Fox and Friends programına mülakat veren Trump, Sessions için "Ona bu işi vermemin tek sebebi neydi biliyor musunuz? Sadakatini hissetmemdi, ilk destekçilerimdendi. Ama işi aldıktan sonra soruşturmadan çekilmek istediğini söyledi. 'Bu nasıl bir adam?' dedim" ifadelerini kullandı.
Session ise Trump’a adeta meydan okudu. Yaptığı yazılı açıklamada, "Ben ABD Adalet Bakanı olduğum sürece Adalet Bakanlığı'nın eylemleri siyasi hesaplardan uygunsuz bir şekilde etkilenmeyecektir. En yüksek standartları talep ederim ve bunlar karşılanmıyorsa da, harekete geçerim" deyiverdi
Session'ın açıklamasının tam da , Başkan Trump'ın 'azledilebileceğine' yönelik tartışmaların ortasında gelmesi, ABD’de, ‘Trump Adalet Bakanı’na kendi avukatıymış gibi davranmak istedi. Ama Adalet Bakanları ABD’de başkandan bağımsız Anayasa koruyucsudur’ yorumlarını da beraberinde getirdi.
Geçtiğimiz hafta, Trump için kötü haberler birbirini izledi. Önce eski avukatı Michael Cohen, 2016 başkanlık seçim kampanyası sırasında Trump'ın ilişkisi olduğu iddia edilen iki kadına ödeme yaparak seçim kampanyalarının finansmanıyla ilgili yasaları deldiğini itiraf etti. Aynı gün Trump'ın eski kampanya direktörü Paul Manafort da, vergi kaçırma iddialarının araştırıldığı bir davada 18 suçlamanın 8'inden suçlu bulundu.
Manafort aynı zamanda, Rusya'nın ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği ve Trump kampanyasının Kremlin yönetimiyle işbirliği yaptığı iddialarına yönelik soruşturmada adı geçen isimlerden.
Jeff Sessions ise Adalet Bakanı sıfatıyla bu soruşturmaya nezaret etmekten affını istedi.
Bunlar bile Trump’ın ABD iç kamuoyunda elle tutulur bir tarafının kalmadığını görmek için yeterli. Sizin anlayacağınız , Trump A.Ş, ABD’de iflas etmiştir. Bu iflasın , Trump ile doğrudan ya da dolaylı bağlantılı yapıları da etkileyeceği ortadadır.
Görünen o ki Trump, bu şartlar altında zor durumdan çıkmak için adeta ‘saldırı siyaseti’ stratejisine geçmiştir. Varlığının devamı için uzun zamandır hem silah tüccarlarının, hem ABD derin devletinin Evangelist yapısının istekleri doğrultusunda politikalar üretmektedir.
Bu nedenle de Trump, Türkiye ve Tayyip Erdoğan ile ilgili politikalarında da değişime gitmektedir. Önümüzdeki günlerde özellikle İdlib ve bölgede Erdoğan ile çatışma siyasetine devam edecek yeni politikaları da devreye sokmaya hazırlanmaktadır.
Yeni dönemde hem İran, hem Suriye, hem Rusya kartını eline alan Trump; şimdi de bölgede Erdoğan ve Türkiye’yi kendisine karşı samimiyet testine tabii tutmaya hazırlanmaktadır. Bakalım Recep Tayyip Erdoğan A.Ş., bu samimiyet testine nasıl karşılık verecektir?