Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, dünyanın gündemine oturan Rusya Ukrayna gerilimi ile ilgili olarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Genel Başkanı Yılmaz yaptığı açıklamada, “Başkaları şimdiye kadar olanları konuştu. Ben ise size olacakları söylüyorum.” İfadelerini kullandı.
Türkiye’de televizyonlarda konunun uzmanı olmayan kişilerin Rusya Ukrayna gerilimi ile ilgili sadece laf ebeliği yaptığını ve gerçeklerden uzak açıklamaların yer aldığını dile getiren Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Rusya Ukrayna gerilimi ile ilgili tüm detayları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
RUSYA VE UKRAYNA GERİLİMİ İLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN SÖZLER
Öncelikle dünyanın ne kadar iki yüzlü ve riyakâr olduğuna işaret eden Yılmaz, “Uluslararası hukukun aslında sadece zayıfların başvurduğu ama çare bulamadığı bir mekanizmaya dönüştüğünü açıkça görüyoruz. Uluslararası sistem kaotik tir. Büyük balık her zaman küçük balığı yutar. Hatta biliyorsunuz 2014’ten bu yana bu konu gündemde ve ben açıklamalarda bulunuyorum. Ve açıklamalarımda bu zamana kadar hiç yanılmadım. Ne olacağını biliyorum. Ve bundan sonra da ne olacağını sizlerle paylaşacağım.” Şeklinde konuştu.
PUTİN YİNE AYNI OYUNU OYNUYOR
“Ben daha önce Rusya, Donetsk ve Luhansk bölgelerini paramiliter güçlerle aldığında 1 süre bekleyecek ve orayı hazmettikten sonra bölgeden Ukraynalılar çekilmesi ile Rus nüfus oraya gelecek. Orada sağlamlaşma sağlandıktan sonra da oraya dönük bir askeri operasyon yapacak. Ve askeri operasyonundan sonra oranın kaderi değişecek.” diyen Yılmaz, “2008 yılında ne oldu? Abhazya ve Osetya Rusya'nın eline geçti. Rusya orada ne yaptı? Kendine bağlı paramiliter güçlerle orayı kontrol etti ve akabinde buralara kendi askeri unsurlarını yerleştirerek buraların bağımsızlığını tanıdı. Halbuki herkes çok iyi biliyor ki Rusya bu 2 ülkeyi sözüm ona yani Abhazya ve Osetya’yı birisi tanımaya kalkışsa, Rusya'nın kontrolü dışında ilk ona karşı çıkacak olan Rusya’dır. Ama bunun bir oyun olduğunu kimse pek fazla o dönemde anlamadı. Halk Abhazya’yı ve Osetya’yı bağımsız devlet olarak tanıdı. Sözde bağımsız devlet olarak sonra ne oldu? O sözde bağımsız devletler Rusya'yı oraya davet etmiş oldu. Rus askeri gelince ne oldu? Orada Rusya'nın askeri üsleri kurulmuş oldu. Askeri üsler kurulunca ne oldu? Bu defa Rusya askeri ve ekonomik olarak gerek Abhazya'ya gerek Osetya’yı kendisine bağlayacak adımlar atmaya başladı. Sırf buraları Rusya doğrudan işgal ediyor, görünmesin diye de BM Güvenlik konseyine üye ama adı sanı duyulmamış 3-4 ülkeye tanıttı. Daha fazla ileri götürmedi çünkü kontrol etmesi gerekiyor ve şu anda ne oldu? Dünyada Abhazya Cumhuriyeti diye bir Cumhuriyet olduğunu duyan var mı? Yok. Osetya var mı? Yok. Tamamen bir oyundu ve Putin çok akıllıca oynayarak bu 2 bölgeyi aldı ve yuttu.” Dedi.
STRATEJİK KAFA YOK!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) açıklamalarda bulunan Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’ın Rusya ve Ukrayna gerilimi hakkındaki sözlerinin devamı şöyle:
Rusya'nın şu anda bürokratları var. Orada kâğıt üzerinde güya başbakan, farklı bir irade olduğunu söyleyen ama gerçekte hiç öyle olmayan iki tane yerel idare var ama topraklar Rusya'nın kontrolü altındadır. Bu olayı çok iyi anlamak lazım. Bunu anlamadan ben televizyona bakıyorum böyle kendini bilmez bir sürü adam çıkıyor yorumcu diye ortalığı bulandırıyor. Çünkü olayın derinliğini bilmiyorlar. Stratejik derinlik nedir bilmiyorlar. Adına strateji diyorlar ama stratejik kafa yok.
3-4 AY İÇİNDE HERKES UNUTACAK!
Gelelim Türkiye ile ilgili Biden hiçbir şey yapamadı. Zaten yapması da beklenmiyordu. Peki ne olacak söyleyeyim; 2-3 ay sonra konu unutulacak. Bu defa bu ambargo uygulayan ülkeler yavaş yavaş sessiz bir şekilde Rusya üzerindeki ambargoları kaldıracaklar. Güya diplomasiye dönülecek. Güya barışçıl bir sulh yolu bulunacak diye bu ülkeler bundan vazgeçecek. Dünya daha önce Gürcistan'da olduğu gibi, “Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak” demesine rağmen 3-4 ay sonra tamamen gündemden düştü, bitti. Aynı şekilde yine Ukrayna’da da herkes 3-4 ay sonra unutacak ve konu kapanacak.
DİPLOMASİ BU!
Rusya’nın Ukrayna karşısında psikolojik üstünlüğü var. Ukraynalılar kendi topraklarını elbette Ruslar işgal etsin istemiyor ama savaşmayı da göze alamıyorlar. Bakmayın siz olağanüstü ilan ediliyor falan ama işte topyekûn bir savaşı göze alamıyorlar. Alsalardı zaten iş bu noktaya gelmemiş olurdu. Şimdi. Bizim yapmamız gereken nedir? Bakın, ben söylüyorum. Donetsk ve Luhansk bölgeleri Ukrayna’nın demeye devam edeceğiz. Kırım ilhak edilirken nasıl Kırım Ukrayna'nın bir parçasıdır demeye devam ettik aynı şekilde devam edeceğiz; ama bundan öte gidersek de zarar göreceğiz. Diplomasi bu.
DIŞ POLİTİKA ŞEYTANA PABUCUNU TERS GİYDİRMEKTİR
Arkadaşlar dış politika bir zeka oyunudur. Gerçekten gücünüzü iyi kullanma sanatıdır. Şeytana pabucunu ters giydirmektir çünkü ülke çıkarları bunu gerektiriyor ve onu yapacaksınız. Biz iyilik meleği olmaya çalışıyoruz. Aman Kıbrıs sorununun çözümü için bu geri zekalılar gündeme getirdiği zaman kabul etmeyeceksin. Ben bunu konuşmuyorum diyeceksin. Ben böyle bir cümle kurulmasını da istemiyorum diyeceksin ve bu sorun konuşulmamış olacak.
HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK DA STRATEJİDİR
Türkiye'nin dış politikası tamamen hamaset üzerine oturdu. Bu işlerin tamamen böyle kabadayı ağızlarıyla götürülmesi ve balon patlatsan korkudan yüreği çatlayacak adamlar balon patlatan kabadayı gibi yürüyor. Böyle dış politika yürümez arkadaşlar. Elin oğlu bak böyle strateji yapıyor, sen de öyle yapacaksın. Bir esnafa cevap veremeyen ve kaçıp giden dışişleri bakanından bunu beklemeyeceğiz herhalde? Bizim ülke olarak bu turizm sezonuyla ilgili mutlaka tedbir alınması lazım. Bu iki ülkeden turist akışında bir şey olabilir. Yani Türkiye öyle bir cenderedeki Ukrayna yanında yer alır gibi görünse Rusya turist akışını durdur. Rusya'nın yanında yer alıyor gibi görünse bu defa hem NATO ile ters düşüyor hem diğer şeyler olur. Onun için bazı şeylerde bazen hiçbir şey yapmamak stratejidir. Bakın yanlış yapmak değil, bazen bir şeyi yapmamak bir stratejidir. Çünkü yaptığınız anda bir tarafı karşınıza alıyorsunuz ve kırılgan olan ekonominin, artan gıda fiyatlarının ve diğer konuların sallantıya girmemesi gerekir. Ben Türkiye’deki yetkililerin yerinde olsam buradaki olabilecek sıkıntıları minimize etmek için başka ülkelerle ticari, ekonomi anlaşmalar yaparak yeni pazarlar bulmaya çalışırım. Ayrıca turist konusunda çalışma yaparak turizmi koruma altına almak gerekir.
NEYİN KAVGASINI YAPIYORLAR?
Bakın daha şubatın sonunda 1 hafta 10 gündür çalışan mecliste kavga oluyor. Niye kavga ediyor bunlar? Allah aşkına bunlar neyin kavgasını yapıyorlar? Ne kavgası yapılıyor? Bunlar Erdoğan zaten büyük şehirleri kendisi kararnameyle çıkarıyor. Küçük şehirlerde buraya gönderiyor, millet kavga ediyor. Tamamen egolarını tatmin ediyorlar. Bunlar neyin kavgasını yapıyor? Kavga burada vereceksin. Sen bak böyle konularda kavga vereceksin. Orada kavga verirsen ne olur? Birbirlerini yiyorlar işte. Türkiye'nin acilen toparlanması dışarıda olan bu yakıcı olaylar karşısında ne tür bir strateji takip edeceğini belirlemesi lazım.
TÜRKİYE’NİN TOSLAMASINA GÖNLÜM RAZI OLMAZ
Beceriksiz AKP hükümetinin Türkiye’yi duvara toslatmasına asla gönlüm razı olmaz. Ön gördüğüm, tahmin ettiğim, duyarlılık gösterdiğimiz her konuyu açıkça paylaşmak istiyorum. Türkiye doğalgazda yüzde 98 bağımlı arkadaşlar bağımlı. Yüzde 92 petrole bağlı yani bu fosil yakıtların biz bağımlıyız. Bakın bunları nasıl kuracağımızı tartışalım. Bizim Yenilik Partisi olarak işimiz gücümüz, gecemiz gündüzümüz bu. Siz bunları çözmeden ne Rusya'ya karşı böyle dik durabilirsiniz ne Ukrayna'ya karşı dik durabilirsiniz. Bekliyorsunuz ki turist gelsin, para kazanacağız. Sanayi yok, üretim yok, istihdam yok, doğru dürüst planlama yok, hiç bir şey yok. Bütün her şeyi satıp savmışsın sonra turistler gelecek mi gelmeyecek mi bunu düşünüyorsun.