı bilgiler yok olmasın,izler silinmesin,hem geçmişle bağ kurmaya çalışan ahalisi ve pazarlamacılar/turizmciler ya da meraklılar/okurlar daha sağlam bilgilere ulaşsın istedim. Ayrıca dönüşümü sosyolojik olarak analiz etmeye de gayret ettim. Bu da “Yeni Alaçatı”yı anlamının bir yolu çünkü”