Özdil, seçimin şifresini yazdı

Yılmaz Özdil, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı şiir etkinliğini köşesinde değerlendirdi.

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı şiir etkinliğini köşesine taşıdı.

Yılmaz Özdil, "Asrın liderimize, tee 1999 yılında seslendirdiği şiir kasedi hediye edildi, kameraların önüne oturdular, kendisi. Doğrusu vaktinden öncnin seslendirdiği şiiri dinledi, kendi sesinden çok duygulanarak ağladı, mendiliyle gözyaşlarını sildi.e pek ihtimal vermiyordum ama, kesinlikle erken seçim olacak demek ki. Duygusal bir insan olduğu muhakkak ama, duygularına genellikle seçim arefesinde hakim olamayan bir asrın liderimiz var. Bugünlerde bir de 275 milyar metreküplük doğalgazla, 28 yıl yetecek kadar gravitesi yüksek petrol bulursak, alametler tamamdır gari." ifadelerini kullandı. 

Yılmaz Özdil'in "Erken seçim kesinleşti…" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Asrın liderimize, tee 1999 yılında seslendirdiği şiir kasedi hediye edildi, kameraların önüne oturdular, kendisinin seslendirdiği şiiri dinledi, kendi sesinden çok duygulanarak ağladı, mendiliyle gözyaşlarını sildi.

Doğrusu vaktinden önce pek ihtimal vermiyordum ama, kesinlikle erken seçim olacak demek ki.


 ★

2004 yerel seçimi öncesiydi.

Toplu nikah törenine katılmıştı, “ağlama anam” türküsünü okudular, aniden mendilini çıkardı, kameraların önünde gözyaşlarına boğuldu.

2007 genel seçimi öncesiydi.


 
Tbmm'de İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin yıldönümü törenleri vardı, televizyonlar naklen yayınlıyordu, aniden mendilini çıkardı, kameraların önünde hüngür hüngür ağladı, sanırsın İstiklal Marşımız o anda kabul edildi, ilk defa duymuş kadar duygulanmıştı.

2008'de seçim yoktu.

Ağlamadı.

2009 yerel seçimi öncesiydi.

Yandaş televizyonda kendisini pohpohlama programı vardı, “asrın liderimizle özel” söyleşisi yayınlanıyordu, kendisinin okuduğu şiirin klibini gösterdiler, kendisinin okuduğu şiirin klibini seyrederken aniden mendilini çıkardı, hıçkıra hıçkıra ağladı, gözyaşlarını sildi, sonra gayet neşeyle “beraber yürüdük biz bu yollarda”yı söyledi.

2010 referandumu öncesiydi.

Meclis kürsüsüne çıktı, Meclis Tv naklen yayınlıyordu, 12 Eylül'de idam edilen devrimci gençlerin öykülerini anlattı, idam edilen ülkücü gençlerin ailelerine yazdıkları son mektupları okudu, Ahmet Kaya'dan bahsetti, Şafak Türküsü şiirini okudu, beni burada arama anne / kapıda adımı sorma / saçlarına yıldız düşmüş / koparma anne / ağlama dedi, aniden mendilini çıkardı, gözyaşlarını sile sile ağladı.

2011 genel seçimi öncesiydi.

Kayıp çocuklarını arayan “cumartesi anneleri”yle Dolmabahçe Sarayı'nda buluşmasını anlattı, bir yandan anlattı, bir yandan ağladı.

2012 ve 2013'te seçim yoktu.

Ağlamanın da alemi yoktu.

2014 yerel seçimi öncesiydi.

Yandaş televizyonda canlı yayındaydı, Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütü liderlerinden el-Bilteci'nin, darbecilere direnirken hayatını kaybeden kızı Esma'ya yazdığı mektubunu okudular, aniden mendilini çıkardı, dakikalarca sarsıla sarsıla ağladı, duygu seli öylesine yoğundu ki, konuşmaya devam edemedi, kelimeler boğazında düğümlendi, program mecburen bitirildi, reyting rekoru kırıldı, bilahare seçim bitti, bir daha Esma'dan filan bahseden olmadı.

Gene 2014 seçimi öncesiydi.

İmam hatip etkinliğine katıldı, Şehidin Türküsü okundu, duygu sağanağı yaşadı, mendilini çıkardı, kameralar eşliğinde ağladı.

7 Haziran 2015 seçimi öncesiydi.

Her seçim öncesinde olduğu gibi yine mağduriyet etkinlikleri düzenleniyordu, “28 Şubatlar Bin Yıl Sürmez” etkinliğine katıldı, hislerine hakim olamadı, aniden mendilini çıkardı, ağladı.

Bilahare Arnavutluk'a gitti, cami açılışına katıldı, İşkodra imam hatip lisesi öğrencileri “Biz Kısık Sesleriz” şiirini okudu, şiiri
 dinlerken aniden mendilini çıkardı, içini çeke çeke ağladı.

1 Kasım 2015 seçimleri öncesiydi.

İki seçim arasında çok az zaman vardı, sanırım ağlayacak zaman bulamadı, fakat, gençliğinde ne kadar çok ağladığını anlattı, “benim gençliğimde İstanbul'da bir tek imam hatip vardı, ben oradan mezun oldum, hocalarımız bize ölü yıkayıcısı mı olacaksınız derlerdi, biz hep ağlardık” dedi, dinleyenler ağladı.

2017 referandumu öncesiydi.

Kadın Emeği Buluşması'na katıldı, yandaş televizyonlarda naklen yayınlanıyordu, orada bir kadın ayağa kalktı, “Allahım cumhurbaşkanımızın hizmetlerini tamamına erdirmeyi nasip et, şayet buna ömrü yetmeyecekse, Rabbim lütfen benim ömrümü ona ver” dedi, duygulanmamak elde değildi, asrın liderimiz aniden mendilini çıkardı, tevazuyla sessiz sessiz ağladı.

2018 seçimi öncesiydi.

Sarayında düzenlenen Büyük Roman Buluşması'na katıldı, kendisinin belgeselini gösterdiler, Kasımpaşa'da birlikte büyüdüğü Roman arkadaşlarının kendisiyle alakalı hatıralarını dinledi, kendisiyle alakalı duygulandı, aniden mendilini çıkardı, gözyaşlarını sildi.

2019 yerel seçimi öncesiydi.

Binali beyi İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı olarak açıkladı, bu törende Binali beyin belgeseli gösterildi, Binali bey gözyaşlarına boğuldu, şakır şakır ağladı, asrın liderimiz ağlamadı, e olacağı buydu tabii, Binali beyin ağlaması yeterli olmadı, seçim kaybedildi.

Ve şimdi… Asrın liderimize tee 22 yıl önce seslendirdiği şiir dinletildi, kendisinin seslendirdiği bu şiire 22 yıldır ağladığı görülmeyen asrın liderimiz aniden duygulandı, gözyaşlarını mendiliyle sile sile ağladı.

Duygusal bir insan olduğu muhakkak ama, duygularına genellikle seçim arefesinde hakim olamayan bir asrın liderimiz var.

Bugünlerde bir de 275 milyar metreküplük doğalgazla, 28 yıl yetecek kadar gravitesi yüksek petrol bulursak, alametler tamamdır gari.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri