Avrupa Birliği'nin (AB) ilaç sektörü düzenleyici kurumu Avrupa İlaç Ajansı (EMA), bazı Avrupa ülkelerinin kullanımını askıya aldığı Oxford-AstraZeneca aşısının kan pıhtılaşmasına yol açtığına dair "bulgu olmadığını" tekrarladı.
EMA başkanı Emer Cooke, aşının faydalarının herhangi bir riskten çok daha fazla olduğuna "kesinlikle inandıklarını" belirtti.
EMA'nın yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de Oxford-AstraZeneca aşılarını geçici olarak durdurma kararı alan AB ülkelerine çağrıda bulunarak, aşılamaya devam etmelerini istedi.
Covid-19'a karşı geliştirilen ilk iki aşıdan olan Oxford-AstraZeneca aşısının kullanımı AB'nin en büyük ülkelerinde, kanda pıhtılaşma yaratıp derin damar tıkanıklığı ve akciğer embolisi gibi hastalıkların riskini artırıyor olabileceği kuşkusuyla geçici olarak durduruldu.
WHO aşı güvenlik uzmanları, Oxford-AstraZeneca aşısını görüşmek üzere Salı günü biraraya geldi.
AstraZeneca, Avrupa'da 17 milyon doz aşı yapıldığını, bunlar arasında 37 kan pıhtılaşması vakasına rastlandığını kaydetti.
EMA, bu sayının, genel nüfusta rastlanan kan pıhtılaşması vakalarından daha yüksek olmadığını açıkladı.
EMA başkanı Cooke, "AB içinde binlerce kişide kan pıhtılaşmasına rastlanıyor. Bu vakaların aşıdan mı yoksa başka etkenlerden mi kaynaklandığını tespit etmek istiyoruz" dedi.
Cooke, "Bu konudaki araştırma devam ediyor; AstraZeneca aşısının Covid 19'u engellemedeki faydalarının risklerden çok daha fazla olduğuna kesinlikle inanıyoruz" diye konuştu.
EMA incelemelerinin sonuçları Perşembe günü açıklanacak.
Avrupa ülkeleri ne yapıyor?
Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya da dahil bazı ülkeler, AstraZeneca aşısını geçici olarak durdurduklarını açıkladı.
Aşı olan bazı kişilerde kan pıhtılarının oluşması buna neden olarak gösterildi.
Hızla tedavi edilmemesi halinde kanda pıhtı oluşması hayati tehlike oluşturabiliyor.
Aşıyı durdurma kararının tedbir amaçlı alındığı belirtiliyor.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Alman aşı enstitüsünün tavsiyeleri doğrultusunda bu kararın alındığını kaydetti.
Maliye Bakanı Olaf Scholz, aşıyı tekrar kullanmaya başlamayı ümit ettiklerini ve ne şekilde ilerleneceği konusunda EMA'nın hızla karar almasını beklediklerini ifade etti.
Ancak Almanya'da koronavirüs vakaları hızla artıyor ve birçok uzman ve siyasetçi, güvenli olmadığı kanıtlanıncaya dek aşının kullanılması gerektiğini söylüyor.
Avusturya, Estonya, Letonya, Lüksemburg ve Litvanya'da aşının 1 milyon dozluk belli bir partisinin uygulanması askıya alındı.
Belçika, Polonya, Çekya ve Ukrayna ise AstraZeneca aşısını kullanmaya devam edeceklerini açıkladı.
Bazı ülkelerde vaka sayılarının artması nedeniyle kısıtlamalar yeniden sıkılaştırılırken, Avrupa'da genel olarak aşı programının yavaş ilerlemesi ve aşı sıkıntısı nedeniyle endişeler dile getiriliyor.
İtalya'da ilaç denetim kurumu direktörü Nicola Magrini, aşıyı askıya alma kararının "siyasi" olduğunu söyledi. La Repubblica gazetesine konuşan Magrini, aşının güvenli olduğunu ve fayda-risk oranının "oldukça pozitif" olduğunu ifade etti.
WHO ne diyor?
WHO, aşı olanlarda kan pıhtılaşması bildirimlerini incelemek üzere Salı günü toplandı.
Pazartesi günü açıklama yapan WHO Sözcüsü Christian Lindmeier, bu vakaların aşı ile bağlantılı olduğuna dair hiçbir delil olmadığını belirterek "WHO bu vakalarla ilgili tüm bilgilere sahip olduğunda bulgular ve mevcut tavsiyelerde değişiklik olup olmayacağı kamuoyuyla derhal paylaşılacaktır" dedi.
Konuyla ilgili ayrı bir araştırma yürüten EMA da aşının faydalarının yan etkilerin oluşturduğu risklerden çok daha fazla olduğunu açıklamıştı.
AstraZeneca ne diyor?
Oxford Üniversitesi ile birlikte aşıyı geliştiren İngiliz-İsveç ortaklığı ilaç şirketi AstraZeneca, aşının kan pıhtılaşması riskini artırdığına dair bir bulgu olmadığını söylüyor.
İngiltere ve AB genelinde aşı olanlarda toplam 15 derin ven trombozu (DVT) şeklinde kan pıhtılaşması vakasına, bu pıhtıların akciğere girdiği 22 de akciğer embolisi vakasına rastlandığı belirtiliyor.
BBC'ye konuşan Oxford aşı grubu direktörü Profesör Andrew Pollard da bu rakamların " genel nüfusta doğal yollardan oluşan vaka sayısından daha düşük olduğunu", İngiltere'de kan pıhtılaşması vakalarında herhangi bir artış olduğuna dair bulguya rastlanmadığını söyledi.
Pollard, Finlandiya'da da "çok dikkatli bir inceleme" yapıldığını ve aşı nedeniyle artan risk durumunun söz konusu olmadığını vurguladı.
Analiz: Nick Triggle, BBC Sağlık Muhabiri
Aşı olacak insanların bu haberler nedeniyle endişelenmesi anlaşılır bir şey.
Ancak İngiltere ve Avrupa'daki ilaç denetim ve düzenleme kurumları, bazı ülkeler farklı bir yaklaşım benimseyip geçici olarak aşıyı durdurma kararı alsa da, aşılamanın devamından yana olduklarını belirtiyor.
Şimdiye dek yayınlanmış veriler, aşı sonrasında kan pıhtısı oluşması ihtimalinin çok düşük olduğunu ve normal koşullarda genel nüfusta rastlanan pıhtılaşma vakalarından daha fazla olmadığını gösteriyor. Yani aşı ile kan pıhtılaşması arasındaki bağlantı nedensel değil, rastlantısal bir olgu olabilir.
Avrupa'da birçok ülkede hala 70 yaş üzeri aşılanıyor ve Covid bu kişiler için önemli bir risk oluşturuyor.
Virüse yalanma belirtileri göstermeleri halinde, hastalığı ağır geçirme ve hastanede tedavi görme ihtimali yüzde 25.
İngiltere'de ise şu anda 50 yaş üzeri nüfusa aşı yapılıyor. Bu kesim açısından ise aynı risk yüzde 10 düzeyinde.
Üstelik kanda pıhtı oluşması Covid'in ciddi sonuçlarından biri.
Kısacası, riskler kıyaslandığında, aşı yaptırma lehinde sonuca varılıyor.