Demir yollarında ray kırıkları ve küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni nesil tehditleri tespit etmek için geliştirilen yenilikçi demir yolları güvenlik sistemi, ilk ihracat kapsamında 120 bin kilometre uzunluğundaki Hindistan demir yollarında görev yapmaya başlıyor.
Teknopark Ankara'da faaliyet gösteren Enekom, ray üzerindeki kırık ve çatlakları uzaktan, titreşim yoluyla algılamak için çıkılan yolculukta, alanında tüm dünyada ilgi gören bir çözüme ulaştı.
Enekom Genel Müdürü Haluk Gökmen, yaptığı açıklamada, Demiryolu Hatboyu Trafik Güvenliği Durumunu İzleme ve Alarm Sistemi'nin (RailAcoustic) dünyada bir ilk olduğunu ve AR-GE çalışmalarıyla bu noktaya geldiklerini söyledi.
Demir yolu hat güvenliğiyle ilgili bir açık olduğunu fark edip 2013'te çalışmalara başladıklarını anlatan Gökmen, o zamana kadar bu alanda kullanılan çözümlerin elektriksel yapılar üzerine inşa edildiğini ancak bunun bazı açıkları bulunduğunu ve belirli koşullarda hat üzerinde trafik güvenliğini tehdit eden durumların algılanamadığını dile getirdi.
Yunuslar, demir yolu güvenlik teknolojisine esin kaynağı oldu
Farklı bir yöntem deneyerek bütün sinyal seviyelerini elektriksel yapıdan akustik yapıya taşımaya karar verdiklerini ifade eden Gökmen, şöyle konuştu:
"Burada deniz memelilerinden esinlendik, balinalar, yunus balıkları... Bunlar akustik sinyallerle çok uzak mesafelerden haberleşebilmekte hatta önlerindeki engelleri gönderdikleri akustik sinyallerin yankılarını değerlendirerek tespit etmekte ve yönlerini bulabilmekte. Demir yollarında rayın gövdesi içinde aynı tekniği kullanmayı öngören bir teknolojik yaklaşım geliştirdik. 2013 yılında Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Hattı'nda ilk testlerini yaptık ve burada başarılı sonuçlar aldık. Bu testler süresince bazı buluşlar ortaya çıktı. Bunları ulusal ve uluslararası patentle kayıt altına aldık. 2017'de TCDD'nin desteğiyle bu teknolojimizi Ankara-Konya Hızlı Tren Hattı'nın 90 kilometre çift hatlı kesiminde uygulama şansını elde ettik. Bu çok önemli bir aşamaydı. Sistem 2018 sonunda devreye alınmış oldu. Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi'nin Yerköy-Sivas arasındaki tünellerinde bir teknolojik sorun vardı, soruna uluslararası sinyal şirketi çözüm üretemeyince yerli teknoloji orada da devreye girdi. Tüm bu süreçte patent başvurularımız 5'e çıktı."
İhracat konusunda da adımlar atmaya başladıklarını, söz konusu sistemin Hindistan'da kullanılacağını belirten Gökmen, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İspanya, ABD'de yürüttükleri görüşmelerin de son aşamaya geldiğini bildirdi.
Sistemin Türkiye'deki tüm demir yollarında hizmete alınması için göreve hazır olduklarını dile getiren Gökmen, bunun için de gerekli girişimlerde bulundukları kaydetti.
Toprak kaymaları ve kum fırtınalarında tehlikeyi haber veriyor
Haluk Gökmen, demir yollarındaki temel problemlerden birinin kırılan veya çatlayan rayların tren gelmeden algılanabilmesi olduğunu söyledi. Akustik tabanlı çözümde 2-3 kilometreye aralıklara yerleştirilen sensörlerle bu noktaların tespit edilebildiğini ve fiber optik haberleşme sistemi ile kumanda merkezinin bilgilendirilebildiğini ifade eden Gökmen, tehlikenin boyutuna göre trenin yavaşlatılıp durdurulabildiğini belirtti.
Gökmen, sistemi tren tekerlerindeki geometrik kusurları, sel, toprak kayması sonucu ortaya çıkan ray altı boşalması gibi tehditleri de algılayabilecek bir seviyeye getirdiklerini ve bunları da devreye almaya başladıklarını söyledi. Gökmen, "Avrupa'da son yıllarda küresel ısınmayla beraber sel ve toprak kayması gibi sorunlar artmaya başladı. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır'da büyük fırtınalarda oluşan kum hareketleriyle demir yolu hatları bloke hale geldi. Demir yolu trafiğinde yeni nesil tehditler söz konusu. Bu tehditlerin hepsine akustik tabanlı olarak çözüm üretebiliyoruz. Bu konuda dünyada en ilerde olduğumuzu söyleyebilirim. Dünya pazarlarından bize gelen bildirimler bu konuyu çözen yegane şirket olduğumuz yönünde. AR-GE çalışmalarıyla da yeni çözümler peşindeyiz." dedi.
Sistemin mekanik, elektronik ve yazılım bileşenlerinden oluştuğunu anlatan Gökmen, "Fizikten matematiğe, yazılımdan elektroniğe ve malzeme bilimine kadar birçok unsuru bir araya getirdik. Çalışma grubumuzda makine, elektronik, yazılım ve malzeme mühendisi, akademik nitelikli personelimiz var." diye konuştu.
"Onlarca sene götürebilecek bir pazar"
Haluk Gökmen, Hindistan'da ray kırıklarına bağlı olarak art arda yaşanan tren kazalarının sonrasında 2017'de davet aldıklarını ve ülkeye gidip çözümlerini anlattıklarını söyledi.
Hindistan hükümeti ve demiryollarının da desteğiyle Hintli bir firmayla ilk anlaşmayı yaptıklarını aktaran Gökmen, bu ortakla Hindistan'da montaj ve bakım faaliyetleri yürüteceklerini belirtti.
Hindistan'da 110-120 bin kilometre demir yolu bulunduğuna ve yoğun şekilde hızlı tren yatırımları yapıldığına işaret eden Gökmen, şunları kaydetti:
"İlk aşamada tüm sistemi Türkiye'den sağlayacağız. 2 sene sonra mekanik aksamlarının bir kısmı 'Hindistan'da üret' programı doğrultusunda lisans altında Hindistan'da üretilecek. Yazılım ve elektronik aksamlar da Türkiye'den ihraç edilecek. Benzer bir anlaşma için ABD'de adım atmaya başladık. Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'da da bu yönde adımlar atmak üzereyiz. Hindistan bizim için örnek teşkil etti ve çok büyük bir pazar. Bizi onlarca sene götürebilecek büyüklükte bir pazar. Üretimlerin bir kısmının orada olması da üretim kapasitemiz açısından bize çok destek olacak. Çok hızla teknolojimizin pazarda geniş bir kapsama ulaşmasına olanak sağlayacak. Üretimlere başlıyoruz, 4 ay içinde Hindistan'da kurulumlarımız başlayacak, sonrasında hızlanarak devam edecek. Amacımız 120 bin kilometrelik hattın tümünü yapmak. Oradan Avrupa ve Asya pazarlarına açılmak istiyoruz. Hindistan bizim için önemli bir üretim kapasitesi de sağlayacak ama teknolojinin temeli burası."