Kaç kez yazdığımı anımsamıyorum.
Kutsal devlet olmaz böyle bir tanım insana hakarettir.
Devlet kutsal olarak benimsenirse her yaptığının doğru olduğu gibi çok tuhaf bir durum ortaya çıkar ki, sonunda devletine güvenmeyen halk yığınları oluşur.
Günümüzde devlet yurttaşına güvenmiyor, yurttaş da devlete güvenmiyor.
Devlet yurttaşını ezmek için, yurttaş da devleti kazıklamak ve soymak için çabalıyor.
Urfa’da çalınan elektriğin bedelinin Ankara’da kullandığı elektriğin bedelini ödeyenden alınması hukuka, adalete, ahlaka, eşitliğe, insanlığa uygun düşüyor mu?
Gelelim yurttaşın durumuna:
İşte size yurttaşın devleti kazıklamasının son örneği ile ilgili haber:
Zonguldak'ta müdür olarak atandığı ortaokulda hizmetli ile yaşadığı tartışma nedeniyle okula gelen müfettişin yaptığı inceleme sonucunda sahte diplomayla 21 yıldır öğretmenlik yaptığı ortaya çıkan İsmail Y. (52) hakkında, 'resmi belgede sahtecilik' ve 'nitelikli dolandırıcılık' iddiasıyla 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ayrıca İsmail Y.’nin 21 yıl boyunca aldığı maaşının da faiziyle birlikte geri alınması talep edildi.
Olay, 2017 yılında Kozlu ilçesi Kılıç Ortaokulu'nda müdür olarak görev yapan İsmail Y. ile hizmetli kadrosundaki personel arasında çıkan tartışmanın ardından okula gelen İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerince ortaya çıkarıldı. İsmail Y.'nin diplomasındaki mezun olduğu tarih ile diğer evraklardaki mezuniyet tarihinde farklılıklar tespit eden müfettişler, mezun olduğunu iddia ettiği Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü'nden diplomanın aslını talep etti. Üniversite, böyle bir öğrencinin kayıtlarında bulunmadığını belirten yazı gönderdi. Soruşturma kapsamında diplomanın sahte olduğunu tespit eden müfettişler, İsmail Y.'yi açığa alarak savcılığa ihbarda bulundu. Savcılık, 1988 yılında mezun olduğunu iddia eden İsmail Y.'nin diplomasının sahte olduğunu, diploma kütük defterinde de kayıtlı olmadığını, ÖSYM'den 1988 yılında herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleştiğinin bilgisinin bulunmadığını tespit etti. İfadesi alınan İsmail Y., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
21 yıl boyunca çeşitli okullarda öğretmenlik ve idarecilik yapan, teşekkür belgeleri de alan İsmail Y. hakkında, 'resmi belgede sahtecilik' ve 'nitelikli dolandırıcılık' iddiasıyla 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık İsmail Y., avukatı ve şikayetçi olarak Milli Eğitim Bakanlığı avukatı katıldı.
Mahkemede ifade veren İsmail Y., suçlamaları kabul etmeyerek, "1988 yılında üniversiteye girdim. ÖSYM'de niye kaydım çıkmamış bilmiyorum" dedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin diplomasının sahte olmadığını iddia ederek, "Hiç üniversiteye gitmemiş birinin bu kadar teşekkür belgesi almış olması mümkün olamaz. Okuduğu sınıf arkadaşlarını isim isim vermiş. Biz de mahkemeye tanık olarak sınıf arkadaşlarını sunacağız" dedi. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Milli Eğitim Bakanlığı, İsmail Y.’nin 21 boyunca memuriyetten kazandığı parayı da talep etti. İsmail Y.'nin yasal faiziyle birlikte yaklaşık 750 bin lirayı bulduğu öğrenilen parayı ödemeyince Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldı. Tazminat davasının da devam ettiği öğrenildi.
Böyle bir olay daha önce de yaşanmıştı.
Trabzon'da sahte diplomayla 19 yıl öğretmenlik yaptığı gerekçesiyle yargılanan R.G.S.'nin aklanmasına karar verildi. Başbakanlık tarafından 2005’de yılın öğretmeni seçilerek ödüllendiren R.G.S. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ülke genelinde 2015 yılında başlattığı diploma incelemesine takılmıştı.
Hakkında kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla dava açılan tutuksuz sanık R.G.S. ise duruşmaya katılmadı.
Sanık avukatı ve Milli Eğitim Bakanlığı avukatının beyanının ardından mahkeme heyeti kararında, sanığın üzerine atılı suçun her türlü şüpheden uzak somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden aklanmasına, sanığın üzerine atılı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan ise atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından aklanmasına karar verdi.
Diploması olmadığı veya sahte olduğu saptanan bir kişi nasıl aklanır?
Diploma ruh değil ki.
İmzalı mühürlü kocaman bir kağıt.
Ya vardır ve gerçektir.
Ya yoktur veya sahtedir.
Mahkeme hangi delili aramış ki?
Eldeki diplomaya bakacaklar.
Alındığı yere soracaklar.
Gelen yanıta göre karar verecekler.
Yargı suçluların aklandığı suçsuzların yıllarca hangi suça karıştıklarını bilmeden cezaevinde kalmalarına neden olan bir kurum olursa, aynı durum yargıçların başına geldiğinde ağlayıp sızlanmaya hakları olamaz.
Gidişe bakıldığında yakında nitelikli dolandırıcılara madalya verilecek gibi bir durum seziliyor.
Kutsal devlet çok kötü çuvallamıştır.
İvedilikle bir hukuk açılımı yapılarak sağlam bir hukuk devleti kurulmalıdır.
Kutsal devlet hızla batma yolunda ilerliyor.
Anımsatmak isterim ki Osmanlının batışı 250 yıl sürmüştü.
Böyle giderse cumhuriyetin en çok 25 yılı daha kaldı.