Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, Royal Antwerp maçı öncesi yaptığı açıklamada, "İyi oynayıp, 3 puan almak istiyoruz" dedi.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi D Grubu'nun 4. haftasında yarın Portekiz ekibi Royal Antwerp ile karşılaşacak. Mücadele öncesi Teknik Direktör Vitor Pereira ve kaleci Berke Özer, maçın oynanacağı Bosuil Stadı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Pereira maçın önemini bildiklerini belirterek, "3 puanın önemini biliyoruz. Kafamızda iyi bir seviyede futbol oynayıp, 3 puan almak var. İyi bir takımla oynayacağız. Onları biliyoruz, onlar bizi biliyor. Onlarla daha önce bir maç yaptık ve bu iki maç arasında geçen sürede bazı hataları düzeltmek için bu maç iyi bir fırsat. Yarın da iyi oynayıp, 3 puan almak istiyoruz. Hedefimiz bu. Bütün odağımız takımın seviyesini arttırmak. Daha önce yüksek seviyede maçlar oynadık. Takımdaki futbolcularda çok güçlü bir karakter var. Ben böyle düşünüyorum. Futbolda eleştiriler vardır. Teknik direktör olmak istiyorsanız, eleştiri olacağını bilirsiniz. Bu normal. Bazen eleştirilirsiniz, bir gün dünyanın en iyisi sizsinizdir ama bir maç sonra her şey çok farklı olabilir. Futbol bu. Bunu kontrol edemeyiz ama bizim sahadaki davranışlarımızı kontrol etmemiz gerekiyor. Takımıma yeniden özgüven vermem gerekiyor ve daha önce gösterdiğimiz seviyeyi tekrar göstermemiz gerekiyor. Benim işim bu" diye konuştu.
"SEVİYEMİZİ ARTIRMANIN TEK YOLU ÖZGÜVENİMİZİ ARTIRMAK"
Portekizli teknik adam, Frankfurt'taki penaltıyı atmış olsalardı +2 puanlarının olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onların da 2 puanı daha az olacaktı. Antwerp'e karşı penaltıyı atmış olsaydık, belki +2 puanımız daha olacaktı ama futbol matematik değildir. Bazen sahada çok fazla çalışabilirsiniz ama rakibiniz elde ettiği bir şansla gol atıp, maçı kazanabilir. Futbol bu yüzden çok tutkulu bir spor. Bizim seviyemizi arttırmanın tek yolu özgüvenimizi tekrardan arttırmak. Ve tekrardan seviyemizi arttırıp o daha önce göstermiş olduğumuz davranışları sergilemek. O baskılı oyunu tekrardan oynamak istiyoruz. Benim çok tecrübem var. Çok farklı durumlarla karşı karşıya kaldım. Futbolda bazen bir maçta alacağınız bir sonuç, her şeyi çok fazla değiştirebilir. Tekrardan özgüven kazandırabilir. Sizi tekrardan iyi futbol oynadığınız günlere götürebilir. Dolayısıyla futbol şöyle bir spor; en ufak bir şeyde maçı kazanabilirsiniz. Çok iyi oynamadığınızda da maçı kazanabiliyorsunuz. Bu yüzden dünya çapında bir spor futbol. Futbolda keşke, ya şöyle olsaydı ya böyle olsaydı dememelisiniz. Doğru anda elinize gelen şansı değerlendirmeniz gerekiyor ve hata yapmamanız gerekiyor. Özgüvenimizi tekrardan kazanmamız gerekiyor. Yarınki 3 puan bizim için tekrardan bu grupta savaşın içinde olduğumuz anlamına geliyor. Bunun için de hazırız."
"TABİİ Kİ AVRUPA LİGİ'Nİ KAZANMAK İSTERİM"
Yarınki hedeflerinin maçı kazanmak olduğunu söyleyen Pereira, "Gruptaki hedefimiz bir sonraki aşamaya çıkabilmek. Zaten turnuvanın en başından beri hedefimiz bu. Benim o dediğim cümlede belirtmek istediğim şu ki, tabii ki biz dünyanın en iyi takımı değiliz. Omzumuza bu sorumluluğu yüklemememiz gerekiyor. Ben o cümlemle taraftara bu mesajı vermek istedim. Bizim sorumluluğumuz oynadığımız her maçtan 3 puan almak ve her maçı kazanmak için oynamak. Aslında bunu söylemek istedim. Tabii ki Avrupa Ligi'ni kazanmak isterim. Biliyor musunuz bilmiyorum ama daha önce yardımcı hoca olarak bu kupayı kazandım. Tabii ki teknik direktör olarak da kazanmak istiyorum ama dediğim gibi omzumuza bu sorumluluğu yüklememiz gerekiyor. Her zaman en iyi sonucu alıp, kazanmak istiyoruz" açıklamasında bulundu.
BERKE ÖZER: "BU TAKIMIN KALESİNDE OLMAK ÇOK BÜYÜK SORUMLULUK"
Kaleci Berke Özer ise, takım olarak çok motive olduklarını ifade ederek, "Çok ihtiyacımız olan bir galibiyet. Buraya da bunun için geldik. İnşallah gerektiği gibi oynayıp, buradan en iyi sonucu alıp ayrılacağız. 2 sene burada (Belçika) birçok birinci ligden takıma karşı oynadım. Buradaki birçok takımın ortak noktası; çok disiplinli, çok sistemli, maçın son dakikasına kadar aynı sistemle aynı futbolu oynamaları. Biz de bunun bilincindeyiz. Hem takım olarak yaptığımız analizlerde, özellikle ilk maçta takımla yaptığım konuşmalarda çok kolay olmayacağını söyledim. Karşımıza dirençli, belki kalite ve yetenek olarak bizle aynı kefeye koyamazsınız ama oyun disiplini olarak çok güçlü bir rakibe karşı oynayacağımızı söyledim. Nitekim de öyle oldu. Burada geçirdiğim iki yıl sonunda aynı tecrübeleri ben de kazandım. Bu benim için avantaj oldu" dedi.
ALTAY'IN SAKATLIĞI İLE İLGİLİ DE KONUŞAN GENÇ FİLE BEKÇİSİ, SÖZLERİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:
"Altay için hepimiz çok üzüldük. Takım arkadaşlarımız, yönetimimiz, ailelerimiz... Onun bizim ve Fenerbahçe için önemi tartışılmaz, hem karakter hem de kaleci olarak. Tabii bu benim için de büyük bir fırsat oldu. Açıkçası bu şekilde olduğu için üzgünüm. Onun emanetine sahip çıkmamız hepimiz için çok önemli, kaleci ve geriden gelen arkadaşlarımız için. Bu takımın kalesinde olmak çok büyük sorumluluk ve aynı zamanda çok büyük bir gurur. Bir yandan üzgünüm, bir yandan da böyle bir fırsat yakaladığım için çok mutluyum. İnşallah Belçika'da gösterdiğim performans gibi burada da elimden gelenin en iyisini yaparım ve takımıma faydalı olurum. Burası da benim için çok güzel tecrübe olacak. İnşallah güzel bir performansla bunu devam ettirebilirim.
Fenerbahçe'de iseniz baskı olacaktır. Tüm oyuncular için konuşuyorum, burada olmamızın en büyük sebebi bu baskıyı kaldırabilme özelliğine sahip olmamız. Büyük kulüplerde de olan bir gerçek bu. Bu baskı altında en iyi performansı göstermemiz gerekiyor. Baskı hissediyor muyum? Hayır, hissetmiyorum. Tam tersine bunu bir destek olarak görüyorum; taraftarlarımızdan, hocamızdan ve yönetimimizden. Bunu en iyi şekilde avantaja dönüştürmeye çalışıyorum. Performansıma yansıtmak istiyorum. İnşallah da yapabilirim."