Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, "The Telegraph" gazetesi muhabiri Roland Oliphant'a verdiği ve Facebook sayfasından yayımladığı röportajında, gündeme dair soruları yanıtladı.
Muhabirin, Ermenistan'ın gelecekte NATO üyeliğini düşünüp düşünmediği sorusu üzerine Paşinyan, ülkesinin Rusya ile güvenlik alanında işbirliğini reddetmediğini ancak savunma alanında yönelimlerini çeşitlendirmek amacıyla çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
Paşinyan, ülkesinin güvenlik alanında bazı ülkelerle işbirliği görüşmeleri yaptığını belirterek, "ABD, Fransa, Hindistan ya da AB ile güvenlik ilişkilerimiz doğal olarak Rusya'ya karşı değil ancak geçmişte sahip olduğumuz güvenlik ilişkileri güvenlik ihtiyaçlarımızı karşılamıyor." dedi.
Başbakan Paşinyan, ülkesinde NATO'ya üyelik konusunun ve tartışmasının gündemde olmadığını, mevcut "Bireysel Ortaklık Eylem Planı"nın üyeliği içermeyen yeni ortaklık formatına dönüştürülmesine dair çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Paşinyan, şu anda yasal olarak Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üyesi olduklarını ancak bu blok stratejisinin uzun vadede Ermenistan'ın çıkarlarına uygun olup olmadığı konusunda tartışmaların sürdüğünü vurguladı.
Ermenistan Başbakanı, son dönemde en önemli konunun Gürcistan'ın AB'ye aday ülke statüsü kazanması olduğuna, göreve gelmesinden önce ülkesinin Birlik ile Kapsamlı ve Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşması imzaladığına, anlaşmanın uygulama safhası kapsamında ilişkileri derinleştirdiklerine dikkati çekerek, "Ermenistan, AB'ye mümkün görüldüğü ölçüde yakınlaşmaya hazır." ifadesini kullandı.
Paşinyan, muhabirin 1 Şubat'tan itibaren Roma Statüsü'nü kabul ettikleri ve resmen üye oldukları Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik yakalama kararının, Putin'in Erivan'a gelmesi halinde uygulanıp uygulanmayacağı sorusu üzerine, UCM üyeliğinin Ermenistan'ın güvenlik seviyesinin yükseltilmesi maksadıyla alınan karar olduğunu, söz konusu yakalama kararının yasal çerçevede Ermenistan mahkemeleri tarafından ele alınması gerektiğini, kendisinin bu konuda yetkisinin bulunmadığını ve görevdeki devlet başkanlarının statüleri gereği dokunulmazlıkları olduğu konusunda hukukçu görüşleri bulunduğunu belirtti.