Nükleer silahları kullanma yetkisini elinde bulunduran Başkan'ın bunu yapmasını engellemek için adım atacağını duyuran Pelosi, "Bu deli Başkan'ın durumu daha tehlikeli olamazdı. Bu sebeple kendisinin ülkemize ve demokrasimize yönelik dengesiz saldırısından Amerikan halkını korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" dedi.
Pelosi, Demokrat Partili siyasetçilere gönderdiği yaptığı beş maddelik mektupta, "Eğer Başkan koltuğu derhal ve gönüllü olarak bırakmazsa, Kongre bizim atacağımız adımla süreci işletecektir" ifadelerine yer verdi:
"Bildiğiniz gibi Anayasa'nın 25. Maddesi'ne müracaat edilmesi için büyüyen bir talep var. Bu madde Başkan Yardımcısı ve Kabine'nin çoğunluğunun, isyanı kışkırtan ve tehlike arz eden Başkan'ı görevden almasına izin veriyor. Dün, Senato'daki Demorkatların lideri Schumer'le birlikte Başkan Yardımcısı Oence ile telefon görüşmesi yaptık ve hâlâ kendisinden mümkün olan en kısa zamanda, kendisinin ve Kabine'nin Anayasa ve Amerikan halkına ettikleri yemini tutup tutmayacakalarına ilişkin olumlu bir yanıt almayı bekliyoruz."
ABD Başkanı Donald Trump da, 20 Ocak'ta başkanlığı Joe Biden'a devredeceği törene katılmayacağını açıkladı
Geçiş dönemi çalışmalarını Delaware eyaletinde yürüten Seçilmiş Başkan Joe Biden ise, Trump'ın açıklamasıyla ilgili soruları "Törene gelmeyecek olması iyi bir şey" diyerek yanıtladı:
"Kendisiyle benim üzerinde uzlaştığımız nadir konulardan biri oldu bu. Törene gelmeyecek olması iyi bir şey. Ülke için bir utanç kaynağı oldu."
Biden, Başkan Yardımcısı Mike Pence'i ise törende görmekten memnuniyet duyacağını söyledi.
Çarşamba günkü Kongre saldırısı sonrası azil çağrıları yapıldı
Destekçilerinin Çarşamba günü Biden'ın başkanlığının tescili için toplanan Kongre'ye saldırması sonrası, Trump'ın görevden alınmasına ya da azledilmesine yönelik çağrılar artmıştı.
Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkan Vekili Katherine Clark, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve hükümet üyeleri Trump'ı Anayasa'nın 25. maddesinde tarif edilen yetkiyle görevden alma yoluna gitmedikleri takdirde, gelecek hafta azil süreci başlatabileceklerini söyledi.
Demokrat Kongre üyesi James Clyburn da bugün bu yönde açıklama yaptı, azil sürecini başlatacaklarını ama tamamlamaya sürenin yetmeyeceğini söyledi.
Kongre binasına yönelik saldırı ve yaşanan kargaşa sırasında yaralananlardan bir polis memurunun da hayatını kaybettiği açıklandı. Böylece saldırıda ölenlerin sayısı beşe yükseldi.
Demokratlar ne diyor?
Öte yandan, Demokratların kontrolündeki Kongre'nin Temsilciler Meclisi kanadının başkan vekili Katherine Clark, Trump hakkında "gelecek haftanın ortası gibi erken bir tarihte" azil süreci başlatılabileceğini söyledi.
Clark, CNN televizyonuna "Bu zaman alan bir süreç. Fakat isyancı bir güruhu Kongre'yi basmaya kışkırtmış bir başkan var. Bu olayda beş kişi öldü ve demokrasiye verilen zararı ölçebilmek gerçekten zor" diye konuştu.
Reuters ajansının Demokrat bir danışmana atıfla verdiği haberde, Demokratların konuyu görüşmek üzere toplanacağı kaydedildi.
Başkan hakkında eğer Temsilciler Meclisi'nde azil kararı çıkarsa kurallar uyarınca, konu, yargılanmak üzere Senato'ya gönderiliyor.
Bu sürecte başkanın suçlu bulunun azledilmesi için Demokratların Senato'da üçte iki çoğunluğa erişmesi lazım ki bu tür bir sayıyı tutturabileceklerine henüz bir belirti yok.
Temsilciler Meclisi'nin Demokrat başkanı Nancy Pelosi daha önce, eğer Başkan Yardımcısı Mike Pence, Anayasa'nın 25. maddesine dayanarak Başkan'ı görevden almaz ise Trump'a karşı yeni bir azil süreci başlatmak üzere Meclis'i toplantıya çağırabileceğinin işaretini vermişti.
Anayasa'nın mevcut başkanın görevlerini yerine getiremeyecek durumda olması halinde yapılacak şeyleri düzenleyen 25. maddesini ancak Bakan Yardımcısı hükümet üyelerinin de desteğini alarak işletebiliyor.
Başkan Trump'a istifa çağrılarına temkinli çizgisiyle tanınan iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal da katıldı.
Gazetenin başyazısında Trump, ikinci bir azil sürecinden kaçınmak için, olayların sorumluluğunu üstlenerek istifa etmeye çağırıldı.
ABD Adalet Bakanlığı ise Kongre baskınına karışan herkesin soruşturulacağını açıkladı.
Ülkenin en üst düzeydeki federal savcısı Michael Sherwin, "Sadece binaya girenlere değil olaya karışan bütün aktörlere bakıyoruz" dedi